Gözlerimi ağır ağır açmaya çalıştığımda her yerimin ağrıdığını fark ettim . Resmen kemiklerim kırılmış gibiydi zorda olsa gözlerimi açmayı başardığımda onları açık tutabilmek için çaba sarf ediyordum çünkü ellerimde hissettiğim soğukluktan buz gibi fayansın üstünde olduğumu anladım. Kollarımı hareket ettirmeye çalıştığımda bileklerimde bir baskı hissettim resmen zincirlemiştim . İçimi kaplayan korkuyu zapdedemiyordum nerdeydim nasıl buraya gelmiştim hiç bir fikrim yoktu etrafa korku dolu gözlerle bakıp az önce açmak için çabaladığım gözlerimin şimdi ise sonsuza dek kapanması için dua ediyordum . Kısa bir süreliğine üstümdeki şoku atlatıp nerede olduğumu anlamaya çalışıp kendimce kaçış planı düzenleyecektim. Kocaman sonunu bile zor gördüğüm çemberin içerisindeydim yerler siyahtı ve üstlerinde altın rengiyle yapılmış olan güneş sistemine ait semboller barındırıyordu. Çemberin sonunda yukarı doğru uzanan dev sütunlar yukarıda tek ışık kaynağı olan üçgen yapılardaki camlarla birleşip kubbe şeklinde çatıyı oluşturuyordu ben hala olduğum yeri incelerken kalın ve ürkütücü bir ses bütün yeri kapladı
_ DEMEK İMPERİUM KRALLIĞINA İTAATKARLIĞIMI KANITLAMAK İÇİN BU ZAVALLI FANİNİN KANINI AKITACAĞIM .....HIMM BU İŞ SANDIĞIMDAN EĞLENCELİ OLACAK DESENE MAGNUS
Ses etraftan yankı yaparak tekrar tekrar kulağıma gelip korkumun bir öncekinden daha fazla artmasını sağlıyordu . yerimden korkuyla sıçrarken gözlerim etrafı tarıyıp sesin sahibini bulmaya çalışıyordu.
_ KİMSİNİZ ! BEN NEREDEYİM BENDEN NE İSTİYORSUNUZ !!
_ GÖZLERİNDEKİ KORKUYU GÖRÜYOR MUSUN ? MAGNUS
_ EVET EFENDİMİZ .
Benden bahsettiklerini anlamak zor değildi ve her kimse bahsettiği korkum onu dahada heyecanlandırmış olacak ki hiçte içinde iyi niyet barındırmayan bir gülüşle görüş açıma girdi
Bu bu .... oydu bu gözler ona aitti!!
Kocaman cüssesi iri yarı bedeniyle şimdi tam karşımda bütün ihtişamıyla duruyordu . Siyah gözleri saf nefreti hala içinde saklıyordu onu kendi gözlerine hapsetmişti resmen. Keskin yüz hatları ve dağınık siyah saçlara sahipti bu sefer ilkinden farklı olarak kıpkırmızı bir pelerinle ve üstünden kemiklerden yapılmış bir kıyafetle duruyordu
Sesim çıkmıyordu bana yaklaşmak için her bir adım attığında yerde sürünerek biraz daha geriye gidiyordum zincirlerin sonuna geldiğimde yalvardım
_ SENDE KİMSİN !! BENDEN NE İSTİYORSUN ?!
Bu haldeyken bile nasıl sesim çıkardı bilmiyordum korkuyordum hem de çok bana her adım attığında içimdeki korku daha çok artıyordu son bir adım atıp yanıma yaklaştı ve iğrenerek baktı sanki bir pisliğe bakarmış gibi yüzünü buruşturdu
_ HÂLÂ KONUŞMA YETİNİ NASIL KAYBETMEDİN ANLAMIYORUM SENİ KÜÇÜK FARE AMA BİRAZDAN ÖLECEĞİN İÇİN BAZI SORULARINA CEVAP VEREBİLİRİM
Az önce öleceğimi mi duymuştum ben AMAN TANRIM! hayır hayır bunların hiçbiri gerçek değil olamaz hayır
_ YALVARIRIM BENİ ÖLDÜRME!! NE İSTİYORSUN BENDEN PARA MI ?SANA HERŞEYİMİ VERİRİM NE OLUR YAPMA YALVARIRIM
Çoktan gözlerimden yaşlar birer birer süzülüp hıçkırıklara dönüşmüştü .hala ağlayarak yalvarıyordum bir yanım hala yaşadıklarımın gerçek olup olmadığını sorgularken bir yanım hala ağlayıp yalvarmaya devam ediyordu
Kısa bir anlık benim yalvarmamam dışında hiç bir ses yoktu . Ellerimle örttüğüm yüzümü hafif araladığımda bana doğru eğilmiş bir vaziyette yüzüme baktığını fark ettim kafasıyla ellerimi çekmemi ima ettiğinde istediğini yaptım . Yanıma eğilip görüş açıma daha net girdi . Gözlerini yüzümde gezdirip dudağının kenarına alaycı bir gülüş yerleştirildi Gözleri gözlerimi bulduğunda içimdeki korku daha çok arttı yüzüme bitaz daha yaklaşıp kulağıma eğildi
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARANLIK DAVET
FantasyKaderin elleri Ayın kanına bulandı o gün Çaresiz bir karanlığı okşadı , sevgiye muhtaç bir bebek gibi. Onu büyüttü , Bir lanetin başlangıcı olması için Ve şimdi geliyor Hakkını aramaya,geçmişte bağışladığı canı geri almaya
