Bölüm 8

96 16 10
                                    



"Bak Onur yemin ederim dayak yiyeceksin." Onur oturduğu koltuktan kalktı ve Toprak'a baktı.

"Neden bu kadar agresifsin sen?"  Toprak gözlerini devirdi ve Onur'a bakmaya devam etti. "Güzel kardeşim yarım saattir golü bizim kaleye atıyorsun. 7-6 kaybediyoruz 5 golü sen attın."  Söylediğiyle Onur kaşlarını çattı.

"Sen o yüzden mi ben her gol attığımda sövdün?" 

"Evet. Sen neden sandın?"

"Golü ben atıyorum diye kıskandın sandım be. Üzüldüm bak şuan." Tepkisiyle ufak bir kahkaha attım.

Yaklaşık 2 haftadır hep beraber takılıyorduk. Toprak ve ben onlar yanımızdayken çok eğleniyorduk. Ala'da sevmişti onları. Onlar da bizi sevmişlerdi. Kutay hariç. O bize karşı ne hissediyor anlamıyordum. Ama fazla hoşlanmadığı belliydi.

Annem ve babamda tanışmışlardı ve ikisi de çok sevdiler. En çok Onur'u. Tabi bu Onur'un deyişiyle...

"Lan neden kapattın?"

"Sıkıldım." Onur gözlerini devirdi. "Kaybetmeyi yedirmiyor arkadaş." Toprak ayağa kalktı ve kapıya ilerledi. "Ulan biz aynı takımdaydık farkında mısın?"

"Oha! Ben de kaybetmiş oluyorum!" Yan taraftan Tunç'un sesini duymamla bakışlarım ona döndü. "Gerçekten zehir gibisin Onur."

Onur kendini koltuğa attı ve yayıldı. Ben Doğa ile birlikte köşedeki masada oturmuş ödev yapıyordum. Toprak yanıma geldi ve bana sarıldı.

"Benim güzel ikizim ders mi çalışıyormuş? Bir tanecik ikizim." Boynumdaki kollarını ittim. "Hayır Toprak senin ödevini yapmayacağım."

Toprak benden ümidini kesip Doğa'nın yanına yanaştı. O sırada Doğa orta parmağını kaldırınca durdu. "Bir Adanır'a el hareketi çekeceğim aklımın ucuna bile gelmezdi." Dediğiyle güldüm. "Bunu ona istediğin zaman yapabilirsin." Elimi yumruk yapıp uzattığımda o da aynı şekilde karşılık verdi.

"Sadece hatırlatmak istiyorum senin ikizin benim Irmak." Cümlesiyle yüzümü buruşturdum. "Sürekli hatırlatacak mısın bunu?" Omzunu silkip Onur'un yanına oturdu. O sırada Onur elindeki telefona ciddi bir şekilde bakıyordu. Bunu Tunç'ta farketmiş olacak ki ona seslendi.

"Hayırdır Onur neye bakıyorsun?"

"Bakın size haberi okuyorum." Biraz duraksadıktan sonra elindeki telefondan haberi okumaya başladı.

"Ünlü iş adamı İlhan Akyol'un oğlu Pamir Akyol bir gece kulübü çıkışında objektiflerimize yakalandı. Muhabirlerimizi gören Akyol yönünü değiştirmeye çalıştı. Kalabalık nedeniyle bunu başaramayan Akyol kameralara gülümsedi. Irmak Adanır ile ayrılıkları sorulduğunda 'bu konu hakkında zaten bir açıklama yapıldı. Tekrar tekrar konuşmaya gerek yok.' cevabını verdi. Günler önce Irmak Adanır'ın instagramda takip ettiği kişi sorulduğunda kahkaha attı. 'Böyle saçmalıklara inanmayınız lütfen. Sadece bir arkadaşı ve Irmak ile ayrılmamda hiçbir payı yok. Irmak ile ortak konuşarak sakin bir ayrılık yaşadık, ailelerimizin ortaklığı nedeniyle sık sık görüşeceğimiz için kavgalı olmamız çocukça olurdu.' yanıtlarını verdi ve arabasına binip uzaklaştı."

"Bok sık sık görüşürsün. Göt herif ya." Toprak'ın tepkisiyle gülümsedim. Onur lafa girdi.

"Cidden sık sık görüşecek misiniz?"

"Aileler ortak. Bilemiyoruz." Doğa ödevini bırakıp yanlarına gitti ve koltuğa oturdu. "Yemin ederim çekilecek dert değil. Sosyal medyada baya iyi biri gibi duruyordu aslında."

"Hepsinin hayatı göstermelik." Kutay'ın tepkisiyle kaşlarımı çattım. "Bizim için de böyle mi düşünüyorsun?"

"Size neden ayrımcılık yapayım?" Tepkisizliğiyle gözlerimi daha çok devirdim. "Arkadaşız ya. Aa ama pardon. Sen bizim arkadaşımız değildin dimi? Unutmuşum."

Sosyetenin PrensesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin