Ölüme En Yakın Adım..

80 2 2
                                    

Saniyeler dakikaları kovalıyordu ve hala bir ses yoktu Araz'ın varlığını nefes akışverişlerinden anlayabiliyordum ama az önce ismini öğrendiğim oğuzdan tek bir ses ve soluk çıkmıyordu. Olanlara bir anlam yüklemeyi bırakıp gözlerimi yavaş yavaş açtım karşımda Oğuz arkasında Oğuz'un kafasına silah dayayan Araz. Anın şoku ile bacağıma giren kırampla inledim yüzümü buruşturuş bacağıma bakarken Oğuz'un bedeni ayaklarımın önüne yığılmıştı ben ne olduğunu anlamaya çalışırken bileğimi kavrayan Araz'ın ellerine kaydı gözlerim tüm gücümü kullanarak bileğimi çekiştirdim kulaklarım uğulduyordu Oğuz'un cansız bedeni ayaklarımın önünde duruyordu tamam Oğuzu tanımıyorum ama kim bir insanın bu şekilde yani söyleyemiyorum bile kim böyle insanı canının isteğine göre öldürebilirdi ki ben düşüncelerimle boğuşurken Araz'ın elleri omuzlarıma yerleşmiş vucüdumu sarsıyordu ve bana birşeyler söylüyordu tüm öfkemi toplayarak bağırmaya başladım
- Dokunma bana dokunma sssen onu öldürdün
Diyebilmiştim karşımda ifadesiz bir biçimde bana bakıyordu ve duygusuz bir kahkaha çıktı dudaklarından yanan gözlerim artık iflas bayrağını çekmişti ne ne olduğunu anlayamıyordum gözlerim Oğuza kaydı ve öylece gözyaşlarımda akmaya fırsat buldu.
Hiç beklemediğim aceleci bir sesle

- İzim sana ne söylediğimi algılayamıyorsun sanırım Oğuz yaşıyor sadece biraz darbe alarak onu bizim ortamımızdan soyutladım.
(Ardından tok bir kahkaha)

Biz mi? Bizim ortamımızdan soyutladım mı? Bilinmemezlikler çıkmaza doğru yine rekor kırıyordu bu kelimeleri düşünmem için beynimin bir kenarına bana en kısa zamanda hatırlat notunu bırakarak kafamı yavaşça kaldırıp yüzüne baktım bi duygu aradım ama hiç bir duygu yoktu dizlerimin üzerine çökerek ellimi Oğuz'un boynuna uzattım ve ahh gerçekten yaşıyordu ölmemişti bense yine aptallığımın çaresizliğiyle ne yapacağımı bilmeyerek Oğuz'un hayatta oluşuna küçük bir tebessüm ettim bir saniye ben naptım naptım dedim ölüm kokan adamın yaşadığına seviniyormuydum. Evet seviniyordum ne var yani şimdi bunda izim dedim kendi kendime..Kafamı kaldırıp Araz'a baktım artık gerçekten yüzünde ki öfke ve sabırsızlık tüm odayı kaplıyordu aniden ayağa kalktım birşey söyleyemedim ve bileğimi tekrar kavrayan aceleci ellere beni çekiştirmesine izin vererek adımlarımı ona uydurdum.
Kapıdan çıktığımızda soğuk havayı dolu dolu içime çektim yeni doğan bir bebeğin ilk aldığı nefes gibi tecrübesiz ve bir o kadar mutlu..
Gökyüzünü en son ne zaman gördüğünü bilmeyen benliğim bir bebek gibi meraklı ve umutsuz..
Kafamda düşüncelerle arabanın açılan ön kapısına gözüm kaydı yüzüne baktım kafısıyla binmemi onayladı yüzümü öne eğerek bindim ,aniden önüme eğildi ve ben ne olduğunu anlayamadan kemeri takıp kapıyı sertçe kapatıp sürücü koltuğuna bindi..
Ve arabanın tekerlek sesleri kulaklarımı uğudadarak oradan uzaklaştık hiçbirşey sormuyordu sormuyordum sessizliği ilk bozan olmak istemiyordum korkuyordum.
Ben düşünceleri kafamdan kovalamak için gözüme takılan radyoyu açmak için elimi uzattığımda elimi tutup radyodan uzaklaştırdı yüzüne baktığımda ilk defa bir tebessüm gördüm bir umut yeşerdi içimde belki dedim belki amacı beni inciltmek değil ama sadece bir anlıktı işte sonra ise tebessümü yerini sözcüklere bıraktı

- Kafa dağıtmak için gezintiye çıkmadık İzim Bener az önce ben gelmeseydim sonunun nereye gideceğini düşünmek için o hiç kullanmadığın beynini düşünmeye zorladın mı ?

Ben ben yine o lanet sıcaklık vucüduma yayılıyordu işte ,gözlerim yine sınırlarını zorluyordu hayır bu sefer yok bu sefer ağlamak yok bu sefer beni üzmesine izin yok ne olursa olsun geri adım atmak yok ben İzim Benerim ben kendi varlığını tanımayan ama güçlü olmaya ilk adımı atan ve şuan belkide ölümüne en yakın adımı atan İzim Bener..
Biraz bekleyip konuşmaya zorladım kendimi

- Be ben napabilirdim söylesene?Nerede olduğumu kim olduğumu bilmeden biyerde uyanıyorum ve ardından başka biri tarafından kaçırılıyorum belkide anıları olmayan bir beyni düşünmeye zorlamak pek akıl işi değildir. Peki ya sen söylesene Araz Çağan hiç bana kim olduğumu anlatmak için o kullandığını sandığın beynini zorlayıp bişiler anlatmayı düşündün mü?

YAŞAM SINIRIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin