2.İlk Gün

1.5K 71 37
                                    

Kang topraklarına adım attığımızı hissediyordum. Etrafı gözleyen gözlerim farklı farklı insanlar görüyordu. Bunların çoğu korkutucuydu. Kimin ne olduğunu hiç bilmiyorduk.
Eşyalarımızı taşıyan araç durdu ve aşağıya indik.
Burası bizim yaşayacağımız yeni evimiz. Bu kadar güzel olmasını beklemiyordum.
Eşyaları eve taşımaya başladığımızda etrafımızı o topraklarda yaşayan insanlar sarmıştı. Sanki ilk kez insan görmüşler gibi bakıyorlardı.
Tabi  birbirimizden çok farklıydık. Tüm topraklar içinde kimsenin saçı ve gözleri buz mavisi değildi.
Masko topraklarında bile biz tektik. Annemin ve babamın soyundan gelen bir şeydi. Annem ve babamın da saçıyla gözleri buz mavisiydi.

Ha ha ha sanırsam aralarında ilk kez benim gibi bir yakışıklı görüyorlar. Onları çok iyi anlıyorum. Buz mavisi kıvırcık saçlar, buz mavisi gözler. Kar beyazı ten. Ve 1.80 uzunluğunda çekici bir vücut. Kim görse aşık olur.😂😂

2 saat sonucunda tüm eşyalarımızı eve yerleştirmiştik. Annem bize bitki çayı hazırlarken babam ise beni tembihliyordu.

~Babam~  "Bak oğlum. Buraya daha bugün taşındık ve sana uyman gereken kuralları anlatacağım. Buradaki herkes birbirinden farklı. Ama biz onlardan daha farklıyız. Bizim duygularımızı, ne hissettiğimizi his dokumuza bakarak anlayabilirler ve his dokusunu kullanarak bizim hislerimizden faydalanabilirler. Korktuğunda korkunun üzerine üzerine giderler. Kısacası demek istediğim, kimsenin his dokunu görmesine izin verme . Sana aldığımız fularları her zaman tak. His dokunu görüp renklerin anlamlarını öğrenirlerse bizim için işler zorlaşır.
Son olarak ise kimseyle zıtlaşma. Masko topraklarından kaçmış olabiliriz ama onlar mutlaka yokluğumuzun farkına varıp peşimize düşeceklerdir. Çok dikkatli olmalıyız."

Babam sözlerini tam bitirdiği sırada annem geldi ve babamın söylediği her şeye oda katıldı.
Doğru söylüyorlar.  Bende başımı sallayarak sözlerine onay verdim.

::::::::::::::::::::::::

Taşınalı henüz 2 hafta oldu ama annemden aldığımız haberler beni hayal kırıklığına uğratmıştı.
1 ay sonra Kang topraklarının geleneksel boya  şöleni olacakmış. Ve annem o şöleni bizim ayarlayacağımızı söyledi. Benim için yorucu olan kısım ise rahmetli Kang topraklarının kraliçesinin dansını gerçekleştirmek.
Daha 2 hafta oldu geleli ve ben bu topraklara ait hiç bir şey bilmiyorum. Şimdi ise bana gelmiş rahmetli kraliçenin dansını yapacaksın diyorlar.

Ben kendi kendime söylenirken annem arkadan gelip enseme vurmasıyla irkilmem bir oldu.

~Annem~ " Kendine gel !  Senin için Kang Sarayından birini yollayacaklar ve o kişi sana dansı gösterecek.  Şölene kadarda çalışacaksın ve elinden gelenin en iyisini yapacaksın. Hatta elinden geleni değil, en iyisini yapacaksın. Yaşadığın için şükretmen gerekirken birde şikayet ediyorsun."

Annem bana kızarken arkadan kapının çalmasıyla oradan kaçtım ve hemen kapıyı açtım.  Karşımda siyah pelerinli bir kız duruyordu. Acaba buda mı cadıydı?
Ben kapıda ona bakarken kız kendini tanıtmaya başladı.

"Merhaba. Benim adım Yun . Buraya organizasyon yöneticisiyle görüşmeye  geldim . Kang sarayından geliyorum.  Rahmetli kraliçenin dans eğitmeniydim."

Annem sesi duyar duymaz aşağıya geldi ve kızı içeriye davet etti. Onlar koltuğa otururken annem benden içecek getirmemi istedi.
Mutfakta içecek bir şeyler getirdiğimde annem yanlarına oturmamı söyledi ve konuşmasına devam etti.

GÖKYÜZÜNE HÜKMEDEN GÜÇ 《B×B》Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin