Annem odama geldi birdenbire ve Berna bir daha böyle şeyler olsun istemiyorum artık. Çıkabilirsin dışarı ama lütfen bu ilk ve son olsun.Baban ablan ve ben İstanbul'a gidiyoruz kiracı yerleşecek evimize canım babanla gidiyorduk ablan da arkadaşlarını görmek için gelmek istedi dikkatli olursun zaten kalmayacağız.
Tamam anneciğim deyip sarıldım anneme.
Hemen ozana yazdım.
Hadi film seç gidelim:)
Ozan:Daha 2 günün var bakarız birlikte.
Hayır on dakikam var:))
Ozan:Oha oha
Ozan:Beş dakikaya aşağı in.
Kahkahalarla gülüyordum.
Hemen üzerimi giyinip dışarı çıktım.
Ozan ne yapıyorsun burada dedim sessizce evin kapasını açar açmaz karşımda dikiliyordu.
Napayım seni bekliyorum dedi burada.Sarıldım o an sanki her şey durdu her şey kayboldu gözüm bir onu görüyordu.
Ee hadi Berna burada mı bekleyeceğiz gidelim artık dedi ozan.Pardon dalmışım.
El ele sinemaya yürüdük geldiğimizde ben vizyondaki filmlere baktım ama pek beğenmedim senin de seveceğinin düşünmedim ama burada istediğin her hangi bir filmi seçiyorsun ve izleyebiliyorsun sen istediğin bir filmi seç.
Uzun zamandır Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutku filmini izlemek istiyordum.
Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutku'yu izlemediysen izleyelim mi?Olur canım izlemedim ben de izleyelim küçük bir ekrana filmin adını yazıp tıkladıktan sonra salona geçtik içerisi bomboştu ve salonun içi çok güzel dekore edilmişti tavandan aşağı kar yağıyor gibi görünüyordu ben büyülenmiş gibi onlara bakarken.Arkadan yansıtıyorlar dedi ozan arkaya baktım oradan projeksyon ile yansıtılıyordu çok güzel dedim sessizce.
Ben tavanı izlerken ozanın da gülümseyerek beni izlediğini gördüm ben de koltuğun başlığına kafamı yaslayıp aynı gülümsemeyle onu izlemeye başladım uzanıp öptü beni ben de onu öptükten sonra başımı omzuna yaslayıp kollarımı beline sardım ve film başladı izlemeye başladık.
Film bittikten sonra el ele tutuşarak geçen gittiğimiz vintage kafeye gittik.Yol boyunca film hakkında konuştuk çok zevkliydi.Kafeye girince yine geçen sefer oturduğumuz camın yanındaki kafenin köşesinde kalan yere oturduk.
Kahveler gelene kadar yine biraz filmden konuştuk daha sonra ozanla komik fotoğraf ve videolar çektik.Kahvelerimizi içtikten sonra yarım saat daha oturduk kafede daha sonra kalktık eve yürüdük yine.
Evin önüne geldiğimizde iki üç saniye binaya baktım ben girmek istemiyorum dedim tekdüze bir sesle ozana.Vallahi ne yalan söyleyeyim ben de istemiyorum güzelim dedi ozanın elini tutup aşağı doğru koşmaya başladım bir yandan kahkaha atıyordum nereye kızım diyordu ozan da gülerek.
E hep sen mi böyle yapacaksın dedim kahkahalarımın arasında.
Ha çok merak ediyorsan sahile gidiyoruz.
Sahile inince kumlara oturduk ozana sarıldım ikimizde konuşmuyorduk.Beni sakın bırakma dedi ozan.
Bırakır mıyım hiç dedim daha da sıkı sarılırken asıl sen beni hiç bırakma.Birden bire bir şey oldu sanki vücudumun kontrolü elimden alınmış gibi konuşmaya başladım.
Ozan ben sana çok aşığım beni hiç bırakma olur mu?Ben hayatımda ilk defa bu kadar seviyorum birini evet önceden de birilerinden hoşlandım ama bu farklı bir şey sen yanımdayken tüm dünya umrum dışı oluyor sadece seni görüyorum sana sarılınca gözlerine bakınca hiçbir şeyden korkmuyorum ayrıca ben hiç karşılıklı sevilmedim ya da farkına varmadım ama sevilmedim sevildiğim de hiç hissettirilmedi ama sen beni seviyorsun biliyorum.İyi ki varsın sevgilim seni seviyorum dedim.
Ozan dolu gözlerle bana bakıyordu daha sonra sıkıca sarıldı ben de duygulandım ağlamaya başladım sonra kafasını çekti yanağı ıslaktı yanağını sildim sonra birbirimize bakıp gülmeye başladık.
Ben de sana aşığım sevgilim dedi ozan ve asla bırakmam.
Daha sonra telefonumdan şarkı açtım (Ayten Alpman-Ben Böyleyim)
Huzurla denizi izliyorduk yağmur çiselemeye başladı o esnada şarkı değişti (Yedinci Ev-Eninde Sonunda)
Şarkının değişmesiyle birlikte birbirimize bakıp ayağa kalktık zıplayarak dans etmeye başladık yağmur da daha da arttı o arttıkça daha da güçleniyorduk sanki.
Hadi artık gidelim üşüteceksin dedi ozan.
Ayağa kalktık tam o sırada telefonum çalmaya başladı annem arıyordu açtım efendim anne.
Merhaba Berna hanım siz misiniz dedi telefondaki kadın evet siz kimsiniz?Ben acı badem hastanesinden arıyorum aileniz kaza yaptı kadın hala konuşuyordu ama denizin dibindeymişim gibi boğuk geliyordu sesi anlamaya çalışıyordum gözlerimden yaşlar akmaya başladı ama sesim çıkmıyordu ozan telefonu elimden alıp konuşmaya başladı yere oturdum öylece kaldım gözümden hiç durmadan yaş akıyordu.
Ozan telefonu kapatıp beni kaldırmaya çalıştı kendime geldikten sonra daha çok ağlamaya başladım hıçkıra hıçkıra ağlıyordum ozan ne yapacağız.
Dur sakin ol babam evde bizi bırakır İstanbul'a tamam mı gel hadi gidelim dedi ozanların evine gittik kapıyı çalıyordu ozan ayakta duracak gücüm kalmamıştı sanki.Merdivenlere oturdum filiz teyze kapıyı açtı ozan hızlı hızlı anlattı Filiz teyze bir sürü soru soruyordu ozan bağırdı babamı çağır artık kızın halini görmüyor musun anne.
Ahmet amca geldi ve hemen arabaya bindik ozan ve ben arka koltukta oturuyorduk Ahmet amca da arabayı sürüyordu.
Ozan kulaklıklarını aldın mı dedi.Evet neden?
Hadi tak birlikte şarkı dinleyelim tamam mı biraz kafan dağılsın odaklanma.Tamam ama hareketli şeyler açmam tamam dedi ozan.
Taktık kulaklıları kafamı ozanın dizine koydum kulaklıklarımızda can ozan dünyaya çalıyordu.
Gözlerimden akan yaşlara engel olamıyordum ve ağlaya ağlaya uyuya kalmışım gözlerimi açtığımda sabah olmuştu araba yol kenarında durmuş Ahmet amca yoktu ozanı uyandırdım.
Ozan,ozan kalk.Noldu canım
Baban yok araba da durmuş neredeyiz.Ozan kafasını şoför koltuğuna doğru uzattı yanlara ve arkaya baktı arka camdan babası görünüyordu parmağıyla göstererek bak orada.Dinleniyordur gelir şimdi güzelim dedi.
Beş dakika sonra Ahmet amca arabaya bindi uyanmışsınız çocuklar dedi neşeli olmaya çalışıyordu.
Neredeyiz Ahmet amca dedim.Güzel kızım İstanbula geldik yarım saat sonra hastanede oluruz merak etme.
Arkama yaslandım şarkı açtım tekrardan bir ucunu da ozana uzattım o da taktı ikimiz de lana del reyi çok sevdiğimiz için pek de neşeli olmayan carmen şarkısını açtım kafamı cama çevirdim.
Düşünmeye başladım meğer ne çok şey kaçırmışım ben hep oyun oynardım ailem gezerdi hiç gitmezdim onlarla çok az anı biriktirebilmişim bunları düşünmek ve doğru olduklarını bilmek çok canımı acıtmıştı.
Camda yağmur damlacıkları birer birer kayıyordu kimisi çok geç düşüyordu artık umudu kesiyordum düşmez diye ama eninde sonunda o da düşüyordu.
Biz insanlar da böyle değil miyiz aslında kimimiz var gücüyle tutunuyor hayata düşmemeye kayıp gitmemeye yeminlenmiş gibi kimimiz tutunduğunu sanıp ufak bir rüzgarda kayıp gidiyorduk.Ne fark ederdi ki her birimiz kayıp gitmiyor muyduk kimimiz ilk kimimiz son hepimizin sonu belliydi aslında bakarsan
Selamm bu bölümü de diğerleri gibi çok beğendim olaylar karışmaya başladı ozan ve Berna'nın bir engeli kalmadı demiştik tam da ama o kadar kolay olmayacak.Bu bölümü ikinci yazışım dün gece kar yağarken izleyerek çayımı içerken huzurla yazmıştım Word kaydetmemiş...Şimdi tekrar yazdım ve ben beğendim açıkçası umarım sizin de keyifle okuduğunuz bir bölüm olmuştum sevgilerimle:):)<3<3<3<3<3
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Her şey farklı olsaydı
Novela JuvenilHayatını o yaza kadar yaşayamayan Berna hep sorgular her şey farklı olsaydı ne olurdu? Ve her şey çok farklı olur tahmininden farklı ve hızlı ilerleyen hayatında her şeyin farklı olduğunda nasıl olduğunu görür