Bölüm:3

1.5K 76 15
                                    

İyi okumalar!!!

*Yazarın Anlatımı*

Elizabeth uyandı.Bugün bir yanı mutlu bir yanı ise çok hüzünlüydü.Hüzünlüydü çünkü 5 sene boyunca profesörü babasıydı ama bu sene ilk defa karanlık sanatlara karşı savunma dersini ona başka bir profesör anlatacaktı.Mutluydu çünkü bu profesörün iyi biri olacağını düşünüyordu,daha doğrusu iyi biri olmasını istiyordu.Elizabeth başına geleceklerden habersiz,mutlu bir şekilde karanlık sanatlara karşı savunma sınıfına ilerledi.

*Elizabeth'in Anlatımı*

Bu ders hufflepuff ile ortaktı.Nerdeyse her yer doluydu.Ben de ikinci sırada yanlız başına oturan bir hufflepuff öğrencisinin yanına gittim ve:
"Oturabilir miyim?" diye sordum.

Kız koyu kumral saçlı,koyu kahverengi gözlü sevimli bir kızdı.
Kız sorumu duyunca bana gülümsedi ve tabii dedi.

"Ben Lenora ama sen Lena diyebilirsin.Senin adın ne?"

Ben de onu taklit ederek:
"Adım Elizabeth ama sen Betty ya da Beth diyebilirsin" dedim.

"Tanıştığıma memnun oldum Beth."

"Ben de Lena"

Cümlemi bitirdiğim gibi içeri yeni ksks profesörümüz girdi.Yine baştan aşağı pembe giyinmişti.Bu kadın neden pembe rengi bu kadar seviyorsa.Aman neyse bu beni ilgilendirmez.Ben bunları düşünürken profesör konuşmaya başladı.

"Günaydın çocuklar, Bildiğiniz gibi seneye Feci Yorucu Büyücülük Sınavı diğer bir değiş ile FYBS leriniz var.Eğer çok çalışırsanız karşılığını alırsınız ama eğer çalışmazsanız sonuçları çok kötü olabilir." Dedi ve asası ile kitapları dağıtmaya başladı.

Kadın resmen bir sene sonra olacak sınava şimdiden çalışın diyor.Önüme kitap konulunca düşüncelerimden uzaklaştım ve kitabı incelemeye başladım.Ben kiabı incelerken profesör tekrardan konuşmaya başladı:

"Ama sizlere iyi bir haberim var.Bundan sonra bakanlık tarafından onaylanmış ve hazırlanmış savunma sanatları öğreneceksiniz."
Lena elini kaldırdı ve Umbridge söz hakkı verince konuşmaya başladı.

"Burada savunma amaçlı büyüler çıkarılmı-" Lena'nın cümlesini bitirmesini beklemeden konuşmaya başladı.

"Büyü yapmak mı?" dedi ve gıcık bir şekilde güldü.Sonra ise konuşmasına devam etti.

"Dersimde büyü yapmanızı gerektirecek bir neden düşünemiyorum." Umbridge konuşmasını bitirince Ravenclaw dan bir çocuk konuşmaya başladı.

"Büyü yapmayacak mıyız?"

Umbridge:
"Karanlık sanatlara karşı güvenli ve risksiz savunma öğreneceksiniz."
Dayanamadım ve konuşmaya başladım.

"Ama bu ne işe yarar ki ? Saldırıya uğrarsak zaten riske girmiş oluruz."

"Dersimde konuşmadan önce izin almalısınız Bayan Lupin.Bakanlığın düşüncesine göre sınavları verebilmeniz için teorik bilgiler size yeterli olacaktır. Daha fazlasını öğrenmenize gerek yok.Zaten bu okulun amacı da bu."

İzin istemeden söze atladım:
"Söyler misiniz teorik bilgi bizi dışarıya karşı nasıl hazırlayacak?"

Umbridge:
"Dışarıda hiçbir şey yok tatlım.Sizin gibi sevimli çocuklara kim saldırmak ister ki ?"

"Örneğin Lord Voldemort"dedim.Birden bire sınıf çok sessizleşti.

Umbridge konuştu:
"Bayan Lupin Lord Voldemort öldü.Size kim söylediyse bu yalan."

"Harry onu gördüğünü söyledi ve ben ise Harry'e inanıyorum.Bu yalan değil."dedim ve umbridge bağırmaya başladı.

"BAYAN LUPİN BU KADAR YETER,CEZALISINIZ! Dersten sonra cezanız için odama gelin."dedi.

Umbridge in saçmalıkları ve ders sonunda bitmişti.Umbridge in Hogwarts'a geldiği ilk gün Fred ve George'a haksızlık ettiğimi fark ettim bu kadın gerçekten gıcıklık kelimesinin vücut bulmuş hali.Her neyse cezamın artmasını istemediğim için koşarak Umridge in odasına gittim.Kapıyı çaldım,Umbridge gel deyince içeri girdim.Etraf her gün giydiği kıyafetleri gibi pespembeydi.

"Bayan Lupin ben de sizi bekliyordum.Oturun."dedi ve ben de gösterdiği yere oturdum.Kağıt ve kalemimi çıkarttım.

Umbridge:
"Kağıdınıza bir kez 'Bir daha söz almadan konuşmayacağım ve yalan söylemeyeceğim' yazın."

"Bir kez mi?"

"Evet ama benim verdiğim kalem ile yazmanızı istiyorum."
dedi ve önüme bir kalem koydu açıkçası bu kadar basit bir ceza olacağını beklemiyordum.Kalemi aldım ve yazmaya başladım fakat kağıda yazdıkça elim de bir acı hissediyordum.O an fark ettim ki bu kalem sayesinde kağıda yazdığım kelimeler elimde çıkıyordu.Cümleyi zar zor yazmayı bitirdim ama elim çok acıyordu.

"Yazdım. Artık çıkabilir miyim?"dedim.

Umbridge:
"Tabii çıkabilirsiniz." Dedi ve o gıcık gülümsemelerinden birini yolladı.

Umbridge'in odasından çıktım.Elimin acısından ağlamak üzereydim ama elimin acısını umursamamaya çalıştım ve koşarak Fred ve George'un yanına gittim ve sordum:

"Kurbağaları Umbridge'in odasına ne zaman koyuyoruz?"

*Bölüm Sonu*

Medya daki şarkıyı yeni keşfettim ve çok hoşuma gitti ben de sizinle paylaşayım dedim.Bu arada oy ve yorum için çok teşekkür ederim beni ne kadar mutlu ettiğinizi bilemezsiniz.Bölümü uzun tutmaya çalıştım.Oy verip,yorum yaparsanız çok mutlu olurum...✨💜

Bilmeyenler için:
KSKS=Karanlık sanatlara karşı savunma

Elizabeth LupinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin