Taksiden inmiş alişveriş merkezine gelmiştim. Şimdi geriye kalan tek şey kendimi hazırlamamdı. Para konusunda hiç bir sıkıntım yoktu. Roza holdingten aldığım maaşım, bir çekirdek aileyi giçindirebilecek kadar fazlaydı. O yüzden istediğim kıyafeti ya da her hangi başka bir şeyi gönül rahatlığıyla alırdım.
Alişveriş merkezinde ikinci kata çıkıp dışardan güzel gözüken herhangi bir mağazaya girdim. Büyük bir mağazaydı. Gerçi bu avmdeki tüm mağazalar büyük ve tanınmış mağazalardı ama neyse.
İçeri girdiğim gibi bana yardımcı olmak için bir mağaza görevlisi gelmişti bile.
"Hoş geldiniz efendim. Yardımcı olabileceğim bir şey var mı?"
Elbise alışverişi çok yapmazdım. Ayrıca bulunacağım ortamda nasıl bir şey giyeceğimi bilmiyordum bile. En iyisi görevliden yardım istemekti. Hem daha hızlı hallederdim işlerimi.
"Evet. Benim bu akşam bir iş yemeğim var da, hem samimi gözükebileceğim hem de bir iş ortamına uygun elbise bakacaktım." dedim mağaza görevlisine hitaben. Otuzlu yaşlarda olduğunu düşündüğüm kadın bana gülümseyip "Tabii efendim, size gösterebileceğim çok güzel bir kaç model var." dedi ve mağazanın sağ tarafındaki askılıklara doğru yöneldi, ben ise kadına bedenimi söyleyip kadını takip ettim.
Ben askılıkların başında beklerken, kadın bir süre askılıkları karştırdıktan sonra elinde üç tane elbiseyle geri döndü.
"İsterseniz bunları bir deneyin." kadının bana uzattıkları elbiselere gelişi güzel bir göz attıktan sonra güzel bir şeyler bulmak ümidiyle elbiseleri denemek için herhangi bir kabine girdim.İki tane siyah elbise ,bir tane su yeşili bir tanede açık mavi elbise vardı. Elbiseleri biraz karıştırdıktan sonra ilk okarak su yeşili olanı giymeye karar verdim. Üzerimdeki gömlek ve eteği çıkartıp, elbiseyi üzerime geçirdikten sonra boydan aynada elbiseyi düzeltip kendimi süzdüm.
Elbise ince askılı bir elbiseydi. Elbise vücüdüma yapışıp tüm hatlarımı belli ediyordu ve hareket etmemi zorlaştıracak kadar dardı. Elbisenin rengi ayrı bir dikkat çekiyordu zaten. Ayrıca acayip fazla kısaydı. Aslında kısa olması benim için sorun değildi. Hatta kısa şeyler giymeyi severdim.
Ünversite yıllarımda bundan daha kısa şeylerde giymişliğim elbette olmuştu. Ama ünversite hayatımdan sonra iş hayatına atılınca elbiselerimide iş hayatıma göre yönlendirmiştim. Ve bu yemekte bir iş yemeği olduğu için bu kadar kısa ve dar olmamalıydı...
Görevli kadının bu elbiseyi neye göre seçtiğini anlayamamıştım.Yine de dışarı çıkıp kadına nasıl olduğumu sormak istedim.
Kabinden dışarı çıkınca zatenen kapının önünde duran görevli kadının gözleri anında bana çevrildi ve beni hızlıca süzdü.
Sonra hayret eden sesi ile "Hanımefendi...Vücüdünüz... Harika. Elbiseyi o kadar iyi taşımışsınız ki..." dedi. Bence de güzel durmuştu ama konseptimize hiç uygun değildi"Ama bir iş yemeği için uygun değil bence... Sizce nasıl?" diye sordum.
"Bencede hiç uygun değil. Sizin anlatığınız bir iş yemeği için biraz abartı." dedi gayet normal bir şekilde.
"O zaman neden denemem için bunu seçtiniz ki?" diye sordum. Gayette haklıydım. Zaman kaybediyordum. Yemeğe yetişmeliydim.
Kadın bana bir anlık şaşkınlıkla baktı sonra dudaklarını birbirine bastırıp etrafına baktı. Ne olduğunu anlamaya çalışır gibi bir hali vardı.
"Ama bu elbiseyi size ben vermedim ki." dedi. Ben kadına boş boş gözlerle bakınca kadın aklına bir şey gelmiş gibi tekrar konuşmaya başladı.
"Herhalde bir müşteri kabinde bırakmış olmalı, şansınıza bedenleriniz de uyuyormuş. Kusura bakmayın, ben kabin görevlilerine gerekli uyarıyı yapacağım. İsterseniz siz vakit kaybetmeden diğerlerini deneyin." mahcup oldupu herhaldinden belli olan kadına sakince gülümsedim ve kafamı olumlu anlamda sallayıp kabine geri döndüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ROZA
Misterio / SuspensoRozerin&Mirza Mir Bazen gerçek bildiğiniz doğrular, yalan olan yanlışlardan ibaret olabiliyor. Benim tüm hayatım gibi... Mirza bileklerimi daha çok sıkırak arkamdaki duvara daha sert bastırdı. Vücuduma yaslı olan vücüdünun ağırlığını artırark daha s...