Mezardaki Çiçek

121 23 47
                                    

Ölüm en çok kime zordu? Ölen için mi? Kalan için mi daha zor? İnsanın ecelini belirleyen kriter neydi? İntihar edenlerin peki, tıpkı diğerlerininkini belirlediği gibi onların ölüm sebebini de belirleyen Tanrı mıydı? Sehun'un cesedine bakarken bunu seçmek çok zordu. Bu kadar hayat dolu birisinin ruh ipinin, bir saç teli kadar ince olması o kadar şaşılasıydı ki! Baekhyun inanmak istemiyordu ama bedeni çoktan bir buz kadar soğuktu. Baekhyun hala banyoda Sehun'un yanında oturuyor haldeydi. Chanyeol hariç diğerlerini Sehun'a yaklaştırmamıştı. Bazen cansız bedene bakıp ağlama krizine giriyor, bazen de sessiz sessiz izliyordu. Laila, banyo kapısını gören salon kanepesinde oturmuş, sessizce ağlıyordu. İlk defa bir ölü görmüştü. Ve içinde bir vicdan muhasebesi vardı. Kai ise banyo kapısının ilerisindeki duvarın dibine oturmuş, aklında arkadaşının geride bırakıp çıkmadan önceki dolu gözleri vardı. Ondan destek beklemişti ama Kai ne yapmıştı! Sert sert onun yüzüne baktıktan sonra kapıdan çıkıp diğerlerinin yanına gitmişti. Ona sırtını dönmüştü. Chanyeol ise çok farklı durumdaydı. Aslında hıçkıra hıçkıra ağlayası vardı ama sakin kalıp durumu toparlaması da gerekliydi.

'Onu gömmemiz lazım Baekhyun!'

Baekhyun ağrıyan boğazına rağmen fısıltıyla sordu.

'Ji Hoon amcaya ne diyeceğiz?'

'Gömmezsek eğer ceset kokmaya başlayacak. Eve kadar onu götüremeyiz. En yakın jandarma birliğini bulur bulmaz durumu bildiririz. '

Baekhyun bir süre tepkisiz kaldıktan sonra başını salladı. Chanyeol, Baekhyun'un verdiği onay ile yerinden kalkıp dışarıya çıktı. Evin bahçesinin en köşesine Sehun'u sığdırabileceği uzunlukta ve derinlikte bir mezar kazdıktan sonra yeniden banyoya yöneldi. Baekhyun kapıda dikilen Chanyeol'un artık vakti geldi bakışlarına bakıp büzdüğü dudakları ile başını salladı. Chanyeol, ölü arkadaşını kucaklayarak kapıya yöneldi. Bedeninin derin çukurun içine koymak için yere bıraktı. Baekhyun' da onu takip ederek mezarın yanında yatan arkadaşının başının yanına oturup ölü başı kucağına aldı. Son kez saçlarını okşayıp sevdikten sonra gözünden akan yaşlarla Sehun'un alnını öptü ve başı eski yerine bıraktı. Chanyeol içerisine girdiği mezarın yanındaki arkadaşını kavrayıp çukurun içine düzgünce yerleştirdikten sonra çukurdan yukarı çıktı. Mezardaki çiçeğin üstüne toprak atmaya başladı. Her attığı toprak için ağlamaya başlamıştı. Gözü toprak atacağı yeri seçemeyince durup göz yaşlarını siliyordu. Yeniden kaldığı yerden devam ediyordu. Mezarın içi tamamen dolmuş, üstü bile tepelenmişti. Baekhyun kapanan mezar üstü ile sağdan soldan topladığı yumruk büyüklüğündeki taşları mezarın çevresine dizip Chanyeol'un mezar için getirdiği tahtaya elindeki kalem ile 'Mezarda bir Çiçek, Kardeşim Sehun' yazdı. Chanyeol tahtayı mezarın başına sabitleyince Baekhyun mezara bir kere daha bakıp arkasını kapıya döndü. Az önceki dağılmış ve perişan hali gitmiş yerine saldırgan bir tavır takınmıştı. Adımları hızlı hızlı Luhan'ın Sehun'la kaldığı odasını bulmuş, çalmadan girdiği odada camdan dışarı bakan gencin üzerine atıldı.

Luhan birden açılan kapı ile şaşkınlıkla diğerlerine dönmüştü. Zaten iki gün içerisinde olanları hazmedememiş bir haldeyken vicdanının, tüm vücuduna yaptığı işkenceye sessizce katlanmıştı. İçli içli ağlamıştı bir süre... Hatta Baekhyun'un yanına yaklaştırmadığı cesede sıkıca sarılıp 'ben ölürüm sen ölme Sehun, ben bu vicdan azabıyla yaşayamam' demek istemişti. Tabii ki Sehun'un sadık koruyucusu değil sarılmak, yaklaşmasına bile müsaade vermemişti. Haklıydı, ne diyebilirdi ki... Tamamen haklıydı.

Baekhyun kapının açılması ile kendine dönen gence okkalı bir yumruk savurmuş, yere yığılmasını sağlamıştı. Karnına oturarak yüzünü hedeflemeye devam etmişti. Luhan kırılan burnunu tutup bükülmeye çalışırken Chanyeol, Baekhyun'un içindeki sinirin hıncını almasını sessizce bekledi. Luhan bayıldığında Baekhyun nefes nefese kalmış halde ciğerlerine derin bir nefes çekerek 'ohh' dedi. İçi tam olarak rahatlamamıştı. Ve Tanrı biliyordu ya, onu öldürüp parçalara ayırsa bile tam olarak rahatlamış olur muydu emin değildi. Yavaşça baygın gencin üzerinden kalkıp salona doğru ilerledi. Salona vardığında Kai'yi ve Laila'yı salonda oturur halde bulmuştu. Chanyeol'da onu takip edip berjere oturmuştu. Baekhyun hepsine teker teker baktıktan sonra

Şeytan - Chanbaek - שָׂטָןHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin