𝐌𝐔𝐒𝐈𝐂 𝐌𝐀𝐓𝐂𝐇「ᴅʀᴀʀʀʏ」

21

S   M   U   T
S  M  U  T
S M U T
SMUT

°

BRAVE AT HEART

Harry: Draco bugün odaya geliyor, ölseniz bile içeri girmeyin

Dean: İşiniz ne kadar sürer?

Ron: Seks yapacaklarını nasıl anladın amk

Seamus: Aynı sorundan biz de muzdarip olduğumuz için olmasın Ron :( Empati yapabiliyoruz.

Ron: Bilmesem de olurmuş...

Harry: Ben diyeyim iki saat siz üç saatten aşağı içeri girmeye çabalamayın

Seamus: ÜÇ SAAT KİMİ SİKİYORSUN ACABA

Hermione: Nereye düştüm ben böyle ya

Ginny: Sorma, hiç sorma

Harry: Benim üstte olduğum nereden çıktı şimdi?

Harry: Draco'nun ne kadar dayanacağına bağlı her şey.

Ginny: GÖZLERİM BUNU DA MI GÖRECEKTİ 

Harry: ŞSDKFDSFŞLDSLSF ÇOK ÜZGÜNÜM DERDİM AMA DEĞİLİM 

Ron: Sessizlik tılsımını unutmayın lütfen

Harry: Merak etme, hallederim.

Harry, Şişman Hanım portresinin yanında sırtını duvara yaslamış Draco'nun gelmesini beklerken sıkıntıyla etrafı inceliyordu. Çok heyecanlıydı ve kendini sakin tutmaya gayret ediyordu. Dudaklarını birbirine bastırıp derin bir nefes aldı.

"Gözlerin yollarda mı kaldı Potter?" Draco'nun alaylı sesini duyan Harry başını aniden kaldırıp sevgilisine baktı. Draco'nun buz mavisi gözlerinde garip bir ifade vardı, henüz anlamını çözememişti. Üzerindeki siyah tişört ve kot pantolon ile oldukça sade gözüküyordu. Bir Malfoy'dan beklenemeyecek kadar sadeydi.

"Sayılır sevgilim." Harry çapkınca sırıtıp yerinde doğruldu ve Draco'nun yanına yaklaşıp onu kendine çekti, dudaklarından bir öpücük çaldı.

"Beni Gryffindor kulesine getirdiğine inanamıyorum." diye mırıldandı Draco, Harry onu içeri sokarken.

"Birazdan Gryffindor yatakhanesinde bulunan yatağımda yaşanacak şeyleri düşünürsek Draco, inanamadığın şey bu olsun sevgilim." Harry'nin yeşil gözlerinden muzip ışıltılar geçtiğinde Draco göz devirdi ancak heyecanlandığını inkar edemezdi.

Yedinci kata çıkıp soldan ikinci kapıyı açtıklarında Draco içeri girdi. Fazla kırmızı bir odaydı ve bu mide bulandırıcıydı ancak Draco umursamadı, sonuçta sevgilisi bir Gryffindor'du, kırmızıya alışması gereken bir an gelecekti.

Harry kalçasını masaya yaslayarak sevgilisinin odayı dolaşmasını izliyordu meraklı gözlerle. Yüzündeki ifadeden odaya pek bayılmadığı belliydi ancak Harry umursamadı, o da zindanlardaki Slytherin yurt odalarına bayılmıyordu neticede.

"Beğenmedin ha?" Harry'nin sesini duyunca gözlerini kırmızı duvarlardan çekip sevgilisine baktı Draco. Birkaç adımda yanına varmıştı, avuçlarını masaya yaslayıp Harry'yi kendine tutsak ettiğinde buz mavisi gözleri ışıldıyordu. "Bu odaya dair tek güzel şey içinde senin olman Harry."

Potter, Draco'yu ensesinden çekip dudaklarını birbirine yaklaştırdı. "Birazdan bu odada güzel anlar yaşanacak sevgilim." Sağ elinde tuttuğu asayı hafifçe sallayıp sessizlik tılsımını odanın tamamına uyguladığında gülümsüyordu. "Belki sonra daha fazla seversin?"