+1

1.5K 151 144
                                    

"Kes şunu." Osamu huysuzca mırıldanırken iç çekti. "Rin, kes şunu." 

"Yoo." 

Rintarou pis pis sırıtırken inatla dolabın kapağını kapatıp açmaya devam etti. İkili, mutfaklarında akşam yemeği hazırlıyorlardı. Her ne kadar yemeği hazırlayan Osamu olsa da Rintarou, sevgilisine yardım ettiğine inanıyordu. Yaptığı tek şey dolabın kapağını inatla açıp kapatarak Osamu'yu rahatsız etmek olsa da.

"Çıldırtıyorsun beni." 

"Biliyorum." Rintarou Osamu'ya göz kırpıp konuyu anında flörte çevirirken Osamu yüzünü buruşturdu. "Aşkımdan, değil mi?"

Osamu tepsiyi fırına attıktan sonra içeri geçerken bu sefer de yerde duran Rintarou'nun gitarı yüzünden ayağı takılmış ve son anda duvara tutunmuştu. "Bak, gerçekten çok sinir bozucu birisi oluyorsun bazen. Kes şunu." 

Rintarou, Osamu kızdığında kulaklarının kızardığını biliyordu ve bu huyunu çok tatlı buluyordu sevgilisinin. Kızdığında kızardığını keşfettiğinden beri sık sık öfkelendiriyordu Osamu'yu, gri saçlı oğlanın sakin mizacına rağmen bunu başarabilmesi çoğu kişiyi şaşırtıyordu.

"Yine kızardın bak."

Osamu sonunda dayanamayıp bağırırken kulaklarını kapattı ve salonda Rintarou'dan en uzak köşeye kaçtı. Rintarou ise inatla onun peşinden gelirken evin içinde kısa süreli bir koşuşturma başlamıştı. Şimdi Osamu Rintarou'nun altında uzanmış yüzünün her yerine konan kelebek öpücüklerine maruz kalıyordu somurtan yüzüyle. Rintarou, Osamu'nun yanaklarını sıkıştırıp ona baktığında kocaman gülümsedi. "Bence beni biraz seviyorsun?"

"Hayır." 

Rintarou kısık sesle gülüp kendisini Osamu'nun yanına bıraktı ve gri saçlı oğlanın ince beline kolunu attı. "Ama ben seni seviyorum."

Osamu, Rintarou'nun böyle tatlı hallerine pek alışık değildi bu yüzden sessizleşip ona döndü ve kollarını boynuna doladı ela gözlü oğlanın. "Akşam Shinsuke'nin yanına gidelim mi?"

"Olur." Rintarou, Osamu'nun alnına bir öpücük verdikten sonra gözlerini yumdu ve alnını alnına yasladı. 

"Sürekli uyuyorsun." Osamu homurdanırken yine de mutluydu sevgilisinin yüzünü daha yakından görmeye fırsatı olduğu için.

"Hayat başka türlü çekilmiyor." Rintarou sırıtırken Osamu da gözlerini yummuş ve ikili yine uyuyakalmıştı. Gün içinde sık sık birlikte kestiriliyorlardı aynı anda evde olduklarında, Osamu özellikle uyku düzenlerine dikkat edip Rintarou'nun uyku düzenini oturtmaya çalışmıştı ama sonuç ne yaparsa yapsın olumsuzdu. Bu yüzden itiraf etmek istemese de kendisinin de fazlaca sevdiği öğlen şekerlemelerine bir itirazı yoktu.

Bir buçuk saatin ardından Osamu uyandı ve fırından yemeği çıkardı, Shinsuke'ye akşam geleceklerini söyleyen bir mesaj attı. Rintarou'yu uyandırmadan önce ikisine de kahve hazırlarken birkaç hafta önce taşındıkları evin balkonundan denize kaydı gözleri. 

Önceki evleri ailesinindi ve Osamu'yu fazlasıyla kötü hissettiriyordu, kendisi fark etmese de Rintarou fark etmiş ve yeni bir yere taşınmaları için ısrar etmişti. Şimdi deniz kenarındaki stüdyo dairede ikili birlikte yaşıyordu. Rintarou bir grupta çalmaya başlamış, Osamu'nun işleri ise yerindeydi. Sonunda hayatlarının mutlu oldukları kısmına geldiğini hissediyordu Osamu ve fazlasıyla mutluydu. 

Kahve demlenirken balkona adımladı ve kollarını balkonun demirlerine yaslayıp gün batışının enfes manzarasıyla denizin buluşmasını izledi. Gemiler teker teker karanlıkta boğuluyor, evlerin ışıkları açılıyordu ve gökyüzündeki Güneş yerini yıldızlara bırakıyordu.

𝘨𝘳𝘦𝘦𝘥𝘺. -𝘴𝘶𝘯𝘢𝘰𝘴𝘢 ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin