SEHER
"Pijamaları verdiğimde yüz ifadelerini görmeliydin."
Tuğçe kahkaha atarak konuşurken ona ayak uydurmaya çalışıyordum. Gergindim çünkü, Mert denilen çocuk ispiyoncu bir tipe benziyordu.
"Neyse bebeğim, iyi geceler. Gidiyorum ben."
Odamdan çıktığında, bir süre kendi odasına girmesini bekledim. Kapısının kapanma sesini duyar duymaz ben de çıktım. Bu şekilde bekleyemezdim. İki erkek yalnız kalmışlardı ve Mert, her an bir şey yumurtlayabilirdi.
Salonun kapısına kulağımı dayarken, stresten kalbim kulaklarımda atıyordu.
"Valla kızın pembe pijamasını bile giymek için can attın resmen."
"Oğlum sus lan, duyacaklar."
Şu an pijamamın, üstünde nasıl durduğunu deli gibi merak ediyordum.
"Mert, dökül artık. Neler oluyor?"
"Tamam, anlatacağım ama lütfen sakin kal."
Korkmaya başlamıştım.
"Babam mı bir şey yaptı?"
Babası mı? Her neyse... Umarım babası bir şey yapmıştır.
"Hayır."
Sanırım korktuğum başıma gelmişti.
"Mert, söyle artık."
"Kanka ben..."
Buna izin veremezdim. Düşünmeden hızla içeri girdim. Arda'nın bakışları benim üstümdeyken, ben yalvarırcasına Mert'e bakıyordum fakat bakışlarım hiçbir şekilde işe yaramamıştı.
"Ona uyuşturucu sattım."
Gözlerim dolmaya başlarken Arda'ya baktım. Bir bana, bir Mert'e bakıyordu. Kime, ne diyeceğini bilemiyor gibiydi. Koşarak yanına giderek kolunu sıkıca tuttum.
"Lütfen, yalvarırım Tuğçe'ye söyleme. Anneme haber verir. Onlar duyarsa biterim ben."
Tek nefesle konuştuktan sonra ağlamaya başlamıştım. Arda yüzüme öyle bir bakıyordu ki, yerin altına girmek istedim.
"Tuğçe odasında mı?"
Sorusu karşısında kolunu bıraktım ve ellerimi çıplak göğüslerine dayadım.
"Hayır, hayır söylemeyeceksin. İzin vermiyorum."
Geri çekilip kendi etrafımda ağlayarak dönmeye başladım.
"Bittim ben, bittim. Bittim. Bittim. Bittim..."
Omuzlarımdan tutup beni kendine çevirmesiyle, gözlerimi sonuna kadar açmıştım.
"Sakin olur musun? Kimseye bir şey söylediğim yok."
İç çekişlerim devam ederken, beni koltuğa oturttu ve Mert'e döndü.
"Bu işi birlikte bıraktığımızı sanıyordum."
Mert sessiz kalınca Arda, burnundan soluyarak ellerini yüzünde gezdirdi.
"Seninle bu konuyu sonra konuşacağız, Mert." diyerek bana döndü. Dolu gözlerimle kafamı kaldırarak ona bakınca, diz çöktü ve benimle aynı hizaya geldi. Saçlarımı kulağımın arkasına sıkıştırıp, gözlerimin içine baktı.
"Vazgeçmeyeceğini hissetmiştim ama yine de umut ettim."
Yanaklarıma süzülen yaşları eliyle sildi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BİR DEFA DENEMEKTEN NE ÇIKAR?
أدب المراهقين"Kendimi bulamıyorum. Neyim ben? Kimim? Hayata dair hedeflerim neler? Bu kadar zayıf olamam! Aciz ve komik bir durumdayım. Canım çok acıyor. Bana yardım etmek istiyorlar ama onlara izin vermiyorum. Sanırım bu sefer kolay olmayacak. Yaptığım yanlışla...