Hertia Cesca, genç ve saf bir prensesken küçümsemeye maruz kaldı.
İsyanın işaretlerini anlayamadığında
Kaleye kilitlendi.O zamandan beri, aynı hataları bir daha asla tekrarlamayacağına yemin etti.Soyluların alçakça entrikalarını ve planlarını önceden öğrenen Hertia, merhum kralın oğullarını destekleyen soyluları geçici olarak tutukladı.
Hertia haklıydı.
Soylular şiddetle direndiler, ancak hiçbirinin inkar edemeyeceği kanıtlar yüzünden çabucak parmaklıkların arkasına tıkıldıkları için tüm planları sonuçsuz kaldı.Planları meyve vermiş olsaydı,misilleme olarak kabul edilirdi.
Yani,daha harekete geçemeden Hertia tüm uzuvlarını kesti.
O andan itibaren,merhum kralın oğulları Hertia'nın gözüne batmaktan sakındı.
O zamandan beri Hertia,vergi sistemini sabitlemekten soylulara bağlı şövalyeleri dağıtmaya ve aristokrat tımarlığını zayıflatmaya kadar güçlü ve merkezi bir hükümet kurmak için bir dizi yük ve görev üzerinde çalıştı.
Temizlik sonrası,hüküm süren Kraliçe, Arundelle'deki en korkulan kişi olarak ün kazandı.
Arundelliler ondan korkuyordu,onun emirlerine uymamak günah işlemeye benziyordu.
Ancak Kraliçe'nin vaftiz kızı Rihannan için Hertia sıcak,şefkatli ve sevgi doluydu.
Rihannan'ın tek bildiği mutluluk olduğu ilk günlerde,baba sevgisinin yokluğu hâlâ eksik olsa da,iyiydi ve annesinden memnundu.O zamanlar hala hayattaydı ve Rihannan onu kraliyet sarayında sık sık takip ediyordu.
Kraliyet sarayındaydı Rihannan Kraliçeyi ilk kez gördü.
Kraliçe, iri,masum gözlerine sevgiyle baktı ve küçük çocuğu hemen kucağına koyup ona atıştırmalık verdi.
Rihannan o anıları dünmüş gibi hatırladı.
Bunlar mutlu anılardı.
Sevgi dolu anılardan bahsetmişken, Kraliçe ve annesinin uğrak yeri de vardı. Bonsai ağaçlarının mükemmel bir şekilde dizildiği bahçede dolaşırlardı.O huzurlu bahçede,her şey hakkında konuşurlardı.
Çoğu zaman,Rihannan'ın küçük ayakları ayak uydurmakta zorlanıyordu ve bu yüzden o bahçede tek başına yolculuk etmeye karar verdi.
Etrafına bakınca dingin çiçekler ve güzel kelebeklerden oluşan sahneler gördü.Sonra bir kuş cıvıltısı geldi.Yukarıya baktı ve kanatları dallara dolanmış altın bir kuş gördü.Rihannan sola baktı ve yakınlarda atılmaya hazır bir kedi gördü.
"Ah..."
Rihannan,kuşu hızla kurtarmanın yollarını aradı,ama işe yaramadı. Yapabileceği tek şey,yerde duran taşı alıp, zayıf da olsa kediye atmaktı.Taş düşmeden önce sadece birkaç santimetre uçtu.
Kuşun kedinin avı haline gelmesi an meselesiydi.
"Vazgeç.İşte kuşun kaderi bu."
"!!"
Rihannan şaşırmıştı ve neredeyse kendi ayağına takılıyordu.
"Neden bu kadar şaşırdın?"
Rihannan çocuğa baktı.
Parmaklarını parlak siyah saçlarının üzerinde gezdirerek derin,koyu mor gözlerini ortaya çıkardı.Canlı renkteydi. Koyu saçları,koyu gözleri ve genellikle bir Arundelli tipik yumuşak görünümü ve Rihannan'ın Crichton kuzenlerinden benzersiz bir şekilde farklı olan eşsiz bir soğuk havası vardı.
"Kimsin?"
Diye sordu Rihannan kayıtsız bakışlarına bakarak.
Rihannan biraz daha büyük olsaydı, kraliyet sarayında rahat kıyafetlerle dolaşabilecek tek bir çocuğun kim olduğunu anlardı.
Ama bilemezdi.
Ne de olsa gençti.
Çocuk güldü, Rihanna'nın şaşkınlığını eğlenceli buluyordu.
"Kimsin?"
Dedi(he said)
"Ben Ri...hayır, yardımına ihtiyacım var!"
Rihannan elini tuttu ve çabucak kuşa doğru çekti.Ama boşunaydı.Ağır bir kaya gibi çocuk kımıldamayı reddetti. Bebek yüzüne hiç uymuyordu.
"Sana vazgeçmeni söyledim.Bu kuşun kaderi."
Oğlan kuşa yaklaşan kediyi işaret etti.
"Şu kediyi görüyor musun?Sarkık karnına bak.O yeni bir anne.Av başarısız olursa, kuş yaşayacak,ancak yavruları aç kalacaktır."
Oğlan,yakın zamanda yavrularını doğurmuş olan anne kediye baktı.sütü bitmiş ve yavrularını avlanmak için bırakmıştı.
"Evet ama..."
Rihannan'ın yüzü asıktı. Doğrusunu söylemek gerekirse ne kuşları ne de kedileri severdi ama hepsi küçük, sevimli ve sıcaktı.Rihannan kuşu kurtarmak yerine yavru kedilerin açlıktan ölmesini istemedi.
Ve doğruyu söylemek gerekirse,çocuk haklıydı.
Ama...
Bu,anne kedinin gözlerinin önündeki küçük kuşun üzerine atladığını görmekten hoşlandığı anlamına gelmiyordu.Bir yolu olsaydı ikisini de kurtarmak isterdi ama yapamazdı. Güçsüzdü ve bu onu daha da sinirlendirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
I Don't Want To Be Loved ʚNovel Çeviriɞ
Fiksi SejarahRihannan Alessin,hapishanede çürüyen bir kraliçeydi.umutsuz ve çaresizdi,zehir içti ve öldü.Ama...bir şeyden habersizdi,tanrı ona hayatını değiştirmesi için ikinci şansı vermişti.tekrar on iki yaşındaydı ve bu kez hayatını trajik geçmişinden daha fa...