hhyunjin: neden öyle dedin?apar topar kaldırdın zaten
ne güzel mis gibi yürüyordum sana
kimhana: herifin derdine bak
anasını satayımbenim hayatım bana kaydı
sen hala aşna fişne peşindesin
hhyunjin: söyleneceğine anlatsana kızım
kimhana: sana ne ya sana ne
hayatımda yeterince ruh hastası yokmuş gibi
bir de sen çıktın başıma
pabucumun romeo'su
hhyunjin: sensin o
yani
ruh hastası sensin
romeo benim
kimhana: tanrım
anaokulundayken sınıf arkadaşlarımı
kaçırdığım için değil mi bunlarben kendi ağzıma tüküreyim
bilseydim yapmazdım
hhyunjin: bana ruh hastası diyor bir de
anaokulunda arkadaşlarını nasıl kaçırdın kızım
kimhana: sıkılmıştım
yürüyün gidiyoruz dedim
salaklar hemen kabul etti
çıktık gezdik biraz
yakalandık sonra
hhyunjin: ÇALSLAŞXLALALSÖAKZMAMALS
lan nasıl nasıııııılll
hocalar nasıl görmedi sizi
kimhana: ne bileyim
öğretmenler odasında gün falan
yapıyorlardı heraldebayağı da bir dolaştık
zor fark ettiler yokluğumuzu
hhyunjin: gülmekten
ağladım
kimhana: sizi güldürebildiysem
ne mutlu hwang hazretlerihhyunjin: tamam tamam
tersleme hemen
şu kafedeki çocuk ne ayak
anlat artık çok merak ettim
kimhana: of of offf
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Juliet Is Dead
FanfictionHwang Hyunjin, Kim Hana'nın canını yakmak istiyordu. Çünkü onun daha önce hiç ağlamadığını duymuştu.