Carly Gibert & Aleesha - Tired of You
İyi okumalar...
Asena
"Ya, yine düştün elime. Ne demişler? Kürkün dönüp dolaşacağı yer tilki dükkanıdır."
Kaşlarımı çatarak Furkan'a döndüğümde az önce atasözünü yanlış söylememiş gibi bir havayla arkasına yaslandı ve kollarını göğsünde birleştirdi. "Hani, cici kankan nerede?"
"Tuvalete gitti."
"Aa, siz kızlar tuvalete birlikte gitmez miydiniz? Yoksa o kadar yakın değil misiniz?"
Furkan'ın bu hali beni ister istemez güldürdüğünde o da benimle birlikte gülümsemişti. Onu uzun zaman sonra ilk kez bu kadar iyi görmüştüm. Ablama duyduğu platonik aşk, ablamın sevgilisinin olmasıyla birlikte taşıyamayacağı bir yük haline gelmişti ve bir süredir çok durgundu. Konu hakkında konuşmak istemese de hepimiz farkındaydık. Ancak ablama olan hislerini itiraf ettiğinden beri ferahlamıştı.
Acaba Sayina yakında evine döndüğünde de böyle hissedebilecek miydi? Ona bu konuyu açmak istiyordum ancak yüzündeki rahatlamış gülümseme bozulacak diye korkuyordum.
"Geliyor şeytanın yeryüzündeki sureti."
Furkan'ın homurdanmasıyla gülümseyerek omzumun üzerinden baktım. Duru, ıslak ellerini kuruladığı mendili yakınındaki çöp kutusuna atıp adımlarını hızlandırmış, kısa zamanda bizim yanımıza varmıştı. Yanıma oturduğunda Furkan'la artık bir yarışma haline getirdikleri bakışmaları başlamıştı. İkisinin yanındayken kendimi ateş hattında kalmış gibi hissediyordum.
"Eee?" diyerek aralarındaki saçma gerginliği dağıtmaya çalıştım, ikisi de gözlerini üzerime diktiğinde bir nebze başarılı olmuş sayılırdım. Ancak başladığım cümleyi nasıl sonlandıracağımı hiç bilmiyordum. Sertçe yutkunup öylesine bir konudan girdim.
"Havalar da ne güzel, değil mi?"
Furkan, beni hiç takmayıp ilerisine kaşlarını çatarak baktığında onun bakışlarını takip edip baktığı yeri inceledim. İlk gözüme takılan kişi Gürkan olmuştu. Kalbimdeki anlamsız sancıyı her ne kadar görmezden gelmeye çalışsam da varlığını inkar edemeyeceğim kadar fazlaydı. Bu sancı, Gürkan'ın Ebru ile konuştuğunu görmemle daha da arttı.
Başımı önüme çevirdiğimde moralimin bozukluğunu yüzüme yansıtmamak için büyük bir çaba göstermiştim. Duru, yüzümü inceledikten sonra Furkan'a yönelik konuştu. "Ebru ve Gürkan ne iş? Sen biliyor musun?"
"Bilmem, sınıftan falan herhalde, dersle alakalı konuşuyorlardır."
"Yok, Ebru benim sınıfımda."
Furkan, omuzlarını silkip dudaklarını büktü. "Gürkan özel hayatıyla ilgili hiçbir şeyi anlatmaz neredeyse. Fazlasıyla ketumdur. Bak, ben ikiziyim. Ama ben bile bilmiyorum o kızla ne işi olduğunu. Yani bu şu anlama geliyor." Furkan, dirseklerini masaya yaslayıp konuşmaya devam etti.
"O kız ya Gürkan için fazla özel ya da anlatmaya gerek duymadığı birisi."
Duru, onaylayan bir mırıltı çıkardığında yüzümde gezinen bakışlarını hissediyordum. Nefeslerimin artık bana yetmediğimi fark ettiğimde oturduğum yerden kalktım ve bana bakan Furkan ile Duru'ya döndüm. Elimdeki telefonumu sallayıp konuştum. "Ablamla konuşmam lazım, öğlen arasına girdiğinde beni ara demişti."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YAN KARAKTER | Texting
Short StoryUlaş: Hani sen bana ilk mesajında demiştin ya Ulaş: Dizi, film ve kitaplarda herkesin sevdiği yan karakterler gibisin diye Ulaş: O zamanlar bu benim için bir iltifattı Ulaş: Ama şimdi değil Ulaş: Kendime neyi yediremediğimi sormuştun Ulaş: İşte bunu...