𝘨𝘳𝘦𝘦𝘥𝘺. -𝘴𝘶𝘯𝘢𝘰𝘴𝘢 ✓

And you leave to have a cigarette

Tear You Apart - She Wants Revenge

(Bu şarkı Greedy'nin özeti gibi, şu ana koyduğum tüm şarkıları unutun...)

"Ne yapıyorsun sen?" 

Rintarou duyduğu sert, soğuk sesle yürüdüğü sokakta durdu. Sesin sahibini zaten tanıyordu, dönüp bakma ihtiyacı duymadı.

"Derdin ne senin?" Shinsuke, yaslandığı duvardan hafifçe doğrulurken birbirine doladığı kollarını göğsünde birleştirerek ağır adımlarla Rintarou'nun arkasında durdu. "Yüzüme bakmamak pek senlik bir hareket değil. Şu ana kadar bana çoktan vuracağını düşünmüştüm."

"Rahat bıraksana beni." Rintarou, adımlarını yeniden hareketlendirirken yine bakmadı Shinsuke'ye. Onu bu saatte, böyle bir ara sokakta bulabileceğini düşünmemişti.

"Tobacco'ya gidip tüttüreceksin, doğru mu tahmin ediyorum?" 

Shinsuke'nin onun aklını okuması Rintarou'nun hiç hoşuna gitmemişti. Ne yapacağını tahmin etmesi, ne hissettiğini düşünmesi sinirlerini bozuyordu.

"Atsumu, Osamu'nun ölen kardeşi. Az önce gördüğün siyah saçlı oğlan da doğruyu söylüyordu, Atsumu'nun erkek arkadaşıymış," Shinsuke, Rintarou'nun ilgisini nasıl çekeceğini de iyi biliyordu. "Ettikleri bir kavga yüzünden ayrılmışlar ama işler pek yolunda gitmemiş." 

Rintarou, bu sefer Shinsuke'ye döndü ve görmeyi planladığı yüz ile gördüğü yüz başkaydı. Gözlerinin altı mor, gözleri ise kızarıktı Shinsuke'nin. Teni soluktu, yorgun gözüküyordu. Tahmin etmişti Rintarou, Shinsuke'nin başına bir şeyler geldiğini ama yine onun hayatının bir parçası olamamak canını sıkmıştı.

"Ortadan aniden kaybolup geldiğinde de her şeyi bildiğini mi anlatacaksın yani?" Rintarou, yüzüne sahte ve sinir bozucu olmasına uğraştığı bir gülümseme yerleştirdi. "Asıl senin derdin ne?"

"Arkadaşımı toparlamak," Shinsuke birbirine bağladığı kollarını çözüp Rintarou'nun tam karşısında durdu. "Arkadaşımın iyi olduğuna emin olmak." 

Rintarou, kahkaha atarak küfür ettiğinde Shinsuke mimik bile oynatmadı.

"Arkadaş? Onlardan bir tane bile bende olmadığını biliyorsun değil mi?" Rintarou, başını hafifçe kendisinden daha kısa olan Shinsuke'ye doğru eğdi. "Ayrıca bir tanesine bile ihtiyacım olmadığını?"

"Sana haber vermeden gittiğim için mi kızgınsın?" Shinsuke, Rintarou'nun aksine sakin bir sesle konuştu.

"Hayır, neden haber vermen gereksin? Benim merak ettiğim tek bir şey var, neden Osamu ile arama girip duruyorsun ve neden sürekli Osamu'yu benden korumaya çalışıyorsun?" Rintarou, yüzündeki alaycı sırıtışı sildi ve yoğun, ela rengi gözlerini Shinsuke'nin gözlerine dikti. 

"Bir hata yapmandan korktuğum için." Shinsuke de Rintarou'nun bakışlarına karşılık verirken bir anlığına duraksadığını hissetti, Rintarou'nun gözleri herkes gibi ona da tuhaf hissettiriyordu bazen.

"Ne hatası yapabilirim? Ayrıca, neden umursayasın?" 

Shinsuke, birkaç saniyeliğine durdu. Gözlerini bulundukları ara sokağın duvarlarından birine dikerken dilini yanağına bastırıp ağzının içinde yuvarladı ve tok bir ses çıkardı. Rintarou, Shinsuke'nin üzerine gelmek için tekrar bir cümle kuracakken yanağına yediği yumruk onu geriye doğru ittirdi.