Fotoğrafta Duru ve Ulaş var.
Lana Del Rey - Dark Paradise
Bölüm gecikir diye düşündüm ama dün erken yattığım için yazamamıştım. Bölümü hazır edip de camış gibi uyuyup 2'de kalktığım günlerden daha erken geldi lksdfmdksl
İyi okumalar...
Ulaş
İç geçirip dirseklerimi pencerenin pervazına yaslarken bir yandan da gözlerimi okulun bahçesinde gezdiriyor, Duru'nun gelmesini bekliyordum. Dünden bu yana hiç konuşmamıştık. Aslında konuşmak istiyordum ama bunun iyi bir fikir olup olmadığından emin değildim. Er geç konuşacaktık. Onun elinden dostluğumuzu almak gibi bir niyetim yoktu. Daha öncesinde yaşadığı şeyleri bende yaşamayacaktı.
Duru, sonunda okulun kapısından girdiğinde pencereden biraz sarkıp gözlerimi kıstım ve onu incelemeye başladım. Çantasını tek omzuna almış, adımlarını yere sürüye sürüye atıyordu. Çok geçmeden bahçedeki banklardan birine oturduğunda çökmüş omuzlarını görmek hiç hoşuma gitmemişti.
Bu mesafeden bile ne kadar kötü bir ruh halinde olduğunu fark edebiliyordum. Bakışlarımı kaçırıp pencereden çekildim. Buna benim sebep olduğumu düşünmek bile beni kahrediyordu. Eğer işin içinde Tolga olmasaydı dayanabilirdim. Bunca zaman dayanmıştım sonuçta.
Olaylara kendi açımdan bakmayı bırakıp olayları Duru açısından düşündüm. Kalbim mümkünmüş gibi daha çok acımıştı. Öyleydi ya, Duru beni hep bir arkadaş olarak görmüştü. Kız sadece arkadaş olmak istemişti ve ben, ona aşık olarak her şeyi mahvetmiştim.
"Neye bakıyorsun öyle?" Furkan, kolunu omzuma atıp pencereden dışarıya baktığında onun da gözleri kısılmıştı. Bana dönüp konuştu. "Anlaşılan bugün kurnazlık gününde değil. Bak, ne kadar masum görünüyor."
"Furkan, ben bir şey yaptım."
Furkan, aniden ciddileşti ve kolunu omzumdan çekip bana konuşmamı bekliyormuş gibi baktı. İçime çektiğim derin bir nefesten sonra sözcükler dudaklarımdan dökülmüştü. "Duru'ya nasıl hissettiğimi söyledim."
"Ve? Sevgili misiniz şu an?"
"Hayır. Başka bir şey yok."
"Anlıyorum." dedikten sonra Furkan, pencereden Duru'ya doğru baktı. Cidden anladığını hissetmiştim. Karşılıksız aşkın ne demek olduğunu o benden daha uzun süredir biliyordu. Bakışlarını yeniden bana çevirdiğinde sormuştu. "Yanına gidip ağzını aramamı ister misin?"
"Hayır." diye mırıldandım çünkü alacağım cevaptan korkuyordum. "Yine de yanına gitmen iyi olur. Morali bozuk. Asena'yı da göremedim. Normalde sizle gelmesi gerekmiyor mu?"
"Asena okula gelmedi bugün. Hastaymış." Furkan, kısa açıklamasını yaptıktan sonra az önce söylediklerim hakkında da konuşmuştu. "Tamam o zaman, ben Duru'nun yanına geçeyim o halde. Neyi var neyi yok bakayım. Sen de Allah aşkına Gürkan'la ilgilen. Suratında sebebini bilmediğimiz morluklar var ve bu konu hakkında kesinlikle konuşmuyor."
"Gürkan nerede şu an?"
"Kantinde olması lazım." Furkan'ı başımla onayladığımda ikimiz de sınıftan çıkmıştık. Furkan, okulun bahçesine çıkıp Duru'nun yanına ilerlerken ben de adımlarımı kısa süreliğine durdurmuş, onları izliyordum. Furkan, Duru'nun yanına oturup tüm enerjisiyle bir şeyler saçmalarken içimden sürekli aynı şeyi tekrarlıyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YAN KARAKTER | Texting
Short StoryUlaş: Hani sen bana ilk mesajında demiştin ya Ulaş: Dizi, film ve kitaplarda herkesin sevdiği yan karakterler gibisin diye Ulaş: O zamanlar bu benim için bir iltifattı Ulaş: Ama şimdi değil Ulaş: Kendime neyi yediremediğimi sormuştun Ulaş: İşte bunu...