benim güzel arkadaşıma,
annem her zaman arkadaşlıklara önem vermemem gerektiğini söyler. gerçi bir kız uğruna deliren jisung abim ve arkadaşlarıyla ettiği kavgalar yüzünden sinir hastası olan, en küçük sıkıntıya bile bayılan güçsüz yujin ablam olunca haklı kadın. ben de örnek aldım ve arkadaşlarımı pek önemsemedim. takıldım onlarla, sevdim de onları ama önem vermedim onlara. her zaman ailemi önde tuttum. ama sen, bilmiyorum. benim için çok güzel bir arkadaştın. yemin ederim ki hiçbir zaman sana karşı arkadaşlıktan öte duygularım olmadı. ama adını duyduğumda mutlu oluyordum. ben, bu salak çocuk, ne kadar ölmek istemeyi dileyecek kadar mutsuz olsaydım bile sen aklıma gelince bütün düşüncelerim yok oluyordu. sen beni gerçekten iyileştiriyordun, belli edemedim. sen beni hep çok mutlu ettin. ben hiçbir şey yapamadım. özür dilerim. böyle olsun istememiştim. yemin ederim ki niyetim bu değildi. ben gerçekten değiştim, artık seni üzmeyeceğim, lütfen geri dön. seni çok özledim. hâlâ beraber mutlu olabiliriz. kafamda kurdum hepsini, gerçekten çok güzel arkadaşlar olacağız. sadece senin dönmen gerek. yalvarıyorum sana. lütfen. geri dön. umarım hâlâ çok güzelsindir.