Yeni bölüm için oy sınırı: 10
SEHER
"Teşekkür edip durma. Sana iyilik yapmadım, paramı vereceksin."
"Evet, vereceğim. Önümüzdeki ay..."
"Sana güveniyorum." diyerek, elimi tuttu ve paketi avcuma yerleştirdi.
"Hap gibi olanlardan aldın, değil mi?"
"Ekstazi, Seher."
Özlem'in bıkkın bir şekilde konuşması, artık gitmem gerektiğini gösteriyordu.
"Her neyse, tekrar teşekkür ederim."
Gözlerini devirmesiyle yanından uzaklaştım ve durağa doğru yürümeye başladım. Cebime soktuğum paketi, sıklıkla kontrol ediyordum. Düşürüp de kimseye yakalanmak istemezdim.
Özlem, benimle aynı bölümde okuyordu. Üniversitede tanıştığım ilk kişi, o olmuştu. Dıştan samimi görünse de, aslında menfaatçi bir kızdı. Uyuşturucu bağımlısıydı ve Mert'in numarasını bana, o vermişti. Tabii durumlar saçma sapan bir hal alınca, onu kullanarak istediğim şeyi elde etmiştim. Mert'in günlerdir satışa çıktığını biliyordum. Özlem'e yaşadığım durumları anlattığımda, itiraz etmeden bana yardımcı olmuştu. Açıkçası bu durum, beni epey şaşırtmıştı. Benden bir karşılık istememesi garipti. Gerçi, borcumu ona ödeyecektim ama Özlem'in, benim yerime gidip alması bile karşılık beklemesine bir sebepti.
Evden "Dersim var." diyerek çıksam da, derse girmemiştim. Zaten bugünkü dersten kalacağımı biliyordum fakat amacımın ne olduğunu belli etmemeliydim. Okulumu bahane ederek evden çıkarsam, kimse bir şey anlamazdı.
Bir saatlik otobüs yolculuğumun ardından yeni evime doğru yürümeye başlamıştım. Okulum buraya, önceki evime göre daha uzak olduğu gibi, mahallenin durağı da evden uzak kalıyordu. Bu durumu taşınırken sıkıntı etmesem de, şu anda fazlasıyla gerilmiştim. Çünkü, akşam olmak üzereydi ve yollar çok tenhaydı. Aklımdan korkutucu şeyler geçirmemeye çalışarak adımlarımı hızlandırdığımda, arkamdan gelen burun çekme sesi buna engel olmuştu. Beynimde kötü senaryolar kurmaya başlarken, hızlı olan adımlarımı biraz daha hızlandırmıştım ama bu kısa sürmüştü. Arkamdaki kişi kıs kıs gülerek kolumu tutunca çığlık atmak için ağzımı açtım. Ani bir hızla elini ağzıma götürüp başını benim yüzüme doğru eğmesiyle, suratına sert bir tokadı geçirmiştim ancak bunu, kendimi korumak için yapmamıştım. Beni gereksiz yere korkuttuğu için yapmıştım. Mert, bir yandan acıyla inlerken, bir yandan yanağını ovuyordu. Kısa süreliğine pişmanlık yaşasam da sinirli duruşumdan asla taviz vermiyordum.
"Elin çok ağır!"
"Pislik herif."
Söylenerek yürümeye devam ettiğimde peşimden gelmeye başlamıştı.
"Ayıp oluyor ama!"
Ben, az önce hızlanan nefes alış verişlerimi yavaşlatmaya çalışırken Mert, önüme geçerek beni durdurdu.
"Çok mu korktun, küçük hanım?"
"Mert, bir de dalga geçiyorsun! Tabii ki korktum!"
Kıkırdadı ve benimle aynı hizada yürüdü. Arada bir yanağını tutması gözümden kaçmamıştı. Sanırım anın verdiği sinirle fazla sert davranmıştım.
"Küçük falan diyorum ama sen bayağı psikopat çıktın. Üstelik özür bile dilemiyorsun."
Şakalaştığını belli eden bir sesle konuştuğunda, gözlerimi kısarak karşılık verdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BİR DEFA DENEMEKTEN NE ÇIKAR?
Teen Fiction"Kendimi bulamıyorum. Neyim ben? Kimim? Hayata dair hedeflerim neler? Bu kadar zayıf olamam! Aciz ve komik bir durumdayım. Canım çok acıyor. Bana yardım etmek istiyorlar ama onlara izin vermiyorum. Sanırım bu sefer kolay olmayacak. Yaptığım yanlışla...