15

3.1K 279 404
                                    

harrypotter, şu anda Bryan Adams'tan When You're Gone dinliyor.

Draco kıkır kıkır gülerek yanında oturan Theo'ya Potter'ın dinlediği şarkıyı gösterdi. Theo kendi telefonundan şarkının sözlerine bakarken dayanamayıp güldü. "Çocuk derbeder olmuş Dray." dedi.

"Beter olsun piç." Draco dudaklarını ısırıp sırıtmasını bastırmaya çalıştı ama kendine engel olamıyordu.

Büyük Salon'a girdiklerinde sarışın keyfi yerindeydi. Harry'nin sürünmesi hoşuna gidiyordu, gözleri kısa bir anlığına Gryffindor masasına döndüğünde yeşil gözleri kendi üzerinde gördü ve ona tersçe bakıp Slytherinlerin arasına karıştı.

"Odaklanmaya çalışıyorum ama düşünebildiğim tek şey sensin Dray." Theo sırıtarak ona sırnaştığında sarışın oğlan, Theo'nun az önce Potter'ın dinlediği şarkının sözlerini kendisine söylediğini fark edip güldü.

"Yemek bile o kadar lezzetli değil hatta, içki yapması gereken şeyi yapmıyor, her şey çok yanlış hissettiriyor bebeğim sen gittiğinde." Draco da oyuna uyum sağladığında iki arkadaş kahkahalara boğuldular.

"Kalpsiz piç." dedi Pansy. "Çocuk acı çekiyor orada sen burada kahkahalarla gül."

Draco hiçbir şey yokmuş gibi omuz silktiğinde gözleri tekrar Potter'ı bulmuştu. Kaşları çatıktı ve sinirli haliyle çok tatlı duruyordu, Theo'ya dik bakışlarından Draco onun kıskandığını fark edip daha da keyiflendi. 

"Hak etmediğini söyleyemeyiz ya." dedi Theo. "Collar'la kırıştıran oydu ilk başta. Sonra grupta Draco'yu küçük düşürmeye çalıştı." 

"Sanki Draco onu küçük düşürmeye çalışmıyormuş gibi." diye mırıldandı Pansy. "İtiraf edelim, ikisi de birbirinden boktan şeyler yaptı. Draco, uzatma bunu artık."

"O gece..." dedi Draco çatalını kenara bırakarak. "Onunla buluştuğum gece bana hislerini tam olarak söylemesi için ona fırsat verdim, imalar yaptım buna rağmen yine de gidip Collar ile takıldı. O gece itibarına kafayı takmasaydı birlikteydik şu an."

"Böyle bir şey yok bence!" Blaise konuya sonunda dahil olmuştu. "Potter, itibarını düşünecek son insan falan. Beşinci sınıfı hatırlamıyor musunuz? Karanlık Lord'un döndüğüne kimse inanmamıştı, onu yalancı ilan etmişlerdi. Yine de doğru bildiğinden şaşmamış, devamlı söylemişti onun döndüğünü. İtibarı beş paralık olsa da dönmedi."

"O zaman bu sikiğin sorunu ne?" diye sordu Theo. "Salak olduğunu biliyorum ama o kadar imaya da adım atmayacak kadar salak değildir."

"Ben olsam o kadar emin olmam." dedi Pansy, yüzünde alaylı bir gülümseme oluşmuştu. "Neyse, siz kendi bildiğiniz yolda ilerleyin. İşler daha ne kadar boka batabilir merakla izleyeceğim."

Öğle yemeği bittikten sonra Büyük Salon'dan çıkarken Gryffindor'un gözde üçlüsü ile yan yana düşmüştü Draco ve Theo. Oğlan mavi gözlerini kısıp sırıttı, Potter'a laf sokmak onun için bir gelenekti ve bu geleneği bozmayacaktı. "Ben gidene kadar beni sevdiğini anlayamadın ha Potter?"

Harry'nin Ron ile konuşurken yüzünde oluşan gülümseme aniden solmuş, başını hızlıca Draco'ya çevirmişti. Sonra onun da yüzü alayla doldu. "Ne o Malfoy, dinlediğim müzikleri mi takip ediyorsun? Sevgilin ne diyor bu işe?"

Theo omuz silkip kolunu Draco'nun omzuna attı. "Potter, o kadar salaksın ki."

Harry göz devirdi abartılı bir ifadeyle. "Ne bu şimdi?"

"Hiç." Theo, Draco'yu yönlendirdi. "Gidelim haydi." 

Slytherinler gözden uzaklaşırken Harry, Nott'un ne demeye çalıştığına tüm gece kafa yoracağını o an anlamıştı.

🍏⚡

Hissediyorum yine bir Draco linci geliyor smkcösçf

Amaa Harry lince uğramadığı sürece umurumda değil Potterlara dokunmayın yeter🥺

Bir bölüm daha paylaşırım gün içinde sonra bir bölüm daha vs. Takılırız öyle dkflsşşd

Görüşürüzz

𝐌𝐔𝐒𝐈𝐂 𝐌𝐀𝐓𝐂𝐇「ᴅʀᴀʀʀʏ」Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin