Draco'nun kuzenisiniz ve Slytherin binasındasınız
Kalbinin derinliklerine inmeye çalışırken bir yandan kalbinin olmadığını iddia edenlere karşı verdiğin savaşta gittikçe güç kaybediyordun. Dikkatinin son zamanlarda fazlasıyla dağınık olmasından dolayı Profesör Snape'ten yediğin azarların haddi hesabı yoktu. Draco'nun saçma davranışlarına seyirci olmak zorundaydın. Şeytanın Prensesi diyorlardı sana. Soyadının yükü altında ezilen Draco kadar bu hayata mahkûmdun. Nefret edilmeye mahkûm olacak,sevilmemişliğin ızdırabında kalacaktın ömür boyunca. Derin bir nefes alıp ortak salona geçtin.
-Gelsene kuzen.
Yanına oturdun. Birkaç dakika içinde sabit bir yere bakması dikkatini çekti ve sen de o yöne baktın
- Neden Harry'e pis pis bakıyorsun?
- Potterlar düşmanımız biliyorsun.
- Draco,biliyorum hayatın senin seçimlerinle ilerlemiyor ancak bunu sen seçebilirsin.
- Ne saçmalıyorsun yine Y/N ?
- Diyorum ki onlar seni yalnızlaştırmaya ve kendilerine köle etmeye çalışıyorlar. Boyun eğiyorsun Draco, yapma!
- Ya ne yapayım? Birden Harry'e dostluk eli mi uzatayım?
- Sana dost ol diyemem kuzen ama kötü davranmak zorunda değilsin. İyi ve kötü şeylere bazen zorlanırız evet. Ama iyi veya kötü bir karaktere sahip olacağımıza biz karar veririz.
- Nesin sen profesör falan mı?
- Umarım bir gün,gülümsersin.
Yemeğinizi yedikten sonra odaya geçeceğiniz sırada Harry'nin sesiyle ona dönersiniz.
- Neden beni rahat bırakmıyorsunuz? Benden ne istiyorsunuz?
Durdun,Harry'e oldun olası hiçbir kötülük yapmamıştın ki. Söze atıldın
-Bir şey yapmadık.
Bu sefer atılan Hermione'ydi
- Psikolojik şiddet uygular cinsten bakışlar atıyorsunuz. Klasik Malfoylar işte.
Gerçekten gücüne gitmişti.Gideceğin sırada Draco kolunu yakaladı ve söze girdi
- Madem çok iyisiniz. Size hiçbir şey yapmamış ve beni de size hiçbir şey yapmama konusunda ikna etmeye çalışan hatta eden bir kıza niye bunları söylüyorsunuz?
Harry sana yöneldi şokla
-Sen ciddi misin? Beni savundun mu?
Ron söze atıldı
- Ama bu imkânsız! Ş-şeytan prenses niye sana yardım etsin?
Asanı Ron'a doğrulttun.
- Sakın bana böyle seslenme, sakın!
Draco atıldı
- Asanı indir Y/N . Ben bu olabilirim ama sen değilsin.
Derin nefesler alıyordun. Herkes senden nefret ediyor ve olmadığın kişiye dönüşmeni istercesine sözleriyle tahrik ediyordu. Asanı indirdin ve hızla uzaklaştın.- Bayan Malfoy bu kadar hızlı gitmek iyi değil. İnsanlar onlara zarar verecek kadar sinirli olduğunuzu sanabilir.
- Üzgünüm Bay Snape.
- Güçlerinizi kötüye kullanmıyorsunuz,değil mi Bayan Malfoy?
- Kullanmıyorum efendim.
- Dışarıdaki laflara kulaklarınızı kapatmayı öğreneceksiniz Bayan Malfoy.
Başınla onayladın.
- Gidebilirsiniz.
- Hoşçakalın efendim.
Hızlı adımlarla uzaklaşırsın.Kış olmasına rağmen kısa kollu tişört ile dışarı çıkmıştın. Bahçede bir ağaca vermiştin sırtını. Dışarıda zaten çok kişi yoktu,olanlar da seni görünce korkarak uzaklaşıyorlardı. Yüzlerindeki o korkuyu görmek en büyük acıydı. Bu hayatı sen seçmemiştin. Doğduğun andan itibaren bu yükü taşıyormuşsun da her yaş aldığında biraz daha büyüyormuş gibi geliyordu. Sen düşüncelere dalmışken biri boğazını temizledi. Telaşla o tarafa döndün.
Bu Ron'du
- Şey...
Tüm dikkatin ondaydı ancak bir hakareti daha kaldıracak ruh halinde değildin.
- Özür dilerim Y/N. Sana öyle seslenmemeliydim. Hatalıyım...
- Önemli değil,dert etme. Alışkınım ben.
- Gerçekten mi,bu kadar mı? Ben en azından lanet falan atarsın diye düşünmüştüm.
- Çok mu kötüyüm?
-Yani...
- Neden korkuyorsun ki benden?
Ron'un yüzüne bakıyordun. Çok gergin olduğu belliydi. Devam ettin
- Senin için bir örümcekten daha korkunç olmamı sağlayan şey ne?
-Ben...
Cevap veremiyordu. Burukça gülümsedin.
- Seninle konuşmak güzeldi Ron.
Ayağa kalktın ve üstüne gelen otları çırptın.
- Sonra görüşürüz.
Ron kolunu tuttu. Tam anlamıyla şoka girmiştin.
- Senden korkmuyorum. Ama bana birden soru sorup bir de büyük ve senin için önemli şeyler sorarsan gerilirim.
Gözlerin seni tutan koldan çok karşındaki kendinden emin delikanlıdaydı. Ron'u ilk defa bu kadar kendinden emin ve cesur görüyordun. Senin sessizliğine karşı devam etti
- Bugünden sonra sana kötü biri diyebilir miyim sence?
- Önceden diyordun yani?
- Yani öyle de değil ama... Ayrıyeten bir örümcek senden daha korkunç. Hakkında çok fazla şey dönüyor okulda,bu yüzden korkuyorlar.
- Hep aynı hikâye. Güçlerimden korkuyorlarmış... Ben korkmuyorum sanki.
- Kendin korktuğun bir şeyden başkalarının korkmamasını nasıl beklersin ki?
- Ben söylemesem benim korktuğumu anlamayacaktın. Etrafına bak Ron, ben buradayım diye herkes gitti.
- Ben sen buradasın diye buradayım ama...
- Vicdan azabın için buradasın sen de, merak ettiğin için değil zarar vermemden korktuğun için.
- Senin sorunun bu belki de
- Neymiş?
- Güven...
Kolunu çektin. O senin iyi biri olduğuna inanmaya başlıyor,sense onun bu kendine güvenen kısmına hayran kalıyordun. Canı yanabilirdi, uzak durman gerekiyordu. Her ne kadar tek kalmak seni çok üzse de herkesi güvende tutmak için gereken buydu.
- Hala seni lanetleyebilirim Weasley. Uzak dur benden yoksa yanarsın.
- Az önce ateşten korkmamayı öğrendim Bayan Malfoy.
Tuhafça baktın.
- Gitmeliyim, hoşçakal.Sonraki günün neredeyse tamamını Ron'dan kaçarak geçirmiştin. Ondan kaçarken neredeyse Profesör Snape'e çarpacaktın. Son anda durdurdun kendini
- Çok özür dilerim efendim.
- Bu ne acele Bayan Malfoy? Bir yere mi gidiyorsunuz?
Kalkık kaşı seni iyice gererken seni anlayacağını bildiğin için hafifçe anlatmaya karar verdin. Tabii ki farklı bir şekilde.
- Güçlerimden korkuyorum efendim. Birilerini incitmekten korkuyorum. Bir nevi kendimden kaçıyordum.
- Felsefik cümleleriniz bittiyse Bayan Malfoy. Korku sizi ele geçirmesin,siz onu ele geçirin. Onun bir at olduğunu hayal edin ve eyeri sıkın. Ayrıca daha dikkatli kaçın.
- Profesör,sizden de korkuyorlar. Siz hiç rahatsız olmuyor musunuz?
Sorunu fazla yakın bulmuş olacak ki biraz ciddileşti.
- Bir yandan sizden korkmaları iyidir Bayan Malfoy. Eğer korkarlarsa belki konuşmazlar ama zarar da veremezler.
- Anlıyorum.
- Hoşçakalın Bayan Malfoy
Yanından geçtiği sırada seslendin
- Profesör?
Sana döndü
- Teşekkür ederim.
Profesör Snape'in yüzüne anlık bir gülümseme yayılmıştı. Birkaç saniyelik bir kıpırdanmaydı ancak senin için fazlaca önemliydi. Yürümeye devam ettin. Yerdeki çizgileri izleyip bir yandan da zihninde tekrar ediyordun."Bir yandan sizden korkmaları iyidir Bayan Malfoy. Eğer korkarlarsa belki konuşmazlar ama zarar da veremezler. "
Derken çarptığın bedenle kendine geldin.
- 5 dakika ötendeydim,fark ettiğindeki tepkini merak ettiğim için bekledim. Fark etmedin ve çarptın Y/N. Zaten bütün gün benden kaçtın. Hayır anlamıyorum. Hem yanında birini istiyorsun,hem kaçıyorsun. Hem korkmasınlar istiyorsun,hem korkutmaya çalışıyorsun.
Ron'un suratına öylece bakıyordun.
- Bakma öyle doğruları söylüyorum.
-Hiçbir şey bilmiyorsun.
- Anlat o zaman.
- Gitmem gerekiyor.
Önüne doğru bir adım attı.
- Kaçarak da bir şey kazanamazsın.
- Kazanmak istediğimi kim söyledi?
- Kaybedelim diyorsun
- Kaybedelim demiyorum, kaybediyorum diyorum.
- Tekil değil de çoğul birinci kişi olsa?
- Sen ne istiyorsun ya? Dün yanıma geldiğinde bacakların titriyordu, bugün önümü kesiyorsun.
- Senin sorunun güven değilmiş biliyor musun?
Aradaki bağlantıyı çözmeye çalışıyordun. Duraksamanı fırsata çevirip devam etti.
-Sen korkuyorsun. Güçlerinden falan da değil. Sevmekten korkuyorsun. Sevip kaybetmekten,sevip incitmekten, en çok da sevginin kendisinden.
- S-sen...
- Kuzen?
Draco'ya döndün. Tam zamanında gelmişti. Ron'a baktı
- Bir sorun mu var Weasley ?
- Seni alakadar eder mi Malfoy?
- Bir diğer Malfoy ile konuşuyorsan, evet.
- Sadece soyadı Malfoy. O sizden değil, olamaz da.
- Bir günde fikirlerin gibi karakterin de değişmiş Weasley. Bi cesur geldin gözüme. Yürek mi yedin yoksa?
- Yürek yemedim,hatta yürek kaybettim.
- O da ne demek.
Telaşla Draco'nun koluna girdin.
- Gidelim kuzen.
Draco son kez Ron'a döndü
- Bu burada bitmedi Weasley, kuzenimden uzak dur!
Ron'un bir şey demesine fırsat vermeden yürümeye başladınız.
- Y/N, ne oluyor? Ne istiyormuş senden?
- Bi anlasam kuzen. Bana kötü bir şey mi yapacak acaba?
İçinde tuhaf bir his vardı. Karnın ağrıyordu,belki de bu stresi kaldıramıyordun.
- Y/N
- Hm
- Weasley'den uzak durman gerekiyor biliyorsun. Kurallar böyle. Ya aşık olursan?
- Hermione'yi seven birine göre fazla kuralcı oldu.
- Sussana biri duyacak!
- Sen beni mi..
Draco ile ikimizin de gözleri kocaman olmuştu ve boş ifadelerle birbirimize bakıyorduk. Sanırım bu benim sonumdu. Draco beni kesinlikle öldürecekti.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Imagine with Harry Potter ❄️
FanfictionHayal kurmak seni farklı dünyalara ışınlar derler. Harry Potter dünyasına ışınlanmaya ne dersiniz?