Marinette Dupain-Cheng
Öylece bakıyordum sadece... Sadece boş gözlerle onun gözlerine bakıyordum ve şu an olanlar bana çok anlamsız geliyordu.
Onu sevdiğim zamanlarda bile bu kadar anlamsızlık, bu kadar boşluk hissetmemiştim. Açıkçası böyle bir şeyi, özellikle de Adrien'dan, asla beklemezdim. Biz onunla arkadaştık yahu! Ben bu arkadaşlığa alışmıştım. Şimdi her şeyin garip gelmesinin sebebi buydu.
Bir yandan Adrien'ın aşk itirafı, bir yandan Karakedi'nin bitmek bilmeyen randevu teklifleri...
Hangisini seçmeliyim? Adrien'ı mı? Karakedi'yi mi?
Adrien'ın bana sıkıca sarılmasıyla irkilip kendime geldim.
Ellerim nereye gideceğini bilmiyordu. Ben de ona sarılmalı mıydım? Yoksa ellerim serbestçe ona dokunmadan arkasında mı kalmalıydı?
İkinci seçenek daha mantıklı gelmedi ama ben ikinci seçeneği seçtim ve ellerimin öylece kalmasına izim verdim.
Adrien geri çekildi.
"Biliyorum, bu çok ani ve zamansız bir itiraf oldu. Düşüncelerini anlayabilirim. Ama daha fazla saklayamadım Marinette. Sanki... Sanki her sessiz kaldığımda, sana duygularımı açmadığımda içimde bir şeyler eksik kalıyordu. Bunu anlamam biraz uzun sürdü. Aslında belki... Belki liseden beri bu duygular bende saklıydı ama... Ama ben bu duyguları arkadaş ilişkisiyle bağdaşlaştırdım. Üzgünüm."
Sonra ekledi.
"Eğer hemen duygularıma karşılık vermeye hazır hissetmiyorsan seni anlayışla karşılarım ve beklerim Mari."
Bir şey diyemedim. Zaten olayın şokundayken dediklerini gerçekten anlayabildiğime şaştım.
Ona karşı ne hissettiğimi bilmiyordum ki... Ben onunla sadece arkadaş olduğuma kendimi alıştırmıştım.
Adrien hâlâ benden sanki kendisine bir şeyler dememi bekliyordu.
Zorda olsa bir şeyler demek istedim.
"Adrien... Benim biraz zamana ihtiyacım var. Üzgünüm."
Gülümsedi.
"Seni anlıyorum ve istediğin kadar zaman senin olsun, ben beklerim."
Dedi ve yürümeye başladı. Onu yalnız bırakmamak ve bir nebze üzülmesini engellemek adına onun yanına takıldım ve ben de yürümeye başladım.
En sonunda ikimizde amfiye geldik ve yerlerimize oturduk. Sanki az önce yaşanılanlar yaşanmamış gibiydi. İkimiz de her zamanki gibi, sanki yeni bir olay yaşamamış gibiydik.
Hemen arkamda oturan en yakın arkadaşım Chloé arkamdan beni dürtüp duruyordu. Arkama dönüp elimi onun masasına koydum ve tam o anda elime bir not kağıdı tutuşturdu.
Lisedeyken yıldızımız hiç barışmaz, enerjilerimiz hiç uymazdı aslında. Hatta birbirimizden nefret ederdik. Ama Karakedi ile ben Hawkmoth'u yendiğimizden beri Chloé ile oldukça yakınız. Sadece Marinette olarak...
Elime tutuşturduğu kağıdı okuyacaktım ama fısıltıyla
"Yalnız kaldığında oku ve okuduğun anda benimle buluş."
Dedi. Adrien duymamış olsa gerek bana dönüp neler olduğunu sordu. Ben de Chloé'nin bana bir şey söylediğini dedim.
Önüme döndüm ve hoca sınıfa girdi.
...
Ders bittikten sonra Adrien beni evime bıraktı.
Onunla vedalaşıp zar zor pastaneye girdim.
Pastanenin önünde yoğun bir kalabalık vardı.
Alya pastane için gelen çalışanlarla görüşme yapıyordu.
Ama çok yorulmuşa benziyordu. Onun eve geçip dinlenmesini istediğimi söyledim ve onun yerine ben geçtim.
Önümde sarışın, yeşil gözlü biri vardı. Gayet güzel bir kızdı.
"İsminiz nedir?"
"Veronica, Veronica Pablo."
"Bende Marinette, tanıştığıma memnun oldum."
Diyip elini sıktım.
"Bayan Veronica lütfen bana önceki iş deneyimlerinizi söyleyin. Ya da bununla ilgili bir rapor. "
Elindeki dosyayı bana uzattı. Daha önce kendine ait bir pastanesi varmış.
"Kendinize ait bir pastaneniz olmasına rağmen neden burada çalışmak istiyorsunuz?"
"Size nasıl anlatsam... Ben o pastaneyi yüklü bir miktar veren bir alıcıya sattım ve yakın zamanda o para bitti bu nedenle çalışmam gerekiyor. Daha önce pastane deneyimim olduğundan gazeteye verdiğiniz haberle ilgilenmek istedim ve şimdi buradayım. Ne iş olursa yaparım ama bu işe çok ihtiyacım var."
Kız gerçekten zavallı ve çaresiz görünüyor. Daha önce deneyimi var, eğer olmasa bu dosyada öyle yazmaz değil mi?
"A peki. Bu dosya bende dursun ve ben en kısa sürede buraya gelen herkesi bilgilendireceğim."
Kız bana minnetle ve sevinçle baktı ve defalarca teşekkür ederek pastaneden çıktı.
Ben de kalan diğerlerinin dosyalarını almaya ve iş deneyimlerini dinlemeye devam ettim.
Ama aklım ve kalbim hep o kızı seç diyordu.
...
İşlerim bittikten sonra eve geçtim ve telefonuma baktım. Chloé beni defalarca aramıştı. A nasıl unuturum? Bana verdiği not kağıdını... Ah Tanrım! Şu sıralar o kadar yoğunum ki neyi hatırlamam gerektiğini bile unutuyorum.
Her neyse kağıdı açıp okuyayım daha sonra Chloé'yi ararım.
.
.
Veronica hanım yeni işiniz hayırlı olsun demek için bi Marinette'e sorayım :))
.
.
Bir de Chloé'nin kağıda ne yazdığına dair bir fikri olan var mı? :)
.
.
Oylamayı, yorum bırakmayı ve arkadaşlarınızı etiketlemeyi unutmayın🤗
.
.
Sizleri seviyorum❤️
.
.
~06.02.2021~
~10.45~
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞK MEYDANI
General FictionUğurböceği ve Karakedi süper kötü Hawkmoth'u bir kere yenmişlerdir. Ama bu onların kelebek mucizesinin yeni sahibi ile karşı karşıya gelmeyeceğini kanıtlamıyordur. Bakalım neler olacak? Uğurböceği ve Karakedi tekrar bu süper kötüyü yenebilecekler mi...