MELEĞİM (Kısa bir ara verildi)

~Meleğim ~Danam~ ~9

Multi Melisa

Ben mi? Ben kıskanmam ki. Hıh

"Kimi neyden kıskanıcam be?"

Dedim alçak ses tonumla. Sırtımı mert Murat'a döndüm ve kollarımı birbirine kenetledim. Ensemde nefes hissetmem ile kaskatı kesildim.

"Beni, burçaktan kıskandın."

Burçak? Hanıma ne oldu? Hızla arkamı döndüm. Arkamı döndüğümde tam bir şey söyleyecekken nefesim kesildi. Çünkü şuan konuşsam mertle dudaklarımız değecek kadar yakındık. Zaten burunlarıız birbirlerine değiyor gibiydi. Karnımda hafif hafif tatlı hisler oluşuordu. Sonra aklıma annemlerin burada olduğu geldi ve geri çekildim. Evet doğru okudunuz. Annemler burada olmasaydı belki geri çekilmezdim ama neyse. Sonra annemlere kafamı çevirdim onlar ise bize bakmak yerine tâbi ki katalokları inceliyorlardı. Biz evleniyoruz ama onlar seçiyor her saçma.

Mertte geri döndüğümde onunda annemlere baktığını gördüm. Hemde gülümsüyordu. Sanırım onların bu heyecanı hoşuna gitmişti. Bende onun gülüşünü izliyordum. Yaptığım yanlış biliyorum çünkü ben bu adamı sevmiyorum. Ama ne bileyim onun gülüşü hoşuma gitmiyor değil. Gamzeleri mesela çok güzel, gözleri, dudakları, kaşları...

Yalan söyleyemem yakışıklı hemde çok yakışıklı ama sevmiyorum. Tanımadığım birini sevemem. Zorla evlendiğim birini sevemem. Belinde silah taşıyan birini sevemem. Evet silah bugün silahı olduğunu gördüm. Kıyafet seçmeye gittiğimizde. Şu babamın para olayı ile beraber onu da sorucam bakalım ne diyecek. Korkuyor muyum? Hayır. Mutlu muyum? Hayır. Seviyor muyum? Hayır. Ama nedense onun yanında bana zarar gelmeyecek gibi hissediyorum. Hemde belinde silah olan birinin yanında. Off kafam çok karışık.

Mert kafasını bana doğru çevirmesi ile göz göze geldik. Kötü olan benim ona bakmakla beraber sırıtıyor olmam. Bende sonradan fark ettim. 'Kendini her yerde her zaman rezil ediyorsun Melisa' haklısın iç sesim çok haklısın. 'kız şu burçak cadısını sor hani onu soracaktın ya' he doğru.

"Bu şeye ne oldu ya? Sen şey diyordun ona hani şimdi ne şey oldu da şey der oldun."

'Seni ayakta alkışlıyorum Melisa. Şey dışında doğru düzgün bir şey diyemedin' of sus bir dur.

"Eee şey?"

Dedi ve gülmeye başladı. Gülme vicdansız gülme. Amacı kendine aşık etmek sanki ama yok canım öyle.

"Ya of dalga geçme gerizekalı. Şey diyorum. Burçak hanıma ne oldu?"

Dedim.

"Ne olmuş?"

Dedi anlamayarak. Tam burçak cadısına bakıyordu ki çenesinden tutup kendime çevirdim. O bu hareketime şaşkınca bakarken ben sinirle ona bakıyordum.

"Bakma, zaten senden gözünü alamadı cadı. Ayrıca sen salağa mı yatıyorsun? Burçak hanım diyordun birden burçak oldu onu soruyorum. Aptal dana"

Ohhh iyi laf söyledim. Aferin bana

"1 bana karşı sözlerine dikkat et meleğim 2 benim için zaten sen dışında bütün kızlar sıradan bir hanım. Ha ona demişim ha buna ne fark eder? Benim gözüm senden başkasını görmez. Görürse oyarsın anlaştık mı?"

Dedi gülerek. O kadar tatlı söyledi ki sanki küçük bir çocuğa 'yemek ye sonra sana çikolata alıcam' der gibi. Bende gülerek

"Anlaştık"

Dedim. Dur bir dk nE?

"Yani lafın gelişi. Neden anlaşayım ben seninle be. Bana ne ki? İster onu sev ister bunu. Umrum da bile değilsin canım."