Imagine with Harry Potter ❄️

she is like a joke to me

Theodore Nott'un kardeşiydin ve çok da şaşırılmayacak şekilde Slytherindin. Abinin en yakın arkadaşları olan Mattheo ve Lorenzo da sana abilik yapıyordu. Haliyle binan da dahil olmak üzere tüm binalarda biraz çekinilen bir insandın.

Abininkileri aratmayan yeşil gözlerin daldığı yerden Blaise'in yanına gelmesiyle ona döndü

- Yine ne düşünüyorsun?

- Emin ol kafam seninkinden bile boş

Saçlarını karıştırdığında sırıttın. Bu hareketlerine abinden zaten alışıktın.

- Draco yemeğe erken inecekmiş ben de seni almaya geleyim dedim

- Bu inceliğini neye borçluyum?

- Sevdiğim tatlıdan varmış da

- Bakarız

- Hadi ama Y/N, sanki çok tatlı seviyorsun da!

Sırıttın

- Sana inat olsun diye karşında yemek vardı ama iyi tamam.

Seni kolunun altına aldı

- Sen var ya bir tanesin

- Eh bilincinde olman güzel

Gülerek salona inerken Mattheo ile denk gelmenizle, daha doğrusu Mattheo'nun tek kaşı kalkık bir şekilde Blaise'e bakışıyla Blaise'in kolu yavaşça omzundan indi. Ona doğru fısıldadın

- Sen altına yapmadan git istersen, sana yetişirim

Hızla uzaklaşan arkadaşının arkasından gülerken Mattheo'ya yaklaştın

- Arkadaşlarımı korkutmanız hiç hoş değil Bay Riddle

- Şanslısın ki ben buradayım ufaklık

- Bu bir şans mı?

- Haklısın, asıl şans o çocuğun lanetlenmeden buradan gidebilmesi

- Ben sizin yakın arkadaşlarınıza laf söylemiyorum ama

- Kızım 3 erkeğiz neye laf söylemeyi planlıyorsun. Bir şey mi ima ediyorsun?

Sırıttın

- Bence Enzo'yla yakışırdınız

- Lorenzo ve ben mi? Sen kafayı yemişsin

- O çok düşünceli sen duvar gibisin, seni tamamlıyor

- Bu yüzden arkadaşım zaten

- Arkadaş ayağına yatıyorsun bence

- Ben sana Pansy desem

- Bir daha bu konu açılmayacak

Saçlarını karıştırdı

- Hadi yemeğe geç

- Sen gelmiyor musun?

- Abine bakıp geleyim

Başınla onaylayıp ortak salona ilerledin. Draco ve Blaise'in yanına oturduğunda Draco'nun Harry'i süzdüğünü görünce derin bir nefes aldın

- Sal artık şu çocuğu Malfoy

- O bizi rahat bıraksın

- Sadece yemek yiyor

- Sen ne anlarsın!

Göz devirip sen de o tarafa bakmaya başladın. Harry ve Hermione gülümsüyorlardı, Ron ise kıtlıktan çıkmış gibi yiyordu. Takımda olmasından adının Oliver olduğunu bildiğin çocuk da oldukça keyifli bir şekilde sohbet ediyordu. Bu Gryffindorelar gülecek ne kadar çok şey buluyorlardı. İkizlerden biriyle göz göze gelmen ve sana göz kırpmasıyla tabağına çevirdin bakışlarını.