Beni Bırakmaz Değil Mi?

11 4 0
                                    

Kulaklıklarım takılı zihnim uçmuş bir şekilde yürüyordum, nereye, kime bilmiyordum ne yapacaktım? Bilmiyordum. Sadece yürüyordum.

Bir taksi gördüm ve çevirdim başımı cama yaslayıp müzik dinlemeye devam ettim. Eve vardığımda taksiciye parayı uzatıp indim ve Ozanın odasının camına ilişti gözüm yani duran gözyaşlarım tekrar dolmaya başladı hızlıca eve girdim ve sirius sevinçten üstüme atladı onunla hiç ilgilenememiştim. Saat onbir olmuştu annem ve babam uyuyordu ablamda balkonda oturuyordu. Montumu çıkarıp Siriusun kabına su ve mama koydum ablam seslendi, neredeydin Berna?
Ozan. Ozan Almanyaya gidiyordu bugün onunla vedalaştım. Ablam ne kadar üzgün olduğumu fark edince bir şey sormadan sarıldı, gözyaşlarımı zor tutuyordum. Ve hızlı hareketlerle ablamın kolunu sıvazlayıp odama gittim Sirius da peşimden geliyordu.
Ozana mesaj attım hemen.
Sevgilim nasılsın?
Fakat mesajım iletilmemişti intermetinin kapalı olduğunu düşünerek hazırda çalan şarkıyı değiştirdim ve gökselin sen orda yoksun şarkısı açıldı. Sen burda yoksun sevgilim diye iç geçirdim
Ve siriusla göz göze geldik. Sirius gitti dedim hüzünle bakarak sirius da sanki her şeyin farkındaymış gibi hüzünlü bakışlarla beni ve odayı süzüyordu. Gözlerimi zar zor açtığımda sabah olmuştu kulaklığımda hala şarkı çalıyordu kulaklıklarımı çıkartıp kafamı cama çevirdim ve daha sonra telefonuma baktım saat öğlen dört olmuştu. Gözlerimi zar zor hatta açılmıyor bile denecek kadar az alabiliyordum tüm gece ağladığım için gözlerim şişmiş ve çapak dolmuştu acıyordu da aynı zamanda.
İsteksiz ve yorgun bir halde çıplak ayaklarımı yere indirdim ve istemeye istemeye kalktım ve odadan çıktım sirius da peşimden geliyordu ilk önce lavaboya girip elimi yüzümü yıkadım belli belirsiz kuruladıktan sonra koridora çıkıp Siriusun mama ve suyunu doldurdum ardından mutfağa yürüdüm Sirius peşimden gelmiyordu yemek ve suyu olduğu için, mutfakta ve salonda da kimse yoktu ve odama yürüdüm aniden aklıma ozana attığım mesaja cevap vermediği geldi ve bir anda canlanmış gibi hızlı adımlarla odama girip telefonumu elime aldım ozandna bildirim yoktu. Mesaj sayfamızı açtığımda mesajının iletilmediğini gördüm ve merak etmeye başladım dünden beri ne sesini duyuyordum ne de nasıl olduğundan haberim vardı aradım ama meşgul çalıyordu. Az önceki heyecanım tekrar kaybolmuş aynı ümitsiz halim dönmüş bir halde yatağıma uzandım ne müzik dinlemek istiyordum ne de bir şey izlemek hiçbir şey istemiyordum. Sadece uyumak, sadece uyumayı istiyordum. Ve fark etmeden kendimi derin ama pekta huzurlu olmayacağını bilmediğim bir rüyaya bıraktım. Rüyamda ozanı gördüm Almanyada modelliğe başlamış ve beni umursamıyordu mesajlarıma ya bakmıyordu ya da görüp cevap yazmıyordu çok gerçekçiydi rüyalarım.
Sahiden ne olacaktı ki, ozan uzak mesafeden ilişki yürütebilecek kadar sabırlı bir insan değil. Ama beni bırakmaz değil mi? Bırakmayacağını söylememiş miydi?

Rüyamda kendi kendime sorular sorarken sıçrayarak uyandım hava kararmıştı ve nefes nefese kalmıştım titrek ellerim ile bardağıma uzandım ve içindeki tüm suyu tek bir seferde içtim biraz camı izlemeye koyuldum sakinleşmeye çalışırken. Daha sonra mutfağa doğru yürüdüm sirius koridorda uyukluyordu fakat benim adımlarımı duyunca birisi dürtmüşcesine sıçrayarak uyandı ve üzerime doğru koştu ben de onunla birlikte yere oturup sevmeye başladım biraz sevip sarıldıktan sonra birlikte mutfağa gittik ve pijamanın cebindeki telefonumu çıkartıp saate baktım gece beş olmuştu. Fakat hiç iştahım yoktu neredeyse iki gündür hiçbir şey yemememe rağmen. Kahve yapıp balkona çıktım üzerime balkonda duran gri battaniyemi sardım kahvemden aldığım bir yudum ile birlikte sirius da kucağıma atladı ve iyice sokuldu bana. Telefonumun bildirim sesi boş ve sessiz sokakağa yankı yaptığında irkilerek elime aldım ve sonunda ozan mesaj atmıştı.
Ozan: Birtanem gerçekten çok özür dilerim merak etmişsin o kadar ama yerleşmeye çalışıyordum şuan şirketin tuttuğu evdeyim her şey kuruldu ve ayarlandı yarın da çekimim var bir kaç ajans için. İyiyim, ne kadar iyi olunabilirse.
Oh çok korktum ozam. İyi ol lütfen düşünme bunları.
Ozan: Asıl sen nasılsın?
İyi değilim ozan seni özlüyorum daha şimdiden. Ama alışabilirim galiba.
Ozan: Sakın benim için kendini üzme ben seni her zaman çok seveceğim ayrıca uzak mesafeden de yürür ara sıra da geleceğim zaten.
Tamam o zaman.
Şuan sirius kucağımda birlikte okuyoruz
Yazdım ve siriusla birlikte fotoğrafımı çekip attım hemen ozana.

Ozan: AHSHWHSHSHSHA TİPLERE BAK. ÇOK TATLISINIZ.
Ozan: Ya Berna daha şimdiden çok özledim
Ahahahahhshd çok sevimli değil mi
Ben de çok özlüyorum canım:(
Ozan: Yarın ne yapacaksın?
Ne yapacağım. Bilmem uyurum zaten eve geldiğim andan beri uyuyorum sadece bu sabah sabah dediğim de öğlen dörtte uyandım ve bir de şimdi
Ozan: Güzelim yapma böyle tüm düzenin benim yüzümden altüst olursa ben de altüst olurum. Yarın Ege ipek Tuğba falan dışarı çıkın bir şeyler yapın
Tamam çıkarım.
Ozan: Tamam ben biraz uyuyacağım canım benim tekrar yaz yazacağım ben de zaten çok yorgunum
İyi geceler sevgilim.
Ozan:İyi geceler canım çok seviyorum seni
Ben de:)

Biraz da olsa mutlu olmuştum ve şarkı açtım hiç kimsenin günahı yok çalıyordu biraz hüzünle denizi izlemeye koyuldum.

Berna. Berna kalksana donmuşsundur. Ablamın yüksek sesle ismimi haykırmasıyla uyandım balkonda uyuyakalmışım Siriusda kucağımda uyumuştu.

Uyuyakalmışım dedim sendeleyerek ayağa kalkarken. Ablam baştan aşağı beni süzdü konuşacağız sonra dedi ve odama çıktım hızlıca. Hemen Egeyi arayıp arta gidelim dedim. Art kafe ozanla hep gittiğimiz. İpek ve tuğbaya da haber verdim ve hemen üzerimi değiştirdim ve hızlıca kulaklıklarımı takıp montumu giyinip çıktım odamdan. Ben egelerle buluşacağım çok önemli geç kalmam dedim kimseden ses çıkmayınca hızlı adımlarla binadan çıktım, gözüm ozanların evine takılmıştı tam dalmış izlerken önümden geçen arabanın kornası ile kendime geldim ve hemen kafeye yürümeye koyuldum. Kulaklıklarımda Ali Barokas Egotango çalıyordu ne güzel şarkı diye düşünürken kafenin önüne gelmiştim Ege ve ipek de buradaydı ama Tuğba gelmemişti zaten telefonumu da almamıştı ama Ege ile her konuda haberleştikleri için Ege söylemiştir diye düşünmüştüm. Hızlıca Tuğba nerede diye sordum. Anlatacaklarım uzun dedi Ege mutsuz ve bıkkın bir şekilde gözlerini kaçırırken her zamanki masaya geçip oturduk.

Selamlar bu bölüm de biraz gecikti ama yolunda gitmeyen şeyler diyelim.Bölüm hakkındaki yorumlarınızı alabilirim. Sizce ozan ve bernanın ilişkisi nereye gidiyor ve tuğbaya ne oldu yorumlarınızı belirtmeniz dileği ile kendinize iyi bakın bir sonraki bölüme kadar 💙

Her şey farklı olsaydıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin