~Prenses Ra-on ~" Aç kapıyı!!"
Kapıyı çalan kişi ablamdı. Kapıyı açıp içeri girmesine izin verdim.
~Prenses Ra-on ~" Daha ne kadar süre bu odada kalmayı düşünüyorsun Dae-Gi. Üzerime yıktığın işler yüzünden kendi çocuğumla ilgilenemez oldum!!."
Ablam bağırarak konuşurken Ha-Naeul arkamda saklanmış bir biçimde aradan ablama bakıyordu.
~Prenses Ra-on ~" Demek uyanmışsın. Madem getirdiğin kişi uyandı artık vekillikten çıkıyorum."
Ablamın sinirli gözleri ve sözleriyle karşı karşıya gelen Ha-Naeul tişörtümü sıkarak arkama saklandı.
"Tamam abla. Da Reum'a söyle tüm işleri buraya getirsin. Vekillik sözleşmenle birlikte.. Ben tüm işleri burada yapacağım. Bu zamana kadar idare ettiğin için teşekkür ederim."
Ablam odada çıkar çıkmaz Ha-Naeul'ın beni bırakıp rahat bir iç çektiğini gördüm. Yüzüne bakarak gülümsedim.
"Ablam çok korkunç demi. Siyah saçları siyah gözleri birde sürdüğü siyah ruj. Ben bile bazen korkuyorum ondan. Çok mu korktun sen."
~Ha-Naeul ~ " Evet. Bir daha gelecek mi?"
"Geleceğini sanmam. Çocuğuyla ilgilenir. Gel biz oturalım."
Ellerinden tutarak yatağa oturtturdum. İçim ne kadar hüzün dolu olsa da onun için gülüyordum. Çünkü onun gülmesini istiyordum.
Odamın içinden başka bir odaya geçen gizli bir bölme vardı. Da Reum tüm belgeleri ve işleri getirip masaya koydu ve odadan çıktı.
Da Reum odadan çıkar çıkmaz gizli bölmeyi açıp getirdiği her şeyi oraya taşıdım. İçeri girip tüm belgeleri, evrakları, dosyaları tek tek ayırdım. Masaya oturup çalışmaya başladığımda Ha-Naeul oturduğu yataktan kalkarak yanıma geldi.~Ha-Naeul ~" Yardım edebileceğim bir şey var mı?"
"O nasıl söz. Hemen git yatağına yat. Henüz iyileşmedin. Ben yaparım her şeyi."
~Ha-Naeul ~" Yanında yardımcın yok hepsini nasıl tek yapacaksın. Bırak yardım edeyim."
Bana iyice yaklaşarak kendi isteğiyle ellerimi tuttu ve yüzüme baktı. Buna karşı koyamazdım.
"Tamam. Karşıma otur ve benim imzamı attığım evraklarda imzamın üzerine mühür bas."
~Ha-Naeul ~"Ama bu çok basit."
"Basit ama benim için hepsine mühür basmak uzun iş. Bu yapacağım işin süresini kısaltıyor."
Kafasını onaylar biçimde salladı ve ona verdiğim her şeye mühür bastı. Çalışmaktan gece yarısı olduğunun farkında değildim. Kafamı evraklardan kaldırdığımda Ha-Naeul kafasını masaya koyarak uykuya dalmıştı. Yerimden kalkarak onu kucağıma aldım ve yatağa yatırdım. Bende yanına uzandım. Yüzüne düşmüş olan saçlarını parmak uçlarımla uyandırmadan kenara çektim. Üzerini örtüp su içmek için yataktan kalkacaktım ama belimde hissettiğim el ile durdum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÖKYÜZÜNE HÜKMEDEN GÜÇ 《B×B》
Misterio / Suspenso"Kahretsin!" ""Ahh.." "Benim küçük yaramaz sevgilime bak, kucağımda nasılda kıvranıyorsun?" "Ahh.. konuşmayı kes ve devam et!" "aahh. Tadın çok güzel.. evet.. ohh." "Piç!! Ahh... çok acıdı ama güzeldi.. ohh"