Saat beşe yaklaşıyordu erzak durumumuza baktığımızda en fazla yarın akşama kadar yeterdi telefonuma baktım zayıf çekiyordu ama arama yapabliridim hemen annemi aradım ulaşamadım ablamı ardım 2 kere çalmasının ardırdan telefon açıldı hemen annemi ve durumlarının ne olduğunu sordum ablam ağlayarak;
"Annemi kaybettik"
Deyince göz yaşlarıma hakim olamadım ama kendimi çabuk toplamam gerekiyordu ve sordum
"Sen nasılsın"
Ablam cevabı beni biraz rahatlattı ama sorusu
"ben bir askeri bölgedeyim ve güvendeyim senle babam nasıl "
diye sordu ve bende kitlenmiştim ve
"babamıda kaybettik ben bizim dükyanda Büşralarlayım"
Diye bildim ve hat kesildi galiba ablamın telefonunnun sinyali koptu hemen abimi aradım ama meşgüldü
Hemen toplanmam lazımdı Büşra beni kendime getirdi
"İsmail Abi bizde annemizi babamızı kaybettik onları iyi şekilde hatırlamamız lazım. Bizi buraya sen getirdin kendin için yaşamıyorsan bizim için yaşa"
diyince kendime geldim ama babamın o halini hiç unutamam ve büşraya erzak bulmamızı söyledim karşıdaki markete baktığımda camlar kırıktı ama içerde bişeyler olabileceğini düşündüm ama dışardaki zombi hala dolaşıyordu baltayla onu öldürebilirdim ama bunu nasıl yapardım bunları düşünürken Büşra;
"İsmail Abi onlar ne yaptığını bilmiyor. Şuan belkide acı çekiyolar sağlıklı düşünebilseler bunu yapamazlardı sen Allah korusun başına böyle bişey gelse sana napılmasını isterdin?"
Büşranın dediklerini düşününce ona hak verdim bende kendimin öldürülmesi isterdim heralde baltayı elime aldım ve insan geçebilecek büyüklükte olan küçük kapıyı açtım Kübraya bizi kapıda beklemesini ve biz gelince kapıyı açmasını söyledim ve dükkandan çıktım.
Kübra kapıda bekliyordu biz Büşrayla yavaşça ilerliyorduk zombinin arkasına geldim ve boynuna vurdum ve kafası bedeninden ayrılmıştı. Büşra bu olanlara bakamıyordu markete yaklaştım kapıdan içeriye baktığımda ne bir ŞEY gözüküyor nede bir ses gelmiyordu bu beni rahatlattı.
İki tane araba aldık ve markette ne bulursak alıyorduk öncelik konserveydi.İki arabada ağzına kadar doldu bu bize bir hafta yeterdi.Ama bence bir sefer daha yapmalıydık.Aramıza yeni kişilerinde katılacağını düşündüm ve büşraya bunu söyledim oda kabul etti.
İkimiz birden dükyana gidip ikimiz birden tekrar dönecektik ama dışarda iki zombi vardı bunu bir kere daha yapabilirmiydim bimiyorum markette duran bıçağın tekini aldım zombiye fırlatmayı düşündüm diğerinide baltayla halletmeyi düşündüm bıçağı isabet etmesi için dualar ettim bıçağı uçundan tuttum fırlattım ama bacağına geldi kötü bir isabet sayılmazdı yürümesini bayağı zorlamıştı ama diğer zombi bizi gördü ve üzerimize doğru gelmeye başladı baltayı elime aldım gerildi tam vurucaktım arkadan bir kılıçla zombinin kafasını havaya uçurdu.
"Teşekkür ederim ismin ne?"
Sert ve kalın bir sesle
"Teşekküre gerek yok adım Adil senin ismin ne?"
Sordu ve cevap verdim
"İsmail bize katılamak istermisin dedim"
Beklemediğim bir cevap aldım
"Ben başka biriyle iş birliği yapmam dedi"
Bende
"Tamam sen bilirsin"
Dedim zaten böyle düşünen biriyle işim olmazdı arabaları aldık ve içeri girdik bir daha ihtiyacımızın olmadığı sürece dışarı çıkmayaktım telefonu elime aldım ve rehberde dolaşırken arkadaşlarımı aramaya karar verdim dört beş kişi aradım meşgül çıktı.
Daha sonra Nuriyi aradım ama açmadı en son Taneri aradım iki kere çalmasının aradından
"Alo kurtarın bizi"
Diye ses geldi
"Taner durumun ne"
Diye sordum ardından Taner
"İsmail biz Nuriyle beraberiz bizim binada mahsur kaldık erzağımız kalmadı bizi kurtar"
Dedi bende teretdüt etmeden
"Tmm binadan çıkabilirmisiniz"
Diye sordum taner cevap verdi
"Evet"
İlk önce beş on sanie düşündüm saat altıya yakındı ve cevap verdim
"Yarım saate beyaz bir Clio sizin binanın önünde durcam beni görünce aşağıya inin"
Dedim ve taner
"Tamam"
Diye cevap verdi bende arabayı çalıştırdım.büşraya ne olur ne olamaz diye baltanın birini verdim büşraya ben çıkar çıkmaz kapıyı ört ve zinciri aynı şekilde bağla dedim
Ve Ataşehir'e doğru yola koyuldum Tanerle Nuriye İhtiyacımın olduğunu düşündüm Tanerle Nuride benim gibi 18 yaşında Taner daha stratejik daha kapsamlı düşünebilen Nuri ise uzun boylu iyi dövüşebilen bir arkadaşımdı nuri esasında futbolla ilgileniyodu ama kit-box dersi almıştı.hepimizin bir birine ihtiyacı vardı.
Yollar yine boştu yol boyunca çok zombi sayıda gördüm artık evden dışarı doğru çıkıyorlardı işmizi zorlaştıracaktı.
Eve önene geldiğimde dışarda bir tane zombi vardı ve bana doğru yaklaşıyordu Tanerle Nurinin arabya binmesini engelleye bilirdi.
Baltayı aldım ve arabadan indim gerildim ve zombin kafasının tam ortasından vurdum ve zombi yerdeydi baltayı zombinin kafasından çektim.Arkamı döndüm karşımda bir Zombi tam beni ısıracakken zombinin kafasına bir ok saplandı oku atan Tanerdi çok iyi isabetti zombi arkamdan bir anda nasıl geldi anlamadım.
Taner'e teşekkür ettim taner
"Teşekküre gerek yok biz sana teşekkür ederiz hadi gidelim"
Dedi Nuriyede selam verdikten sonra arabaya bindik yol boyunca kimse konuşmadı Tanerle Nuriye ailesini socaktım ama hallerinden tahimin ediyordum.Artık radyoda yayında verilmiyordu.
Dükyanın önüne yaklaştığımda büşra kapıyı açtı arabayla içeri geçtik Taner ve Nuriyle Büşra ve kübrayı tanıştırdım artık 5 kişiydik yiyecek birşeyler hazırladık ve karnımızı doyurduktan sonra masayı topladık ve artık bir plan yapmamız gerekiyordu. kendimize bir yol çizmemiz nereye gidip ne yapacağımız hakkında konuşmamız gerekiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlık Hayat (ZOMBİ)
ParanormalGözümü açtığımda dışarıdan anlamını veremediğim tuhaf ve bir o kadar rahatsız edici sesler geliyordu. Yatağımdan kalktım cama doğru ilerledim. İnsanlar koşuşturuyordu arkadan gelen kişide bir tuhaflık vardı. Banyoya doğru yöneldim babam yerde yatıyo...