2.7

1K 78 8
                                    

Sea bebeksularım

Yeni bir bölümle geldim 600 okunma için tesekkur ederm 💘💘

***

Annem bakkala git dediği için markete gidiyordum. Çünkü o, on beş dakikada Mehmet'i çağırmıştım.

Ne yapayım özledim!

Ama o pek hevesli değilmiş gibi ofluyordu. "Of yani Funda of." Gözlerimi devirdim. Neye ofluyordu ne var pubgde oynarken telefonla arayıp oyununu mahvettiysem.

Oyun benden değerli mi!

Omzumu silkerek ters ters ona baktım. Trip atacağım işte! Markete yürürken birden durdurdu beni. Ona doğru döndüğümde arkama bakmamı engelliyordu.

"Tam arkanda bir kız var. Dur bakma hemen. Farketmesin bizi." Kız mı?!

"Kim lan o?!" Sinirlenmiştim. Çünkü kıskandım. İnsan sevdiğini kıskanırdı. Ayrıca hangi kız lan o!

"İnanmaycaksın belki ama dünyanın en güzel kızı ." Demek öyle. Üzüldüğümü belli etmemeye çalıştım. Karnıma kramplar giriyordu.

Hem oyunu benden daha çok sev hem de kızlara bak oh ne ala memleket!

"Hadi ya." diyerek umursamamaya çalıştım. Ama becerebildiğimi sanmıyorum. Damağımı dişleyerek kollarımı birleştirdim.

Islık çaldı. "Fena." Resmen ben sinirleneyim diye yapıyordu kesin. Durduk yere kaşınıyordu.

"Bakayım ben o kıza bir." Arkamı dönecekken elleriyle kolumdan tuttu.

"Dur hemen bakma." Kaşlarımı çattım. Zevk mi alıyordu bu durumdan? Şimdi ben ona zevki bir göstereceğim zevk neymiş anlayacak. Sen oyun oynarken yüz kere aramazsam ahan da bana Funda demesinler.

"Şimdi bak." Aniden arkamı döndüğümde şaşırarak dona kaldım. Aynacı vardı ve elindeki aynada ben görünüyordum.

Benim için diyordu bunları. Aynada kendime bakarak gülümsedim, onun da yansımasına baktığımda sırıtıyordu.

Nereden vuracağını iyi biliyor şerefsiz. Ellerini belime dolayıp kafasını boyun girintime gömdü. "Benim için dünyanın en güzel kızı sensin. Ve hiçbir şey senden daha önemli değil." Kalbim hızlı atıyordu.

Ona ne ara aşık oldum bilmiyorum. Ama onsuz olduğumda ne kadar nemrut ve mutsuz olduğumu fark ediyordum. Ben de ona jest yapmalıyım. Hep o söylüyor bu sefer de ben şaşırtayım.

"Sesinin güzel olup olmadığı umrumda değil, bana şarkılar söyle. Gözlerinin ne renk olduğu umrumda değil. Bana çocuğunu parka götüren bir baba gibi sevgiyle, düşecek korkusuyla korumak ister gibi yap. Hani demiştin ya bir kere ben senin baban da olurum abin de annen de. Ol işte, benim ailem ol. Düştüğümde sen kaldır. Ağladığımda senin omzunda dert yanayım." Ona dönerek kollarımı omzuna koydum. Gözleri buğulanmıştı ve duygulanmıştı.

"Ben seni seviyorum Mehmet." O saniye orada ona kalbimi vermiştim. Orada onu sevdiğimi ikinci defa söylemiştim. Orada kalbimizi birbirimize mühürlemiştim.

"Sana çok aşığım be kadın." Gülümsedim. Biliyordum.

"Seni kestaneden daha çok seviyorum Mehmet." Gözlerinden bir damla yaş düştü. Çok duygusaldık şu an.

"Kestaneden daha çok sevdiğin biri olmak mı? Benim için büyük bir şeref." Gülerek yanağına öpücük kondurdum.

"Ee ama eve gitmezsem annemin en çok dayak attığı biri olursun ona göre." Saat altıydı ve cidden eve gitmem gerekiyordu.

Ondan ayrılıp bir iki metre arkamı dönüp sokağa girdim. Arkama baktığımda eliyle kalp yapmıştı. Atıp duruyordu.

Şapşallığını seviyordum. Gülümseyerek önüme döndüğümde dona kaldım...

"Funda açıklamak ister misin canım kızım?" Bu sefer cidden sıçtık...

Kestane Gözlüm ↬ Texting ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin