İkinci Bölüm

161 20 50
                                    

Adrien Agreste

Bu sabah yine uzun zamandır peşimi bırakmayan rüyalardan dolayı sıçrayarak kalktım.

Anılarım rüyalarımda yineleniyordu ve ben buna engel olamıyordum.

5 sene önce yaşadıklarım bir türlü peşimi bırakmıyordu. Her gün, her uykumda o anlar zihnimde tekrar ediyordu.

Kim en büyük düşmanıyla onca zaman savaştıktan sonra düşmanının babası olması gerçeğini kabullenebilir?

Ben kabullenemedim. Hiç bir zaman kabullenemeyeceğimi de biliyorum.

O adam rüyalarıma giriyor ve benim onu unutmama asla izin vermiyor.

Annem... Sırf o adam yüzünden bitkisel hayatta ve uyanmıyor. Beni senelerce öldüğüne inandıran o adam annemi gizli yerinde tutuyormuş.

Annemi çok özlüyorum. Senelerdir uyanmasını bekliyorum. Her gün hastaneye gidiyorum, onunla konuşuyorum ama uyanmıyor. Uyanıp saçlarımı okşamıyor, yanağımdan öpmüyor beni...
Oysa onu ne kadar da çok özledim...

Gerçeği öğrendiğim gün o adamın yapmak istediğini yapmayı düşündüm. Annem uyansın diye. Ama uğurböceğine bu haksızlığı nasıl yapabilirdim ki?

Uğurböceği... Hayatımın ilk ve son aşkı... Senelerdir görmesem bile hatıralarıyla yaşıyorum. Onu çok seviyorum.

Beraber çalıştığımız zamanlar sürekli ona olan aşkımı göstermeye çalışırdım ama hep reddedilirdim. Mucizemi uğurböceğine teslim ettikten sonra onu görmek imkânsız olmuştu.

Doğrusu şehirde akumalanma riski ortadan kalktığı için ne uğurböceği vardı ne de benden başka bir kara kedi...

Uğurböceğini özlemiştim. Plagg'ı özlemiştim. Bu hasret ne zaman biter bilemiyorum.

Plagg... En yakın arkadaşım, benim minik kwamim. Yıllar geçti ki onu bir kere bile göremedim.

Onunla tanıştığımız gün dün gibi aklımda...

Geçmişe dönüş

"Ben okula gitmek istiyorum, evde durmak değil!"

"Adrien, babanı anlamaya çalış, o senin iyiliğini düşünüyor... Bak, seni anlıyorum. Ama evde de derslerine çalışabilirsin."

"Anlamıyorsun Nathalie! Beni hiç kimse anlamıyor!"

Gözyaşlarımı elimin tersiyle silerken koşarak odama gittim ve kapıyı olabildiğince sert şekilde çarptım.

Kendimi yüzüstü yatağıma fırlattım.

Niye kimse beni anlamıyor, niye?

"Evet sevgili izleyiciler, ben Nadia Shamack."

"Bu lanet televizyonu kim açık bıraktı!"

Sinirle yerimden kalktım ve televizyonu kapatmak için kumandayı elime aldım, haberdeki o resmi gördükten sonra televizyonu kapatamadım.

AŞK MEYDANIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin