2.7

2.6K 280 11
                                    

Çok bir şey yazamadım... Hiç yoktan iyidir?

Oktay: Çağlar, konuşabilir miyiz? Mesajı gördüğünde ara lütfen, saat fark etmez.

Oktay: Şey, Çağrı.

Oktay: Ya da her neyse.

Oktay: Mecbur değilsin.

Oktay: Ama ara, olur mu? (00:59)

Arıyor....

Çağrı

                                   ❎

-Hey.. Ben aramanı beklemiyordum.

Orada mısın?

Pekâlâ, sanırım bu iç çekiş evet demek oluyor.

-Buradayım, sadece sesim çıkmadı bir an için. Her neyse, her şey yolunda mı?

-Evet. Yani hayır. Ben sadece..

-Oktay, özür dilemene gerek yok. Bunun için aramamı istediysen uykundan uzak kalma hiç.

-Çağrı dur, dinle.

-Oktay. Sen dinle.

-Ama ben..

-Oktay, seni seviyorum. Ve dürüstlüğümden şüphen olmasın, sana kızgın değilim, ya da kırgın. Tamam mı? Sadece durgunum, başım ağrıyor ve sana duyduğum sevginin ne kadar büyük olduğunu ilk defa bu kadar net anlıyorum. Omuzlarıma ağır geliyor. Biraz uyumaya ihtiyacım var. Hm?

-Kötü hissediyorum. En azından sadece dinlesen?

- Tamam, anlat bakalım kır çiçeğim.

- Seni kaşımda gördüğümde bir an için garip hissettim. Bilmiyorum, bu hoşuma gitmedi. Ne tepki vereceğimi kestiremedim ama sen konuştukça daha iyi hissettim, gözlerimi kapattığımda sen yine aynı sendin. Bu tıpkı gece yarısı telefon konuşmak gibiydi.

-Çağlar olduğum düşüncesini unutabilmek adına mı sıklıkla kapalı tuttun gözlerini?

-Evet.. Anlattığın şey çok ilgi çekiciydi ve not almam gereken kısmı sabırsızca beklerken sen Çağrı'ydın. Sonra o peçeteyi verip masadan kalktığında tek başıma kaldım. İç sesim yükseldi, yoğunlaştı ve kalktım. Neden yaptım bilmiyorum. Sadece eve dönmek isterim. İçtiğimiz sayısız kahvenin acısı çıkar gibi midem çalkalandı. O peçeteyi açtığımda sanki üzerime kaynar sular boşaldı. Ben öylesine anlattın sanmıştım. Adımlarını asla düşünmeden atmazsın sen. Değil mi? Çağrı, özür dilerim. O kapıdan içeriye girene kadar her şey normaldi. Ama ilk adımı attığımda seni göreceğim için heyecanlanmayı beklemiyordum. Sanırım beni hiç tanımamışım. Tamam, çok fazla konuştum. Sadece özür dilemek istedim. Ve şey.. Tekrar deneyelim mi?

-Sana özür dileme demiştim.

-Ama istedim.

- Sadece uyu, tamam mı? Ben de öyle yapacağım.

-Kendimi affettirmek istiyorum.

-Sana çocuk gibi küsseydim sence şu an konuşuyor olur muyduk?

-Sanırım hayır..

-O zaman sorun yok? Uyu hadi. Ben de yatacağım.

-Çağrı dur biraz dinle-..

-Kır çiçeğim, zaten dinledim. Şimdi izin ver dinleneyim. Bedensel olarak yorulmak alıştığım bir şey, dayanması kolay. Ama şu an duygularım çökmüş gibi hissediyorum, başım ağrıyor, sadece biraz uykuya ihtiyacım var. Sonra konuşalım. Söz.

-Pekâlâ. Ama konuşalım bak, tamam mı?

-Söz dedim ya. Uyu artık, iyi geceler.

-İyi geceler...

⋆。˚ ⁀➷˚ ༘✶ ⋆。˚ ⁀➷˚ ༘✶ ⋆。˚ ⁀➷˚ ༘✶ ⋆。



Acılar herkesin sandığının aksine olgunlaştırmaz insanı, içindeki çocuğu öldürür. Ve içindeki çocuk öldüğünde sen sıradanlaşırsın. Ben olgunlaşmadım içimdeki çocuğu öldürdüler... Charles Xavier

NOT | bxb TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin