Yarım saat sonra hastanenin önündeydik.Arabadan indim ozan ve Ahmet amca da arkamdan geliyordu içimde bir korku vardı,Kalbim sıkışıyor gibiydi nefes alırken titriyordum sanki.
İçeri girdik ben hâlâ şokta gibi olduğum için Ahmet amca hemen koştu danışmaya ve sormaya başladı.Danışmadaki kadın da ameliyata alındıklarını söyledi ameliyathanenin önünde bekleyebileceğimizi söyledi.
Ve ayaklarım titreye titreye ameliyathanenin olduğu kata indim.Arkamı döndüğümde ozanın koşturarak geldiğini gördüm.Biz indiğimiz an doktor da ameliyathaneden çıkıyordu hemen koştum ve ağlayarak bir sürü soru sormaya başladım.
İyiler mi?Ne olmuş tam olarak?Annem nasıl?Babam ve ablam iyi mi?
Doktor tatlı bir tebessümle konuşmaya başladı.Sakin ol.
Ablanın kaval kemiğinde ve sol ayak bileğinde kırık var alçıya aldık o odasında.Anneniz kafasına darbe almış ve kaburgalarında çatlaklar var ama hayati tehlikeyi atlattı.Yüzüm gülmeye başlamıştı heyecan ve umut dolu gözlerimle doktora bakıyordum.Babam?İyi o da değil mi?
Doktor sıkıntılı bir nefes aldı babanız da kafasına darbe almış ama annenizinki kadar hafif değil maalesef hayati tehlikeyi atlatabilmiş durumda değil.
Yüzümdeki gülümseme yavaş yavaş solmuştu ve yerini gözlerime dolan yaşlar almıştı.
Doktor 'size haber vereceğiz'dedi ve içeri girdi.
Yere çöktüm ve ağlamaya başladım tüm dünyam kararmıştı tekrardan.Ozan bana sarılıyordu.
Ağlama lütfen bak iyi olacak babanda, annen iyi ablan iyi ve baban çok güçlü biri eminim ki seni bırakmayacaktır.
Göz yaşlarımı sildi ve sarıldı tekrardan Ahmet amcanın sesiyle aniden birbirimizi ittik.
Çocuklar kusura bakmayın arabayı park etmem gerekiyordu,siz neden yerdesiniz kalkın koltuklara oturun.
Koltuklara geçtik.Ahmet amca endişeli bakışlarla konuşmaya başladı bir haber alabildiniz mi nasıllarmış? Annem ve ablam iyiymiş ama babamın hayati tehlikesi varmış dedim titrek sesimle.
Ahmet amca moralimin çok bozulduğunu görünce gülümseyerek eğildi önüme geldi Bernacığım baban çok güçlü bir adam sen de çok iyi biliyorsun ben eminim hiç bir şey olmayacak şuan içini ferah tut kötü enerji yayma iyi düşün iyi olsun tamam mı dedi.
Ben sadece dinliyordum gözlerim yerde diktiğim noktadan ayrılmadan,kulaklarım duyuyordu ama beynim algılayamıyordu sanki.Gözlerimden akan her damlanın ardından peşi sıra yenisi geliyordu.
Ahmet amca hâlâ üzgün olduğumu görünce tekrar konuşmaya başladı;
Sizin aranızda bir şey mi var dedi.Aynı anda bir şokla ozan ile birbirimize baktık ozan susuyordu.Hayır Ahmet amca nereden çıktı o şimdi yok öyle bir şey dedim.Ozan evet dedi sevgiliyiz ozana çevirdim şokla kafamı ozan ne diyorsun ne sevgilisi yalan söyleme adama.
Ahmet amca gülme krizine girmişti ozan da gülüyordu.Berna benden kaçmaz ayrıca benden saklamanızı hiç istemem aşk olsun dedi Ahmet amca.
İyi tamam o zaman madem anladınız evet sevgiliyiz.Ne güzel dedi Ahmet amca ozanın ik defa düzgün bir kızla birlikte olduğunu gördüm çok şaşkınım dedi.
Ozana baktım ozan?dedim soran gözlerle ozan kahkaha atıyordu.Berna abartıyor babam çok fazla kız arkadaşım olmadı.2-3 falan.Ve ilk defa aşık oldum dedi gülümseyerek.
Ahmet amca da gülüyordu gözlerim yine ameliyathanenin kapısına takılmıştı.Babam içeride canı ile cebelleşirken ben burada gülüp eğleniyordum.Vicdan azabıyla önüme döndüm.
Gözlerimi açtığımda ozanın kafası dizlerimdeydi ellerim de yüzüne koltukta uyuyakalmışız karşımızdaki koltukta da Ahmet amca uyuyakalmış.
Ozanın kafasını koltuğa koydum ve kalkıp doktor aramaya başladım ameliyathaneye giren çıkan olmayınca ben de yukarı kata çıkıp birkaç hemşireye sordum.O esnada koridorun karşısından ameliyatlarına giren doktor geldi.
Hemen koştum yanına 'Babam nasıl çıktı mı?'
Babanı yoğun bakıma aldık annen birazdan odaya alınacak 362 numaralı odada olacak üçüncü katta çıkıp bekleyebilirsin.
Aşağı inip ozana söyledim ve üçüncü kata çıkıp beklemeye başladık asansör açıldı ve annem geldi odaya aldılar annemi görünce ağlamaya başladım öyle görmek çok içimi acıtmıştı.Beş dakika sonra yanına bir kişi olmak şartıyla girebilirsiniz dedi doktor.
Ablam hangi odada onu ne zaman görebileceğim dedim.Ablan da yanındaki odada onu da beş dakika sonra görebilirsin.
Ozan babasını arayıp haber verdi.
Ve beş dakika sonra annemin odasına girdim,uyuyordu.Canım annem benim o kadar güçlü bir kadınsın ki diyordum,beni duyuyor musun bilmiyorum ama eğer duyuyorsan seni çok seviyorumanne beni bırakmadığın için teşekkür ederim dedim ve sarıldım yavaşça.
Beş dakikam dolduktan sonra çıkıp ablamın odasına girdim ablam uyanıktı.
Allaha şükür hiç kimse gelip beni görmeyecek sandım dedi ablam ben odaya girer girmez.Sinir bozukluğuyla ağlayarak gülüyordum.Yanına gidip sarıldım.
Doktorlar bekletti abla yoksa gelirdim.
Annem ve babam nasıl saatlerdir haber alamıyorum en son ilaç getiren hemşireye sordum öğrenip bana bildireceğini söyledi bir saattir ne gelen var ne giden.
Annem iyi kafasına darbe almış ama az önce odaya alındı.Babam da kafasına darbe almış ama anneminkinden daha ağır.Yoğun bakımda.
Ablam ağlamaya başladı hayati tehlikesi yok değil mi? Dedi.
Üzülmesin diye yok dedim.Ve ablama gelen yemeği yedirirken ozan girdi içeri.
Ablam hiç kaza geçirmemiş gibiydi sürekli şaka yapıyordu gülüyordu biraz konuştuk ozan ablamın her kelimesinde gülme krizine giriyordu.
Babamın durumunu öğrenmek için çıktık ozanla.
Doktor gülümseyerek karşıladı bizi.
Sen soru yağmuruna tutmadan ben söyleyeyim Bernacığım baban gayet iyi yoğun bakımdan çıkaracağız az sonra.
Sevinçle ozana sarıldım ve ağlıyordum doktor güldü ağlamaman gerek şuan yine niye ağlıyorsun dedi.
Bu sefer mutluluktan diye cevap verdi ozan benim yerime ben de ona gülümsedim hâlâ şoktaydım bir o kadarda mutlu.
Hemen ablama haber verdim ve babamda odaya alındı yanına girdim hemen sadece beş dakikam vardı.
Babacığım dedim görür görmez ağlamaya başladım.
Baba ben seni çok seviyorum,siz ameliyatteyken çok düşündüm sizinle çok az vakit geçirmişim sizi ne kadar çok ihmal etmişim lütfen beni affet,siz affetseniz bile ben kendimi affedemem.Küçükken hep bana destek oldun hatırlıyor musun benimle birlikte bilgisayar oyunları oynardın.Her gün odama gelip sorardın nasılısın diye her derdimi sıkıntımı seninle paylaşırdım,birlikte yemekler yapardık,annemin izin vermediği ne varsa gizli gizli yapardım senin sayene.Beni hep çok sevdin ve hissettirdin ben de seni çok seviyorum.Bu zamana kadar hep sen bana baktın beni düşündüm bu saatten sonra roller değişecek seni seviyorum dedim.
Babamın gözünden yaş aktı gözlerini açamıyordu ama elimi sıktı.Duyduğunu anlayınca daha çok ağladım ve sarıldım.
Affettin mi?
Elimi sıktı.Canım babam benim dedim bir kere daha sarıldım.Hemşire kapıyı çalıp hadi bernacığım çıkma vakti dedi.
Selamm baya bir geç geldim farkındayım ama çok canımı sıkıyor Word sürekli ya kaydetmeyi unutuyorum ya kopyala yapıp siliyorum dosyayı ama kopyaladığım şey siliniyor birkaç gün beklettiğim için..Ama daha çok dikkat edeceğim söz veriyorum.Gerçi okuyucum yok denecek kadar az 1-2 falan..Ama olsun umarım daha fazla kişiye erişirim ama okuyanlara teşekkür ederim umarım beğenmişsinizdir:))
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Her şey farklı olsaydı
Teen FictionHayatını o yaza kadar yaşayamayan Berna hep sorgular her şey farklı olsaydı ne olurdu? Ve her şey çok farklı olur tahmininden farklı ve hızlı ilerleyen hayatında her şeyin farklı olduğunda nasıl olduğunu görür