JİKOOK/HİGHER

Bölüm 16

Tatilde olduğum için bölüm kısa, sory 🥺

Hamileliğin birinci ayını çoktan doldurmuştum. Bebeğim henüz beni fiziksel olarak etkilemesede, ruhsal olarak kendimi kaybettiğim oluyordu. Ne zaman neyden nefret edip, neyi sevdiğim asla belli değildi.

Durduk yere öfke krizleri geçiriyor her yeri birbirine katıyor, bazense bir kediye dönüşüp gün boyu etrafa şirin mırıltılar saçıyordum.

Jungkook ile aramız neredeyse tamamen düzelmiş sayılırdı, bunda istemedende olsa sürekli olarak ona sırnaşmamın rolü büyüktü. Ben sinirlendiğimde etrafı benimle birlikte dağıtıyor, sakinleşip eserimi çekingen gözlerle izlemeye başladığımda o da sakinleşerek her yerime öpücükler konduruyordu.

"Odama yine neden 'arkadaşlığımızı bitirme sözleşmesi' koydun?" Dedi Jennie bıkkınca, ona tripli bir bakış attım. Jungkook inişli çıkışlı hallerime alışmış ikimizin konuşmasına elinden geldiğince dahil olmamaya çalışıyordu. Çünkü biliyorduki eğer dahil olursa onada çemkirirdim

"Beni zaten hiç sevmiyorsunki arkadaşlığımızı bitir benden kurtul diye koydum." Dedim umursamazca, Jungkook elindeki büyük eti önüme koyduğunda kendimden geçmek üzereydim. Midem bulanmadan et yiyebildiğim zamanlar iki elin parmağını geçmezdi, hazır şimdi kendimi iyi hissediyorken hepsini yemek istiyordum.

"Bu kanıya nerden vardın peki?" Jennie'nin sesini tekrar duyduğumda elimdeki eti tabağıma geri koydum, gözlerim anında dolmaya başlamış dudaklarımın titremesi yanımdaki ikiliyi korkuyla geri adım attırmıştı.

"Jim-"

"SANA ÇAY SAATİNDE YANIMA GEL DEDİM AMA SEN ÇAY SAATİNDEN YARIM SAAT SONRA YANIMA GELDİN ŞİMDİDE BANA SORUYOR MUSUN!"

Çok zor şeyler yaşamıştım, onu yarım saat boyunca masamda heyecanla beklemiştim ama o gecikmişti.

Masadaki her şeyi etrafa fırlatmaya başladığımda Jungkook sakinleşmem için feromon salgılasada bunu hemen fark etmiş hırlayarak karşılık vermiştim.

Ben. Az önce. Hırlamıştım.

Ben.

Eşimde en az benim kadar şaşkın görünüyordu.

"Çaylakları kontrol etmem gerekiyordu üzgünüm bir daha gecikmem asla!"

Jennie sakinleşmem için cümlelerini sıralasada işe yaramamıştı

"Çaylakların benden daha önemli olduğunu mu söylüyorsun! BEN BEBEK TAŞIYORUM BE!"  Az önce oturduğum sandalyeyi terastan aşağı fırlatmış bağırma isteğime karşı koyamayarak tüm sarayın duyacağına emin olduğum güçte tiz bir çığlık atmıştım.

"Jimin bebeğim ne alakası var" jungkook uysalca yaklaşmış duvara fırlatmaya hazırlandığım saksıyı elimden almıştı. Ama bu beni sakinleştirmek yerine öfkeden kıpkırmızı kesilmeme sebep olmuştu.

"SENCE BEN ALAKASIZ BOŞ KONUŞAN BİR İNSAN MIYIM!"  Jungkook gözleri yuvalarından fırlayacak kadar açılmış acilen bir şeyler düşünmeye çalışıyordu.

"Hani beni çok seviyordun! Artık benden bıktınız değil mi! Siz çok nankör insanlarsınız bende sizden bıktım yüzünüzü bile görmek istemiyorum!" Durdurmakta zorlandığım hırıltılar ve çığlıklar Jungkook'un 'güzelim' demesiyle son buldu.

Ağzım şaşkınlıkla açılmış, yanaklarım kırmızının en koyu tonunu almıştı.

"Sence... sence ben gerçekten güzel miyim?"  Az önce hırlayan ben değilmişim gibi çekingen ve çocuksu çıkmıştı sesim, etraftaki kimse olan bitene anlam veremiyordu. Ama Jungkook sakinleşmemi hızla değerlendirdi ve tüm dikkatimi üzerine çekmeye çalıştı.

"Evet öylesin. Sen benim hayatımda gördüğüm en güzel şeysin. Her bir noktan ayrı güzel biliyor musun?"

Gözyaşlarım çoktan kızıl yanaklarımda kurumuştu, gülümseyerek bana yaklamış etrafa fırlatmaya hazırlandığım tabak ve çatalı kendi eline almıştı sakince dudak büzdüm yaptıklarına

"Sana baktıkça kendimden geçiyorum tüm parçalarına ayrı ayrı tapıyorum, burnun ne kadar şirin küçücük."  Burnumun tam üstüne bir öpücük kondurdu. Kalbimin yerinden çıkacağını hissettim, hipnotize olmuş gibiydim çok yakışıklıydı, çok çok yakışıklıydı ona bakarken dalıp gidiyordum beni büyülüyordu.

Hiçbir şey yapmadan ilgiyle onu dinliyordum sadece "odamıza çıkıp burnunun ne kadar şirin olduğu hakkında konuşalım olur mu aşkım?"

ıslak gözlerimi birkaç kez kıpıştırdım, ağzımı şapırdattım sonra yutkundum. Her seferinde dibimde olmasına rağmen nasıl ilk kez görüyormuş gibi bozguna uğratıyordu beni.

Keskin yüz hatlarını incelerken ne zaman odaya geldiğimi anlayamamıştım, ne zaman beni kucakladığınıda. Konuştuğundan beri tek odak noktam oydu etrafta olan biten hiçbir şeyi algılayamamıştım.

Beni nazikçe sırtım yatak başlığına yaslı olacak şekilde koydu ve alnıma minik bir buse kondurduktan sonra hemen karşıma geçti.

Daha fazla öpücük istiyordum.

İlk önce birkaç dakika onu izledim, beni öpmek gibi bir hamle yapmayacağını anladığımda sızlanarak ona sırnaşmaya başlamıştım.

Dizlerim üstünde yükselip kucağına oturduğumda elleri hemen belimi bulmuştu. Ellerimi omuzlarında gezdiriyor, burunumu göğsüne sürterek mırıldanıyor, o belimi sıktıkça kalçalarımı kasıklarında hareketlendiriyordum.

Onun bir anda geri çekilmesiyle irkilmiş ama devam etmek için tekrar ona uzanmaya çalışmıştım ikinci kez reddedildiğimde gözlerim yine yaşlarla parlamaya başlamıştı

"Daha fazla. Delta çok..."

Nefesini tuttuğunu hissediyordum beni itmek istiyor ama yeterli gücü kendinde bulamıyordu. Vita deltamın özlemiyle kendini kaybediyordu.

Beni itip yataktan kalktığında hırçınca kolunu tuttum.

"Ben- beni sevmiyorsun, artık beğen- beğenmiyorsun değil mi?"

Hıçkırıklarım arasında konuşmak her ne kadar zor olsada beni anladığını biliyordum. Kararsızlıkla yüzüme bakıyor ağlamaktan kıpkırmızı olan gözlerimi inceliyordu.

Art arda yutkunurken adem elmasından ayıramıyordum gözlerimi, kısıkça bir küfür mırıldandıktan sonra önümde diz çöktü.

"Baba seni biraz rahatsız edecek lütfen bana kızma olur mu?"

Minicik bir öpücük kondurduktan sonra ayağa kalktı, şehvetli bakışları sertleşmişti. Üstündekileri çıkartırken beni baştan aşağı süzdü.

"Yatağa geç"

————
Çok olaysız sıradan bir bölümdü. Böyle soft mu devam etse yoksa kaoslar mı gelse kararsızım. Tatlış jiminimin hamileliğini yazarken eğleniyorum aslında

Sizi özledim bölüm yayınlayamayınca kendimi eksik hissediyorum fowpvğlflw
Bir bölüm daha yedek var ondan sonraki bölümünde yarısına kadar yazdım umarım bitiririm

Yorumlar biraz düştü gibi beni mutlu etseniz olmaz mı🥺

Bu arada tatil çok güzel geçiyor bugün arsuza gittik ama yakın zamanda deniz taştığı için biraz korkutucuydu. Deniz kenarında ölü yılandan tutun kurtlanmış yengece kadar bir sürü şey var

Sizi seviyoruuuuum kendinize iyi bakın