Şimşekler

7 3 0
                                    

İpek ve ben birer kahve sipariş ettik Ege bir şey istemediğini söyledi. Kahvelerimiz geldi ve sorar gözlerle egeye bakıyordum Ege konuşmadan camdan dışarıyı izliyordu en son dayanamadım ve sordum. Ege anlatacak mısın? Ha dedi Ege hızlıca başını bana çevirdiğinde dalmışım dedi.Boğazını temizledi ve yutkundu ayrıldık dedi tekdüze bir sesle.

Nasıl yani? Neden? Dedim. Tuğba taşınıyor ve uzaktan nasıl olacak  diye sordum ve bunu çok yanlış anladı onu sevmediğimi düşündü ve ara vermek istedi.
Ayrılmamışsınız ki sadece kafasını toplamak istemiş üzme kendini bu kadar canım dedim. Ege derin bir nefes aldı ve sinirle nefesini bıraktı, dalga mı geçiyorsun Berna dedi. Ayrılalım demek büyük bir kelimedir büyük bir eylemdir hele ki uzun ve ciddi bir ilişki yaşadıysan, diyemedi işte öyle. Bıraktı beni.
Egeye sarıldım ve ben de iyi değilim dedim gözleri doluydu. Ne oldu dedi ipekle ikisi aynı anda.
Ozan. Ozanın babası Ozanın mutlu olacağını düşünerek bir modellik ajansına kaydettirmiş ve Almanya'da  Ozan beni bırakmak istemedi ama babası sözleşmeyi onayladığı için gitmezse tazminat davası açılacak ki bunun üstünden kalkamazlar. İzmire nadiren gelebilecek ve korkuyorum ya biterse her şey.

Ege sıkıntılı büyük bir nefes aldı. Demek ki hiç birimizin ilişkileri yolunda değil şu sıra İpek sende bir şey oldu mu dedi. İpek ufak ama gittikçe yayılan bir gülümsemeyle bize bakmaya başladı. İpek? Dedi Ege sorgulayarak Ege de biraz gülümsüyordu.

Mert ile konuşuyoruz ama şuan bir şey yok dedi ipek de Ozanın arkadaşı olan mert mi dedim. Evet dedi ipek daha da gülümsüyordu ağzı kulaklarına çıkmıştı.
İpeğin verdiği haber ile az da olsa neşemiz yerine gelmişti o esnada ozana yazdım.
Sevgilim çekime gittin mi?
Hadi kalkalım mı? Olur dedi Ege ve ipek de ve kalktık hesabı ödeyip Karşıyakaya gittik ve biraz alışveriş yaptık. Eve geldiğimde saat akşam yedi olmuştu odama gidip üzerimi değiştirdim ve biraz müzik dinledim ozan mesajıma hala bakmamıştı gitarımı alıp bahçeye indim ve biraz şarkı çalıp söyledim. Ve videoya çekmek istedim belki Ozana atarım diye. Canozanın Gündelik Düşler Fırtınası şarkısını çalıp söyledim ve videoyu bitirdikten sonra biraz daha gitar ile oyalandım ve gitarımı yere indirip salıncakta uzandım arkada çalan şarkı ile birlikte gökyüzünü izlemeye koyuldum.
Ve telefonum çaldı Ozan arıyordu çok heyecanlanmıştım ve anında açtım.
Sevgilim dedi açar açmaz sesini duyduğumda gözlerim dolmaya başlamıştı.

Yaklaşık 1 saat konuştuk orayı anlattı biraz dertleştik Tuğba ve Ege konusunu anlattım sonumuz öyle olur mu diye korkuyorum ama Ozana bir şey söylemedim.

Sirius ile sarılıp uyuduk ve sabah annemin ve babamın kavga sesleri ile gözlerimi açtım. Ciddi bir şey olmadığını bildiğim için odadan çıkmadım telefonuma bakıyordum. Tüm gün telefonum ile oyalandıktan sonra akşam olmuştu. Kulaklıklarımı takıp çay alıp bahçeye indim kulaklıklarımda Esmeray Unutma Beni çalıyordu çok duygulanmıştım. Ozana attığım mesaja hala cevap vermemişti ağlamaya başladım. Artık bir şey olmasa bile gözlerimde biriken yaşlar intihar eden insanlar gibi birer birer gün gün düşüyordu. Alamadığım gün olmamaya başladı ozan gittiğinden beri. 1 aydır yok ve ben ilk defa bu kadar kötü hissediyordum yine mesajıma bakmadı yine çekimdedir. Arkadaşları da var artık orada ona kızmıyorum aksine onun için mutluyum ama çok üzülüyorum onsuz olmak zor oluyor.
Yaz da geldi artık, ama Ozan hala yok şuan bahçede onunla oturup bu şarkıyı birlikte dinliyor olabilirdik ama maalesef.

Ozan mesajıma bakmadı hala saat sabah 6 olmuştu artık ağlamaktan şişen göz kapaklarımın açık kalmaya dermanı yoktu kapanmaya ve bir daha açılmanaya derin bir uykuya dalmaya zorluyor gibiydi ve yavaş, bitkin ve yorgun bir halde kalkıp eve çıktım. Odama girdiğimde sirius yatağımda uyuyordu ve benim ayak seslerim ile kalktı hemen ve yatağıma girdikten sonra tekrar yanıma uzandı.

Sabah gözlerimi yüzüme gölge yapan annemin elleri ile açtım. Kafama ve koltukaltıma soğuk bezler koyurdu. Gözlerimi açtığımda annecim iyi misin dedi annem ablam da annemin yanında oturumuş bezleri suya dalıdırıp sıkıyor ve anneme veriyordu. Göz kapaklarım bile yanıyoru annem ateşimi ölçtü 39 idi ve ateş ölçerek bakınca gözleri kocaman açıldı. Düşeceğine artıyor ateşi dedi kendi kendine. Ne oldu dedim boğazımı temizlerken annem bana cevap vermeden boğazın da mı ağrıyor dedi. Evet biraz dedim yutkunmaya çalışırken. Hazırlan hastaneye gidelim dedi annem ve ablam ile beraber odadan çıktılar üzerime kahverengi bol bir örme kazak giyindim altıma da gri eşofman altılı giyindim telefonum çalıyordu Ege arıyordu açamadan annem çağırdı telefonumu cebime atıp hızlı adımlarla odadan çıktım ve hastaneye gitmek üzere çıktık evden.

Tekrar gözlerimi açtığımda kolumda serum vardı hastane odasının camından dışarı baktım hava karanlıktı annem de yanı başımdaki koltukta uyuyordu. Masanın üzerinde duran suyu açtım ve içtim. Ve bir anda 'Ozan'. Ozan merak etmiştir beni ona ulaşmam lazım diyordum içimden. Telefonumu aramaya koyuldum bir yandan da annem uyanıp kızmasın diye sessiz olmaya çalışıyordum en son annemin çantasına baktım ve buldum. Hemen açıp internetimi açtım ve bildirimden dolayı telefonum kilitlenecek gibiydi. Ege bir kaç defa daha aramış ve bir kaç mesaj atmıştı. Ozandna bir sürü cevapsız arama ve mesaj vardı odadan yavaş adımlarla çıkıp koridordaki koltuğa oturdum ve ozanı aradım. Bir çaldı iki ve üçüncüsünde açtı. Sevgilim dedi bağırarak. Sakin ol dedim kısık sesle. Neredesin saatlerdir neden cevap vermiyorsun dedi. Ateşim vardı hastaneye geldik en son uyumuşum serum takılıydı. Ozan telaşla konuşuyordu. Ne, neyin varmış. Kendine hiç dikkat etmiyorsun Berna dedi azarlar bir ton ile. Durumu anlattım ve telefonu kapatıp odaya girdim annem uyanmış camın önünde bekliyordu. Odaya girer girmez karşımda görünce büyük bir korkuya kapıldım. Kiminle konuşuyordun dedi annem gizemli bir tavırla. Arkadaşımla dedim ve korkak yavaş adımlarımla yatağıma girdim. Sağanak yağmur vardı dışarıda annem hala pencerenin önünde bekliyordu. Yarın konuşacağız dedi ve şimşek çakmasıyla beraber sıçramam bir oldu.

Selamlar umarım hoşunuza gitmiştir.

Her şey farklı olsaydıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin