selam tekrardan,
aylardır yazmıyordum. bu sıralar yeniden aklıma gelmeye başladın. belki bir şeyler karalarsam gidersin diye oturdum masamın başına. artık senin için kendimi yormak istemiyorum, nasıl olsa beni affetmeyecektin. keşke bunun sebebini de bilebilseydim. "jeongin hep olumsuz, sürekli kötüden taraf şeyler konuşuyor.", "ona yazmayı birden kestim çünkü zaten üzülüyor, ben de üstüne gidip daha fazla üzmek istemedim onu." keşke içimden inanmak geçebilseydi. iyi biri olduğuna inanabilseydim. yine masumu oynuyordun. eğer gerçekten jisung'un telefonunu alıp herkese sallaması yalan değilse o gördüğüm, silinen mesajlara göre felix'in beni öpmesi benim suçum değildi. neden bütün küfürleri bana ettin? felix istedi bunu. o seni dostu gibi gördü her zaman. eski sevgili olduğunuz zamanları saymıyorum. sen ise aptallığına devam ettin. seni dost gibi gören ve geleceğinizin asla olamayacağı aşkın için seni en çok seven arkadaşını hayatından çıkardın. keşke biraz gururum olsaydı da yeniden seni istemeseydim, ama dışarıda üşüyorum hyunjin, beni bir tek sen ısıtabiliyorsun. bu düşünceme yeni karar verdim çünkü kimsenin yanında senin şefkatinden daha iyisini hissedemiyorum. zaten ben sana hiçbir zaman küsmedim ki. felix'le aramızda geçen şey nasıl sana ulaştığını bilmiyoruz bile. görme ihtimali olan herkese sorduk. cinler mi fısıldadı sana? çok saçma. ben istemedim ki bunu. hiçbir zaman ben bir şey teklif etmedim. hepinizi arkadaş olarak çok seviyorum ama beni paramparça ediyorsunuz. yazık oldu bize. hâlâ dönmen için bekleyeceğim çünkü biz eskiden çok mutluyduk, hatırla hyunjin.