Saatler geçmişti. Güneş her ne kadar belli olmasa da onun en tepede olduğu anlarda olmalılardı.
Bu süre içinde Zayn ve Dorothea en fazla iki cümle kullanmışlardı. O da Dorothea'nın bacaklarının çok ağrıdığını söylemesi üzerine attan inip diğer taraftan tekrar binmesiydi. Zayn ona bacaklarını tıpkı kendisi gibi iki yana atabileceğini söylediğinde Dorothea buna karşı çıkmış ve tıpkı bir 'leydi' gibi binmeye devam etmişti.Zayn atın yularını çekti ve durduktan sonra attan indi. "Bir şey mi oldu?" Dorothea atın üstünde öylece kalakaldı.
"İşeyeceğim." Zayn onu attan indirme gereği duymadan ormanın iç taraflarına yaklaştı. Ağaçlık alanda bir tanesini seçti, altındaki pantolonun düğmelerini açtı ve aletini dışarı çıkararak idrarın ağacın dibindeki karların üzerine akmasına izin verdi. İşi bittiğinde düğmelerini tekrardan kapattı ve atının yanına döndü fakat Dorothea at üstünde değildi.
"Dorothea?" dudaklarının arasından onun adı çıktığında atın yanına gelmişti bile. Yanına aldığı bir kese samandan birkaç avuç atın önündeki karın üstüne döktü ve onun yelelerini okşayarak yemesini izledi. Bu sırada Dorothea'nın ses vermediğini fark etti. "Dorothea?"
"Geliyorum!" ileriden ses geldiğinde gözlerini o tarafa çevirdi. Siyahlarla kuşanmış genç kızın büyük adımlarla ormanın iç tarafından çıktı. "Neredeydin?"
"Orada bir şeyler gördüm." eliyle gittiği yeri işaret etti.
Zayn buna başını kısaca salladıktan sonra atın yelelerini okşamaya devam etti. At önündeki samanı bitirdiğinde bunun bir süre daha ona yeteceğini düşündü ve sırtındaki yerini aldı. Bu sırada bir konyak şişesini çıkarıp başına dikmişti. Genç kıza elini uzattığında başını iki yana salladı. "Ben yanınızdan yürüsem olur mu? Bacaklarım çok ağrıyor.""Sana benim gibi binebileceğini söyledim."
"Biraz yürümek iyi gelecektir."
Dorothea yine de yürümek istediğinde Zayn ısrar etmedi ve atın yularını eldivenli ellerinin arasına aldı, onu yürümesi için hareketlendirdi. Dorothea atın hemen yanından yürüyordu. Dizlerine kadar gelen bu karda yürümekte her ne kadar zorlansa da biraz daha at üstünde oturursa sağ bacağını kaybedeceğini düşünüyordu. Hem günlerdir yürümüyor oluşunun üstüne belki biraz yürümek iyi gelirdi.
-
Bir saate yakın bir süre sonra Dorothea gözlerini at üstünde konyağını içen Zayn'e çevirdi. "Ben de binebilir miyim?" Zayn atı durdurdu ve konyağı yerine koyduktan sonra elini ona uzattı, ata binmesini sağladı. Genç kadın eldivenlerini birbirine sürttüğünde Zayn onun karlar üstünde yürümekten üşüdüğünü düşünüp kurt postu pelerinini biraz daha öne çekti ve genç kızın da omuzlarını kapatmasını sağladı. "Yaklaş biraz." dediğinde Dorothea biraz daha geriye geldi ve postun onu da içine almasına izin verdi. Yavaş hareketlerle başını onun omzuna dayadı ve gözlerini kapattı.Tüm gece uyumamıştı ve şimdi biraz gözlerini dinlendirmekten bir şey olmazdı.
Birkaç saat sonra Dorothea gözlerini araladı ve at üstünde olduğunu fark ettiği anda gözlerini kocaman açıp Zayn'in kollarına tutundu."Korkma." dedi Zayn göğsüne yaslanmış kadının korkuyla uyandığını fark edince. Dorothea elini göğsüne koydu ve kalp atışlarını hissetti. "Su alabilir miyim?" dediğinde Zayn atı dizginledi ve su matarasını ona uzattı. Dorothea birkaç yudum aldıktan sonra tıpasını kapatıp yerine koydu.
"Babamı gördüm." dedi dakikalar sonra. Zayn buna ne diyeceğini bilmiyordu. "Mutluydu."
"Ne güzel." Zayn etrafta göz gezdirdi. Dorothea o sırada göz yaşı akıtmamak için kendini zor tuttu.
Neler oluyordu böyle? Dorothea resmen kendi topraklarından kaçıyordu fakat zaten kaçmak zorundaydı.
Babasını öldürmüşlerdi. Belki ağabeyi, annesi ve küçük erkek kardeşi de ölmüştü.
Belki Tabitha hanedanından sadece o kalmıştı.Şehirden kaçtığında ne olacaktı? En azından baygınken Malik'ler onu evine almıştı. Diğer insanlara kıyasla onlara biraz olsun güvenebilmişti. Gittiği şehirde bir hiç olacaktı. Şimdiye kadar hiçbir şekilde altın, gümüş, bakır veya kalacak yer sıkıntısı çekmemişti. Tek derdi yarın hangi lord ile yemeğe gideceğim acaba gibiyken şu an bir evi, bir altını bir gümüşü hatta gitmeyi düşündüğü, güvenebildiği bir lord tanıdığı bile yoktu.
Bu zamana kadar saray dışındaki hayat hakkında ya da diğer bir adıyla gerçek hayat hakkında hiçbir şey öğretilmemişti ona.Tecavüze uğrarsa ne olacaktı? Yaşayabilir miydi öyle? Karşısına hep kötü insanlar çıkarsa peki?
"İyi misin?" dedi Zayn, hava kararmaya başlamıştı ve rüzgar yüzlerine sertçe çarpıyordu. "İyiyim." Dorothea'nın bu cevabı tamamen ezbereydi. Zayn atın yularını sağ tarafa doğru çekti ve onu ara kısımdan yukarı yola doğru götürdü.
"Şurada bir girinti var." dedi dağın eteğindeki yeri ima ederek. Oradaki hafif girintide rüzgar pek çarpmazdı ve geceyi geçirebilirlerdi.
Yakınlarda bir han olsa her şey daha kolay olurdu fakat bu ilk gece için imkansızdı, önlerindeki gün batımından sonraki gece büyük ihtimalle bir handa sabahlarlardı.
Oraya geldiklerinde Zayn attan indi ve Dorothea'nın da inmesine yardımcı oldu.Atı da girintideki bir yere bağladıktan sonra ona biraz daha saman bıraktı ve kılıcını belinde sabitleyip Dorothea'ya yaklaştı. Dünden kalma gece uykusuzluğu da eklenince o kadar uykusuzdu ki başı dönüyordu. Bunda içtiği konyakların da etkisi olmalıydı.
Uzanacağı yerdeki karları sert deriye sahip botlarıyla temizledi ve en sonunda oraya uzandı. Dorothea bir süre onu izlemiş ve onun yaptıklarını yapmaya çalışmıştı. Ondan biraz uzağa o da uzandığında Zayn ona baktı. "Ne yapıyorsun?"
"Ben de uyuyacağım." dediğinde Zayn tekrar konuştu. "Buraya yaklaş."
"Neden?"
"Donmak mı istiyorsun? Yaklaş buraya." Dorothea bu gerçeği fark etti ve ona yaklaştı. Zayn'in yakınındaki bir yere başını koydu ve ona sırtını döndü. Zayn sıkıntılı bir nefes verdikten sonra kolunu genç kadına sardı ve onu kendi bedenine değecek kadar yakına çekti. Ona arkasından sarılıp postu ikisine de örttüğünde Dorothea onun yüzünü görmemesine rağmen kalbi çok hızlı atıyordu.
"Teşekkür ederim." dedi tüm bu yaptıklarını kastederek. Zayn kolunu ona daha sıkı sardı ve gün doğana kadar birlikte uyudular.
-HELLOOOO
BEBEKLERİMİZ SARILARAK UYUYOR 🥺🥺🍼🍼
#DOROTHEA
#ZAYN
#ZOROTHEA
ŞİMDİ OKUDUĞUN
gunpowder | zm
Fanfiction"Aşık olmak tehlikeli, Ama bu gece seninle yanmak istiyorum." •fire meet gasoline•