𝐌𝐔𝐒𝐈𝐂 𝐌𝐀𝐓𝐂𝐇「ᴅʀᴀʀʀʏ」

7

SLYTHER-IN?

Theo: ACİL DURUM ÇAĞRISI

Blaise: Ne oldu?

Theo: McGonagall'dan saklanmak için süpürge dolabına girdim şimdi çıkamıyorum :(

Pansy: McGonagall'dan neden saklanmak istedin amk

Theo: Şapkasındaki tüyleri yakmış olabilirim...

Theo: TAMAMEN KAZAYLA

Draco: Hangi kattaki dolaptasın? Geliyorum.

Theo: Ahhh, minik bebeğim beni kurtarmaya geliyor.

Theo: Üçüncü kattayım, acele et. Burası karanlık ve korkutucu

Draco cüppesinin cebine telefonunu sokup küfrede küfrede üçüncü kata ilerleyen merdivenleri çıkıyordu. İkişer ikişer tırmandığı merdivenlerin sonunda nefes nefese kalarak koridorda ilerlemeye başladı.

Sonunda dolabı bulmuştu. Asasını doğrultup kapının kilidini açtığında karanlıklar içinde mavi gözleri parlayan Theo'yu gördü. Oğlan onu gördüğünde sırıtıp aydınlığa çıkmıştı. "Hayatımı kurtardın."

Theo, karanlıktan ve kapalı alanlardan nefret ederdi. On bir yaşındayken birkaç Ravenclaw onu yanlışlıkla içeriye kapatmışlardı ve o günden beri en büyük korkusu buydu. Bundan ötürüdür ki kahverengi saçlarını korkudan dağıtmıştı. Muhtemelen kendini sakinleştirmeye çalışıyordu bunu yaparken.

"Baş belasısın, yürü." Draco arkadaşını omzundan itekleyerek zindanlara giden merdivenlere yöneldiğinde koridorun karşısından gelen Potter'ı ve Collar'ı görüp durakladı. Yan yana yürüyorlardı ve konuşup gülüşüyorlardı.

"Oh, dostum..." Theo başını iki yana salladı. "Fena boka batmış haldesin."

"Kes sesini Theo." Draco gözlerini onlara dikip ters ters baktı bir süre, sonra umursamamaya çalışarak ilerlemeye başladı. Yanlarından geçerken Harry, Draco'yu görmüş ve Francis'in söylediği her şeye dikkatini kaybetmişti.

Bakabildiği tek şey Draco'ydu.

"Potter." dedi Draco buz mavisi gözlerini ona dikerek. "Yanlışlar devam ediyor ha?"

Harry abartılı bir ifadeyle gözlerini devirdi. "Doğruyu bulana kadar." Sırıttı ve Francis'e döndü. "Haydi, İhtiyaç Odası biraz ileride."

Yanlarından uzaklaşan ikiliye rağmen Draco olduğu yerde donakalıp arkalarından baktı. Theo sırıtmasını güçlükle bastırıyordu. Arkadaşının yüzündeki dehşete düşmüş ifade oldukça komikti. "Sakin ol Dray."

"İhtiyaç Odası dedi." Draco'nun kalbi yavaşlayıp atmayı durdurmuştu adeta. "Onunla- İhtiyaç Odası'na gidiyor."

"Orasını ben de fark ettim." dedi Theo mırıldanarak, yardımcı olacak bir şey aklına gelmiyordu. Potter'ı lanetleyip Hastane Kanadı'na gönderse olur muydu acaba?

Draco aptalca bir karar verdi. Bir anlık düşünceyle dudaklarından fırlayan cümlelerin işleri iyiden iyiye karıştıracağını nereden bilebilirdi ki?