bizi arkadaş sanıyordum?
evet, bugünkü garip konumuz bu. garip ilişkimiz. lafta ikimiz de arkadaşız. ama birbirimize hiç dost demedik. birbirimize 'yanlışlıkla' kanka dedik ve kendimizden tiksindik. gece telefonda konuşurken benim şarkılar mırıldanmamı istedin ve ben ne kadar annemler duyar diye istemesem de seni kıramadım ve sen benim sesimle uyudun. profil fotoğrafında aylarca ikimizin fotoğrafı vardı. ama arkadaştık. felix'e aşıktın. sana karşı ne hissetmem gerektiğini bile bilmiyordum. yine de arkadaş olmak istedim. seni kaybetmek istemedim. aramızda geçen şeyler, ilk defa kendime itiraf ediyorum, romantik olsa bile her arkadaşlıkta olan basit şeylerdi. böylece sana sorduğumda cevap vermediğin duygularıma kendim cevap verip arkadaşlıktan devam ettim. gerçekten, en sevdiğim arkadaşım felix'in üzerine yeminim olsun ki sana asla arkadaşlıktan öte duygular beslemedim. ama yaptığın şeyler beni çok ikilemde bırakıyordu. 'hyunjin benden hoşlanıyor olabilir mi' diye düşünmeme engel olamıyordum. başımı ağrıtıyordu. sonuç olarak, arkadaşlığımızı bitirerek bütün karmaşıklığı bitirdin. istersen yeniden arkadaş olabiliriz, her şey arkamızda kalmış olacak. çünkü ben bunu yapabilecek kadar güçlendim. artık otobüse tek başıma binmek eskisi kadar korkutucu gelmiyor. evine rahatlıkla gelebilirim. arkadaşça güzel vakitler geçirebiliriz. altını çizdim çünkü arkadaş olmamızı istiyorum. yalvarmaktan çok yoruldum ama yalvarırım geri dön. bir daha bana söz vermeni istemiyorum ama ben söz veriyorum ki en güzel arkadaşlığın benimle olacak. eminim özlemişsindir beni. dönmeni bekliyor olacağım.