6

4.5K 75 62
                                    

Özgür hissediyorum. Ne kadar komik değil mi? Kendi özgürlüğümü, kendi ellerimle yok ederken özgür hissediyorum. Tasvip edilmeyen şeyler yapmak beni özgür hissettiriyor. Çünkü, kendimi farklı görmeyi seviyorum. Ben, herkesten farklıyım. Kimse benim kadar cesur değil. Evet, bazen korkuyorum ancak bu korkunun sebebi yaptığım yanlışlar değil. Bu korkunun sebebi; çevremdeki insanların haklı çıkması.

Ben her zaman kendi bildiğimi yaptım. Şimdi de öyle yapacağım.

SEHER

"Niye cevap vermeden gitti ki?"

Kollarını birleştirmiş vaziyette, karşımdaki koltukta oturuyordu. Duruşu fazla karizmatik gelse de ona bakmamaya çalışıyordum.

"Hiçbir fikrim yok."

"Peki, sen neden böyle bir şey istedin ki?"

"Öyle olması gerektiği için."

Ben, ona bakarak konuşurken o, sadece yere bakıyordu. Ayrıca konuşma şekli beni sinirlendirmişti. Soğuk ve ukala tavrı, ses tonumu biraz yükseltmeme neden oldu.

"Neden öyle olması gerekiyormuş?"

Gözlerini devirerek bana doğru döndüğünde, kendimi geriye çekerek arkama dayandım.

"Seher, çok soru soruyorsun!"

İşte bu beklemediğim bir şeydi. Oturduğum yerden kalkıp Mert'e çaktırmadan baktığımda, şaşkın bir şekilde Arda'ya baktığını görmüştüm. Bağırarak konuşmasını o da beklemiyor gibiydi. Cevap verme gereği duymayarak yanlarından ayrıldım ve odama gittim.

Arda'nın sorusu üzerine Tuğçe, cevap vermeden evden çıkmıştı. Biz ise sessiz geçen bir kahvaltının ardından, salonda oturmaya karar verdik. Ben, geceden beri birlikte olmanın vermiş olduğu rahatlıkla samimi bir şekilde konuşurken; o, benim sorularımdan bunalıp bana bağırmıştı.

Penceremin önündeki pufta sinirli bir vaziyette otururken, Arda'nın odaya girdiğini bile fark etmemiştim.

"Hey, konuşabilir miyiz?"

"Hayır."

Yanıma gelip karşımdaki pufa oturduğunda ayağa kalktım.

"Ne bu rahatlık? Gece birlikte uyumuş olmamız, senin odama rahatça girebileceğin anlamına gelmiyor!"

"Sen ciddi misin?"

Puftan kalkarak bana doğru yaklaştı.

"Sana karşı rahat olduğumu mu düşünüyorsun?"

Başımı sallayarak gözlerinin içine baktım.

"Ben öyle bir karaktere sahip değilim Seher. Seni elde ettiğimi falan da düşünmüyorum. Eğer bunu kastediyorsan..."

"Daha yeni tanıştık sayılır ve sen, benimle bağırarak konuşamazsın!"

Elini omzuma dayayarak benim hizama gelecek şekilde eğildi. Bu hareketi, çocuk gibi hissetmeme neden oluyordu.

"Daha yeni tanıştık sayılır ve sen, gece yanında uyumamı istedin."

Cevap vermedim. Daha doğrusu veremedim.

"Özür dilerim," diyerek geri çekildi.

"Bir kızın gururunu incitmek en son isteyeceğim şey, güzel kız."

Bu herif, insanı yumuşatmayı çok iyi beceriyordu. Ne diyeceğimi bilemeyerek yüzüne bakarken, telefonum beni kurtarmak istercesine çalmaya başlamıştı. Ondan uzaklaşıp telefonu elime aldığımda Tuğçe'nin aradığını gördüm. Arda'nın merak dolu bakışlarını görmezden gelerek, kim olduğunu söylemeden telefonu açtım ve kulağıma götürdüm. Biraz oyun oynasam bir şey olmazdı değil mi?

BİR DEFA DENEMEKTEN NE ÇIKAR?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin