İzuku her sabah olduğu gibi yorgunlukla girdi sınıfına, bir anda yanında beliren kız ile irkildi.
Ochako;
"Çabuk korkuyorsun İzuku-kun!""Haha.... Evet öyle..."
Elini ensesine attı ve görmezden gelmek istediği için hızla sırasına doğru gitmeye çalıştı İzuku, çünkü Uraraka sabahları çok gürültülü oluyor ve başını şişiriyordu. O sırada ise Katsuki hâlâ İzuku'nun atkıyı taktığını ve montunu çıkarsa da atkıya sarılı olduğunu fark etti, sarışın ne düşündüğünü anlayınca utanarak önüne döndü.
İzuku ise uzun zamandır özlediği Karamel kokusunu atkı da bulduğu için hiç çıkarmıyordu, hatta dün gece atkıya sarılarak uyuduğu için sapık felan olduğunu düşünmüştü.
İzuku derse gelen öğretmenini dikkatli bir şekilde dinliyorken, Katsuki ise oğlanı seyrediyordu. Katsuki çocuğun okulda ve antrenmanlarda ne kadar aktif olduğunu biliyordu fakat onun dışında İzuku'yu kimse görmüyordu, kendisi dışında.
O biliyordu ki İzuku çok yorgundu, fazla yarası olduğu için kimse yeşil saçlı oğlanın façalarını farkda edemiyordu...
Katsuki derin bir nefes aldı, ne zaman sevdiği çocuğa baksa içi pişmanlık ve acı ile doluyor, göğsü sıkışıyordu. Ne yapabilirdi? Sadece bir gülümseme istiyordu ama sahteleri değil... O İzuku'nun ona gerçekten gülümsemesini istiyordu.
"Son nefesim olsa bile bunu
senin gülümsemeni görmek
için harcardım..."Dışından demek isterdi bunu, "keşke" dedi... "Keşke zorbalıktan başka bir yol seçip aşkımı gösterebilseydim..." Ardından devam etti içinden. "Ama neticede hep aynı bokum." Düşünmeyi kesmek istedi.
İzuku ise derse dikkatini çok iyi verdiği için zamanın nasıl geçtiğini anlayamamıştı, zil çaldığında defterini kapattı ve tekrar kaçacak yer aramaya başladı çünkü Uraraka, Lida ile kendisine doğru geliyordu. O sırada Katsuki kafasında ki düşüncelerden sıyrılmaya çalışarak, yeşil saçlı oğlana kötü laflar savurdu... Her zamanki gibi.
"Aptal inek."
İzuku o an donmuştu... Boğazına kadar dolmuş ve neredeyse boğulacaktı, resmen ölmesine ramak kalmış gibi hissediyor, nefes alamıyordu. Fark etmiyordu, öylece uzaklaşan Katsuki'ye bakıyorken göz yaşlarının bir şelale gibi aktığını bilmiyordu.
"Düş... Düş güzel gözyaşlarım."
O an Uraraka ve Lida ne diyeceğini bilememişti fakat Kaminari herkesten önce davranıp çocuğun yanına gelmişti.
Kaminari;
"İzuku! İzuku bana bak!"Kaminari, İzuku'nun vücudunu biraz sarsarak kendine gelmesini sağlamıştı. İzuku ise yaşadığı durum zoruna gidiyordu ağlayarak tutundu Kaminari'ye.
Kaminari;
"Gel hadi... Gidelim orada konuşuruz... Arkadaşlar öğretmene dersiniz ben hastalandım İzuku bana yardım ediyor diye!"Kaminari, hüngür hüngür ağlayan çocuğa destek vererek tutmuş ve beraber okulun dışına çıkmışlardı. Zil onlar dışarıya çıkmadan önce çalmıştı ve sınıfta herkes tuhafça Katsuki'ye bakıyordu.
"NE BAKIYORSUNUZ!?"
Kimse konuşmuyordu, sınıfa girdiğinden beri herkes sessizce kendisine bakıyordu ve kendisi için bu fazlasıyla rahatsız edici bir durumdu, dikkat çekmeyi sevmezdi. Katsuki, İzuku'yu ağlattığını bilmiyordu.
Aizawa Sensei, bir işi olacağını söyleyip sınıftan gittiğinde Uraraka sinirle konuştu.
Ochako;
"İzuku...""Ne olmuş ineğe!?"
Kirishima;
"D-dostum öyle deme."Ochako;
"Yeter artık Bakugou! Deku-kun'u ilk defa ağlarken görüyorum! Çok kötü bir insa-"Katsuki sinirle ayağa kalkmış ve Uraraka'nın suratını tutmuş avucunda sıkıyordu, arkadaşları durduracaktı fakat Katsuki hepsini tehtid etti.
"Bana bakın eğer biriniz bile kıpırdarsa, onu mahvederim. umrumda olmaz, sonuçta beni böyle görüyorsunuz! Ben bencil! Kaba! Vahşi! Berbat bir insanım!? Değil mi? Hepiniz böyle düşünüyorsunuz!"
Uraraka gücünü kullandığında Katsuki havaya kalksa bile kızın ağzını bırakmamış bu yüzden Uraraka gücünü geri çekmişti.
Kimse konuşmuyordu fakat Lida bir şeyler düşünmeye çalışıyordu, herkes gereksiz panik olmuştu.
"Korkmayın zarar vermeyeceğim, aaa ama siz benim vahşi olduğumu düşündüğünüz için endişeleniyorsunuz. Deku ağladı mı? Ben onu hep ağlatıyorum."
"Evet, aptalım ben... Onun gülümsemesini istiyorken onu ağlatıyorum."
"Ayrıca eğer bir daha ona Deku dersen ve sadece şen değil herhangi biri, gebertirim! Ona sadece kahraman kostümündeyken böyle seslenebilirsiniz! Deku demek işe yaramaz demektir."
Katsuki, kızın yuvarlak suratına koyduğu eli hızla çekti ve sınıf kapısına doğru yürüdü.
"Hay sikeyim! Şimdi bu eli yıkamak zorundayım."
Sinirle sınıf kapısını çarpıp çıktığında tüm sınıf Uraraka'ya "iyi misin!?" Gibi sorular yağdırıyor ve yardım etmeye çalışıyordu. O sırada Aizawa Sensei içeriye girmiş ve sınıfa bağırmıştı.
Aizawa;
"Nasıl kahraman olacaksınız!?"Iida;
"S-sensei!"Aizawa;
"Daha arkadaşınızı kurtaramadınız."Yaoyorozu;
"A-ama Sensei! Bakugou da arkadaşımız ve ceza almalı!"Aizawa;
"Suç veya saldırı arkadaş, yer, zaman demez ve ceza da almayacak çünkü size vereceğim dersi o on beş dakika içersinde vermiş oldu."Kimse ses etmiyordu, sadece aralarından bazıları bunun saçmalık olduğunu düşünüyordu fakat Aizawa Sensei, Katsuki adlı öğrencisinin içinde bozuk Bir şeyler olduğunu biliyordu. Neticede o iyi bir öğretmendi.
____________
ŞİMDİ OKUDUĞUN
F𝗅𝖺𝗐𝗅𝖾𝗌𝗌 | ᵇᵃᵏᵘᵈᵉᵏᵘ
Fiksi Penggemar"Sadece aşkın bizi yok etmesi için bekleyemem... Sadece aşk için bekleyemem!" Diyerek elinde ki gül buketini sertçe yeşil saçlı çocuğun yüzünün ortasına fırlattı. Buket yere düşeceği zaman telaşla tutmaya çalıştı Deku, en sonunda kurtarmayı başarabi...