i will keep my promise darling/2

671 44 60
                                    

  Derin bi nefes alıp pencerenin önünden kalkarak dışarıya yöneldin. Ne zaman yastığa başını koysan Sirius gözünün önüne geliyordu. Onu çok özlemiştin. Hiç bu kadar uzak kalmamıştınız ki! Hep bir yol bulup gelirdi. Kendi kendine fısıldadın
- Ah patiayak,bunu da mı yaşayacaktık?
Barakaya kaydı gözün, gülümseyerek elini karnına koydun. Derin bi nefes aldığın sırada Dumbledore'un sesiyle duraksadın
- Hiçbir genç bu kadar düşünmemeli Y/N.
Burukça gülümsedin
- Hiçbir genç bu kadar yalnız kalmamalı profesör.
- Bu yüzden Harry'i bulmaya çalışıyordun,biliyorum. Ben de seni bizzat almaya gelmek istedim.
Şaşkınlıkla gülümsedin
- Profesör,siz ciddisiniz.(Koşarak sarıldın.) Çok teşekkür ederim profesör bunu asla unutmayacağım.
Dumbledore gülümseyerek kolunu uzatır ve cisimlenirsiniz. Dumbledore'un sana karşı bu babacan tutumu seni gülümsetirdi her zaman. Yurt kısmına geçtin. Dumbledore odanın yerini tarif etmişti ama eşyalarını bırakır bırakmaz dışarı attın kendini. Bahçeye çıktın.

Flashback

-Sümsükus geliyor.
James'e doğru sinirle dönmüştün.
- Kes şunu geyik beyin.
- Bana şöyle seslenme Y/N.
- Sen ona sesleniyorsun.
- Yani onun tarafındasın.
Göz devirdiğini hatırladın.
- James,Lily kimi seçerse o taraftayım. Sen iyi bir büyücüsün,seni de severim bilirsin. Ama bu şekilde davranmaya devam edersen karşına ben geçeceğim ki biliyorsun çok güzel lanet atarım Remus'a sorabilirsin.
James ve Remus anlık göz göze geldiler
- Götüme attı geçen hala acıyor.
Remus'a sırıttın.
James kahkaha atıp sonra tekrar Snape'e döndüğü sırada Lily gelmişti. Süzercesine herkesi incelemişti. En son sana bakmıştı. Sorun yok anlamında bir bakış attın. Onaylarcasına başını salladı. Remus arkandan fısıldadı
- Siz gidin,biz Sirius'la hallederiz burayı.
Lily'e doğru hareket etmiştin.

"O kadar zorbalığa susarak karşılık veren, Lily'i kendi köşesinde öylece seven o duygusal Snape nasıl olur da çocukların ona kötü demesini sağlayabilir?"
Ağaçlara doğru ilerledin. Biraz içeriye yaklaşınca en sağdaki ağaca baktın hala oradaydı. Elinle işareti yokladın.

Flashback

-Ne yani şimdi bunu yaptın da ne oldu?
- Sevgimi ölümsüzleştirdim.
- Ağaca kazıyarak mı?
- Yani,uzun süre bu okulda olacağım gibi görünüyor. Hem belki burada öğretmen olurum.
- Buradaki çoğu kişinin çocuklarını eğitmek mi? Sen buradaki çoğu kişiden nefret ediyorsun Snape.
- Gergin görünüyorsun. Benimle oturduğun için mi?
- Remus'a geçen haftalarda lanet atmıştım, sanırım sen de istiyorsun.
- Onlarla takılmayı sevdiğini biliyorum Y/N. Sirius'u sevdiğini de. Gidebilirsin önemli değil.
Derin bir nefes aldın.
- Sirius yakın zamanda evden kaçmayı planlıyor. Bu yüzden gerginim. Bir nevi buna ben sebep oluyormuşum gibi geliyor çünkü.
Derin bir nefes alıp sana döndüğünü anımsadın.
- Seni sevdiği için de yapıyor ama inan sen olmasan da yapardı. Black ailesi biraz tuhaf ve takıntılıdır. Onlardan olmak istemen garip.
- Seviyorum Snape.
- Biliyorum,biliyorum. Ama onun için kendini üzmene gerek yok Y/N.
Derin bir nefes verdin. Güzel görünüyor. Elini ağacın gövdesindeki içinden ok geçen kalbin içindeki  L+S'nin üstünde gezdirdiğini anımsadın.

  Ağacın dibine çöktün sessizce. Gözlerin yine dolmuştu. Hamilelik yüzünden miydi bu sürekli duygu yoğunluğu? Ağacın arkasından bir ses geldi.
- Gerçekten döndün mü?
Anlık duraksadın. Yanına doğru kayan bedene baktın. Yıllar sonra ikiniz de aynı ağacın altında,aynı acılarla,aynı umutlarla...
Ona baktın
- Fazla uzamışsın sanki.
Dolu gözlerinle gülümsedin.
- Ya da sen biraz kısasın.
- Benim söylediğim daha mantıklı.
Sırıttı. Onu inceliyordun.
- Nasılsın Snape?
- Bu soruyu uzun zamandır kimse sormuyor ama iyiyim Y/N.
- Bense son zamanlarda çok alıyorum bu soruyu.
Sana baktı
- Kehanet buydu Y/N. Kim geri alabilirdi ki?
- Aynı kalacağını bilsem şu anda geri getirirdim onu.
Snape seni göğsüne doğru yasladı.
- Anlaşılan hiçbir şey değişmemiş. İkimiz de aynı ağacın altında aynı kişilere ağlıyoruz.
- Değişen tek şey yıllar sanırım. Gerçi acıların büyüklüğü de var.
- Ve boyum,boyumu unutma.
Onu sertçe dürttün. Sesli bi şekilde kıkırdadığında anlık yüzüne bakıp sarıldın.
- Hala aynı naif kız olman şaşırtıcı ama senden beklenen buydu Y/N.
- İyi şeyler duymadım Snape. Değiştin mi gerçekten?
- Eğer Potter söylediyse ( sözünü kestin)
- Harry bana hiçbir şey söylemedi!
Durdu. Devam ettin
- O küçük ve yorgun bir çocuk Snape. Onun yanında olursun sanmıştım.
- Yapamıyorum Y/N. Kolay değil. Görmek bile kolay değil.
- Snape(sözünü kesti)
- Gözlerinde Lily'i bulurken geri kalan her hücresinde James'i görüyorum. Ne kadar acıtıyor biliyor musun? Buna rağmen iyi davranmaya çalışıyorum ama onu ne zaman görsem... Kalbim acıyor.
Daha da sıkı sarıldın
- Sus lütfen. Özür dilerim.
- Özür dileme,sadece anla beni. Biri de benim tarafımdan baksın, biri de anlasın beni.
Onun yüzüne göre küçük kalan ellerinle sildin göz yaşlarını
- Ben sana her zaman inandım Snape, hep yanında olmaya çalıştım.
Burukça gülümser.
- Ama o vaftiz oğlun, değil mi?
- Sana karşı bir hatasını görürsem onu da uyacağımı biliyorsun.
- James'e yaptığın gibi.
Başınla onaylayıp başını gökyüzüne çevirdin.
-Her gece burada mısın?
- Çoğu gece diyelim.
- Seni özlemişim Snape
- Ben de seni Y/N. Sana baktı gülümseyerek.
Derin bi nefes alıp kalktın
-Yarın dersin yok mu senin?
- Var da(Sözünü kestin)
- Hadi!
Elini uzattın. Tutup kalktı
- Remus'la konuşuyor musun?
- Şey,evet. Niye ki?
- Bilmem kişileri düşünürken aklıma geldi.
- Geçmişi düşünmek yerine yürüseydin şimdi uyuyor olurduk.
- Yine aynı uykusu gelince huysuzlaşan Y/N.
Gülümsersin.
- Yarın ilk günüm olduğu için dersim yok. Profesör sanırım bana kıyak geçmiş birkaç gün boşluğum var okulu gezip nostalji yapmam için.Ara ara katılın lütfen,özletmeyin kendinizi.
Gülümsedin
Gülümseyerek karşılık verdi
- Tabii efendim. İyi geceler bayan Black.
Gülümsedin
- İyi geceler Snape.

Imagine with Harry Potter ❄️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin