Bölüm 9

24.8K 1.4K 636
                                    



Jungkookun yaptığı masajın tadını çıkarırken sol kolumla tekrar ilgilenmesi için sızlanarak kolumu uzattım tembelce.

"Sizde iyice alıştınız bu duruma bakıyorum."

"2 gün boyunca sen benim üstümde tepindin."

Oyuncu haline oyuncu bir tavırla cevap verdikten sonra kıkırdamış ağzıma bir meyve dilimi koyduktan sonra masajına devam etmişti.

"Acaba kız mı olur erkek mi olur? Türü benim için önemli değil omegada olsa alfada betada ben onu yinede çok severim o da beni sever mi ki?"

Binbir şüpheyle geldiğim bu krallıkta ben bile seni bir haftada sevdiysem onun sevmemesi imkansızdı

"Neden bu kadar çok çocuk istiyorsun"

"Ben seni görmeden önce ne evlilik ne de çocuk istiyordum" sol koluma öpücükler bıraktıktan sonra sağ koluma geçti "Seni gördükten sonra değiştim tüm planlarım alt üst oldu, ister istemez seni hayal ederken hep karnının şiş olduğunu düşünüyordum."

"Kulağa sapık gibi geliyor" dedim kıkırdayarak o da benim gibi kıkırdamış devam etmişti.

"Belkide öyledir çünkü sürekli bunu düşündüm, benim çocuklarımı taşıyacağını, bana yavrular vereceğini, sen eşsizsin Jimin. Senin kadar eşsiz çocuklarımız olacağı hayaline tutundum."
Derin bir nefes alıp çekinerek sordu

"Hiç mi istemiyorsun sen?"

Yerimde doğrulup ellerini tuttum

"Hayır, istememek değil bu" biraz düşünüp doğru kelimeyi bulmaya çalıştım "yalnızca çok erken olduğunu düşündüm, sadece bir haftada seninle tanıştım hemen sonrasında evlendik ve şimdide büyük ihtimalle hamileyim fazla hızlı"

"Ben kendimi tutamıyorum. Uzun zamandır seni bekliyorum senin hayallerinle yaşıyorum kendime engel olamıyorum"

gülümseyip dudaklarına öpücük kondurdukta sonra konuyu değiştirmek amaçlı ayağa kalktım hala vücudum sızlansada sıcak su, masaj, dinleme iyi gelmişti.

"Meyve karnımı doyurmadı açım ve yürüyemem."

Dedim beni tekrar kucaklaması için kollarımı uzatırken alnıma öpücük kondurduktan kucağına almış dikkatlice giydirdikten sonra yemek salonuna yürümeye başlamıştı. Hala etrafta neredeyse kimse dolaşmıyordu. Görenlerse kaçacak yer arıyordu.

Sandalyeye oturduktan sonra dirseklerimi masaya yaslayacaktımki yasladığım gibi tıslayarak çekmem bir olmuştu. Jungkook kaşlarını çatarak sert bir bakış atmış sonra yerinden kalkarak hızla kolumu kendine çekmişti.

Birden çatılan kaşlarının düzeldiğini görünce şaşırmıştım

"Ne olmuş dirseğime?"

Tam acıyan yerine öpücük kondurduğunda kendimi iyi hissetmiştim

"Sert ısırmışım kanayıp kabuk bağlamış"

Ona onaylamayan bir bakış atıp dirseğimi ovuşturdum, ısırma huyu vardı resmen, vücudumdaki ısırık izlerinin geçmesi kısa sürecek gibi durmuyordu.

Yemek servisimizi yapan yaşlı omega kafasını kaldırmadığı için servisler uzun sürmüştü. Benim tabağımı koyacağında ise masadan uzaklaşarak bana yaklaşmadan servis yapmaya çalışmış daha da fazla uzun sürmüştü.

"Hızlı ol" Kralının sesini duyduğu anda titreyen elleriyle zar zor kadehleride yerleştirmiş ve tamamen uzaklaşmıştı

"Kaba olma" dedim azarlar bir tonda ama beni umursamıyormuş gibi çatal bıçağını eline almış eti kesmeye koyulmuştu. Büyük bir parça eti tabağıma koyduğunda yüzümü buruşturdum

JİKOOK/HİGHERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin