4

3.1K 169 183
                                    

"Bakar mısınız?" diye seslendim rafları düzenleyen görevliye. Elindeki bezi omzuna atıp kitaplığa yaslandı ve bana döndü. Flörtöz duruşunun yanında bir de baştan aşağı süzmüştü beni. Bakışlarından oldukça rahatsız oldum.

"Ben...Shakespeare'in Birinci Folyo'sunu arıyorum. Ne tarafta olabilir?"

"Nasıl bir şey o?"

Kaşlarımı çatıp birkaç saniye yüzüne baktım. Kitapçıda çalışıp da bu kitabı bilmiyor olması anormal bir olaydı.

"Nasıl bir şey..." dedim biraz da alay ederek. "Eski bir kitap olması gerek, uzun zamandır basılmıyor çünkü."

Bana gözlerini devirip omzundan bezi çekip aldı ve rafı silmeye devam etti.

"Eski bir kitapsa nasıl bulmayı düşünüyorsun?"

"Neden? Kitaplar yaşlanınca ölüyor mu?"

Öylece yüzüme baktıktan sonra işine geri döndü. Ben de onu orada bırakıp sormak için başka birini aradım. İleride, masanın arkasında oturan birini gördüğümde ise ona yöneldim bu kez.

"Afedersiniz. Ben Shakespeare'in Birinci Folyo kitabını arıyorum da...burada var mı acaba?"

Bilgisayar faresini tutup bir yerlere tıkladı ve "Bir bakalım ama...o kitabın sadece iki yüz kırk kopyası var. Burada bulamayabilirsiniz." dedi.

"Nerede bulabilirim?"

"Kitapların ilk basımlarını satan yerler var. Ancak onlar da, kitaplar nadir bulunduğu için çok pahalı satıyorlar."

Başımı sallayıp "Anladım." dedim ve bilgisayardan kitabın olup olmadığını kontol etmesini bekledim. Birkaç saniye sonra ise "Maalesef. Bizde yok." dedi. Ona iyi günler dileyip kitapçıdan çıkmak için kapıya yöneldim ve Bay Malik'in kapıdan içeriye girmek üzere olduğunu gördüm.

O da beni fark etmişti. Olduğum yerde durdum, ona doğru bir adım atmadım çünkü o zaten bu tarafa geliyordu.

"Merhaba Betty."

"Merhaba."

Montunun cebindeki elini çıkarırken bana "Bu kitapçıyı tercih etmene şaşırmadım." dedi. Bana bunu söyledikten hemen sonra az önce bilgisayardan kitabı kontol eden ve şuan arkamda kalan adama eliyle selam vermişti. Bay Malik buraya çok sık geliyor olmalıydı onu tanıdığına göre.

"Aslında...bugün gezdiğim yedinci kitapçı. Sürekli geldiğim bir yer değil."

"Öyle mi? Halbuki burayı çoktan biliyor olmalıydın. Burada neredeyse her kitap bulunuyor."

Tek kaşımı kaldırıp biraz da dalga geçer gibi gülümsediğimde o da bana kaşlarını çatıp bakmıştı. Neden bunu yaptığımı sorguluyor gibiydi ve hatta bu yaptığıma, söylediğiyle alay etmeme sinirlenmiş bile olabilirdi.

"Ben aradığımı bulamadım ama."

"Hangi kitabı arıyorsun?"

Geçmek için izin isteyen kadının geçmesi için çekildiğimde yolu kapattığımızı fark ettim. O da elini omzuma koyup beni hafifiçe ittirerek bir adım kenara kaymamı sağladı. O da benimle beraber kenara çekilmişti.

"Shakespeare'in Birinci Folyo'sunu."

Kaşlarını kaldırmış, bu kitabı aramama, daha doğrusu bu kitabı burada aramama şaşırmış gibi bakmıştı.

"Komedi, tarih ve trajedi hikayelerinin toplandığı kitaptı o, değil mi?"

Başımı sallarken de aynı zamanda "Evet, o." dedim.

Betty Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin