17

3.2K 286 268
                                    

Harry gerginlikten terlemiş avuç içlerini pantolonuna silip derin bir nefes aldı. Büyük Salon'daki akşam yemeğinden çıkıyordu herkes ve oğlan sabahtan beri yapmak için cesaret aradığı şeyi nihayet yapacaktı.

"Hazır mısın?" diye sordu Hermione, Harry'nin yüzündeki gergin ifadeye şüpheyle bakarak.

"Sanırım." Harry tedirgince gülümseyip arkadaşlarını arkasında bıraktı ve koridorun ortasında durup "Bir dakika beni dinler misiniz?" diye bağırdı.

Yoluna devam eden öğrenciler Harry'nin duyurusuyla oldukları yerde durdular ve meraklı gözlerle ona baktılar. Bu kadar gözün ona bakmasından ötürü gerilen Harry istemeden de olsa ellerini saçlarına atıp onları karıştırdı. Kalbi çok hızlı atıyordu.

"Ne yapıyor bu salak?" diye sordu Theo, kolu Draco'nun omzundaydı. Buz mavisi gözleriyle onu merakla izleyen Draco hala Potter'ın davranışına bir anlam verememişti. 

Zümrütler bir anlığına buz mavileri buldu ve daha da heyecanlıydı. Orada durmuş, ne yapacağını bekliyordu merakla. Harry alt dudağını ısırdı gergince ve nefesini tekrar verdi. "Hepinizin bildiği gibi ben biseksüelim."

Pansy kaşlarını ilgiyle kaldırmış, Potter'ın bu işin altından kalkıp kalkamayacağını merak ediyordu. "Ve- Uzun zamandır birine aşığım." Eliyle ensesini kaşıdı. "Yani tam anlamıyla bu yılın başlarında kabullendiğim hislerim var birine karşı."

"Uzatma Potter." diye tısladı Pansy ağzının içinde. 

"O kişiyle ilgili birkaç yanlış yaptım, benden uzaklaşmasına sebep oldum." Harry omuzlarını düşürdü. "Ama çok pişmanım ve beni affetmesi için her şeyi yaparım. Şu an deniyorum mesela."

İşe yarayıp yaramadığından emin bile değildi çünkü Draco'ya bakamıyordu. 

"Ben- Ben- Draco Malfoy'a aşığım." Kalabalıktan aniden uğultular yükseldi. "Ve bundan utanmıyorum, çekinmiyorum. Kimin bununla bir derdi varsa ilk önce benimle yüzleşmek zorunda çünkü... Çünkü benim hiç derdim yok."

Yeşil gözlerini nihayet Draco'ya döndürecek cesareti edinebilmişti. Draco'nun yüzündeki ifadenin ne olduğunu anlayamıyordu. Duygularını gizliyordu çünkü ancak az önce Nott'un onun omzuna doladığı eli inmişti. 

"Malfoy?" diye sorarcasına ona seslendiğinde Draco onu süzdü baştan aşağı. "Şu an yaptığım şey ahlaki olarak sik gibi ama saklamak istemiyorum, herkes bilsin istiyorum."

Draco, Theo'nun onu dürtüklemesiyle Harry'ye bakmayı kesti. "Ne aptal gibi bakıyorsun çocuğa? Git yapış dudaklarına." dedi Theo. "İstediğini yaptı işte, senden utanmıyormuş."

Draco gülümsedi hafifçe. Tüm okulun önünde kendisini sevdiğini söylemişti. Hatta sevdiğini değil, aşık olduğunu söylemişti. Ve bundan utanmadığını da söylemişti. Oğlan kalbindeki huzursuz hislerin tümünün kaybolduğunu hissetti.

Harry gergin bir şekilde Malfoy'un bir tepki vermesini beklerken yaptığı şeyin hata olup olmadığını sorguluyordu. Ta ki Malfoy hareketlenip kendisine doğru ilerleyene kadar. Nefesini tuttu korkuyla, neler olacağı hakkında en ufak bir fikri bile yoktu.

Tam karşısında duran sarışın oğlanın gözlerine korkusuzca baktı. Buz mavilerin içinde bir ışıltı vardı ancak kaynağını çözememişti Harry, yine de ümitlendi. "Bir şey söylesene." dedi merakla Potter.

"Aptalsın." Draco başını iki yana salladı. "Körsün, fazlasıyla gereksiz derecede cesursun ve çok... Çok sinir bozucusun."

Peş peşe yediği laflara karşın kaşlarını kaldırdı Harry. "Lanet olsun, seni niye seviyorum ki?" Draco'nun söylediklerini gürültülü uğultudan ötürü kimse duymamıştı ancak Harry duymuş ve nefesini tutmuştu tekrardan. 

"Beni- Seviyorsun?"

"Niye şaşırdın Potter? Bildiğini sanıyordum." Draco hafifçe gülümsedi. "İnkar etmenin anlamı yok, ne dersin?"

"Kesinlikle yok Malfoy." Harry onu yüzünden kavrayıp kendine çektiğinde dudaklarının birbirini bulması zor olmadı. Draco omzuna astığı çantanın yere düşüş sesini duymuştu, umursamadı. Ellerini Harry'nin beline dolayıp onu kendine bastırdığında dünyayla tüm bağlantısı kesilmişti.

Dudaklarını aralayıp onun öpücüğüne karşılık veren Harry ellerini sarı saçlara dolayıp dillerinin birbirine dolanmasına izin verdi. Öpüşmeleri derinleşip bedenlerini adeta ateşe verirken koridor sessizleşmişti, herkes bu imkansız olması gereken görüntüye bakıyordu.

Draco'nun nefes nefese ondan kopmasıyla ikisinin de dudakları sızladı. Daha fazlasını istiyorlardı ancak uygun bir ortamda değillerdi. 

Bir süre birbirlerine baktılar, hayal görüp görmediklerini anlamaya çalışıyordu ikisi de. Ta ki hayal olmadığını gösterecek sesi duyduklarında.

"Potter? Malfoy?" 

İkisi de başlarını aynı anda çevirip Minerva McGonagall'a baktılar, yüzlerinde yakalanmış olmanın haylaz sırıtmasıyla.

🍏⚡

Tebrik ediyorum Harry'yi, ciddi bir cesaret örneği olduğu için.

Çocuğum sürünmekten kurtuldu nihayet.

Görüşürüz bir daha kendinize iyi bakınn.

𝐌𝐔𝐒𝐈𝐂 𝐌𝐀𝐓𝐂𝐇「ᴅʀᴀʀʀʏ」Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin