Bölüm 18

98 17 2
                                    


"Kankalar bence toplayalım tası tarağı siktir olup gidelim bu diyardan. Ne dersiniz?" Okulun kafeteryasında sessiz sessiz otururken sessizliği Onur'un bu cümleleri bozmuştu.

Tunç eliyle Onur'un kafasına vurdu ve tek kaşını kaldırdı. "Ne alaka şimdi?"

"Bilmiyorum. Ortam çok sessizdi. Biraz ciddi bir konuyla sessizliği bozayım dedim."

"Lan nesi ciddi konu bunun?" Toprak'ın sorusuyla Onur gözlerini devirdi. "Sana ne kardeşim? Benim için mühim bir konu belki!"

Ayaklandığımda Onur bana döndü. "Oha kanka beni boğmaya mı geliyorsun?" Bakışlarımı ona çevirip tek kaşımı kaldırdım.

"Ne alaka Onur?" Gülümsediğimde o da derin bir nefes aldı. "Oh bir an yüreğime indi kız. Nereye o zaman?"

"Dersim başlayacak birazdan. Fotokopi çektirmem lazım." Hepsi beni başıyla onayladığında yavaş adımlarla yanlarından uzaklaştım.

"Irmak." Arkamdan gelen sesle durdum ve bakışlarımı bana doğru hızlı adımlar atan Pamir'e çevirdim.

"Efendim Pamir?"

"Nasılsın?"

"İyiyim. Sen?" Gözlerini etrafta gezdirdi. "Yani iyi gibiyim. Sadece... Seni çok özledim."

"Pamir..."

"Bak tamam fakir arkadaşlarını da kabul edeceğim. Onların yanında senin için otururum. Senin için katlanırım onlara. Ama çok uzamada mı ayrılığımız?"

"Ayrılığımız bir süre kapsamında değildi Pamir. Ayrıldık, bitti. Anladığım kadarıyla sen hiç değişmemişsin."

"Değiştim! Bak diyorum ya o ezik arkadaşlarına bile katlanırım." Cümlesiyle başımı iki yana salladım ve ondan uzaklaştım. Hala ezik diyordu. Bir de değiştim diye kendini kandırmaz mı? Kendi kendime gülümsediğim sırada karşımda Kutay'ı görünce duraksadım.

"Kutay?"

"Selam."

"Selam."

"Kendi kendine gülmeye de mi başladın sen?" Dudağının kenarı kıvrıldığında daha çok güldüm. "Ne oldu? Bir şey mi diyecektin?" Başını hayır anlamında salladı.

"Demeyecektim. Öyle görünce selam vereyim dedim."

"Anladım."

"Bundan başka dersin var mı senin?" Başımı hayır anlamında salladığımda gülümsedi. "O zaman çıkışta seni bekliyorum."

"Neden?" Bana gülümsedi ve uzaklaştı. "İyi dersler." Arkasından şaşkınca bakarken başımı iki yana salladım. Salak gibi bakma çocuğun arkasından Irmak!

——
Ders bitmek bilmiyordu. Son 5 dakikası kalmıştı. Hoca en sonunda yüzümüzdeki sıkılmış ifadeyi görünce sinirlendi. Zaten sınıfta çok az kişiydik. Staj yapan çok kişi vardı. Hala neyin dersini anlatıyordu ki?

Sınıftan çıktım ve etrafıma bakındım. Sınıfın önünde beklemiyordu sanırım.

"Bahçede bahçede." Yanımdan gelen sesle sıçradım.

"Onur!"

"Kız ne bağırıyorsun? Ödüm koptu!"

"Sen neden sinsi sinsi geliyorsun?" Onur etrafına bakındı. "Kanka ne yapsaydım. Ta merdivenin başında yirmağa gidiyrım diye bağırsa mıydım?"

"Ne?"

"Of zengin insansın tabi. Sen o sırada şu paramı nereye harcasam diye düşünürken ben sırtıma batan koltukta bu videoları izliyordum. Sana da kızamam ki!"

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Oct 13, 2021 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Sosyetenin PrensesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin