6. BÖLÜM: "GEZİ"

329 36 24
                                    

Keyifli okumalar dilerim 🖤 


Can Bonomo – Yine Karşılaşırsak

Sofia Karlberg – Lonely Together


Geçmiş insanın hem yol haritası hem de en büyük sınavıydı.


6.Bölüm: "GEZİ"

Sol omzumdaki sızı kendini iyice hissettirmeye başlamıştı. Zihnimse acıyı yok saymaya çalışıp neler olduğunu anlamlandırmakla meşguldü. Bakışlarımla etrafı kolaçan ederken silahı kavradığım elimle omzumu yokladım. Tahmin ettiğim gibi kurşun sıyırmıştı ancak çok derin değildi.

Kulaklığımdan sayıklanan adımı da nihayet kendime geldiğimde duyabilmiştim.

"Luna, beni duyuyor musun?" Babamın sesiydi bu. " Ne oldu? İyi misin?"

Hakan ufak bir küfür savurup Enzo'yu Mete'ye bırakırken hızla yanıma geldi. Bir eliyle kanayan yeri kontrol ederken bir yandan da iyi olup olmadığımı soruyordu. Olumlu anlamda kafamı salladım. Düşünebildiğim tek şey polislerin birazdan burada olacağı ve kaybedecek vaktimizin olmadığıydı.

"Ben iyiyim. Araç nerede?"

O sırada Transporter tipi bir araç ani bir frenle tam önümüzde durdu. Kapısının açılmasıyla da Mete ve arabadan inen bir nişancı Enzo ile kaptanı hızlıca arabaya bindirdikten sonra ben de Hakan'ın yardımıyla arkasından bindim ve lastikten çıkan tiz bir ses eşliğinde oradan ayrıldık. Etraftan hala silah sesleri yükseliyordu. Ancak kolumun acısını saymazsak umursadığım tek şey görevi tamamlamış olmamızdı.

"Kanamanı durmamız lazım," dedi Hakan elindeki bez parçasını kolumun üst kısmına sararken. Bez parçasını nereden bulduğunu bilmiyordum, sorgulamadım da.

"İyiyim ben," dedim derin bir nefes alırken. Acı eşiğim normal bir insana göre çok yüksekti, bu konuda şanslıydım. "Sıyırdı sadece."

"Luna birazdan araç değiştireceksiniz. İpek seni alıp şirkete getirecek, doktoru çağırdık. Enzo ve kaptan da bizim depolardan birine gidecek. Ufuk onlarla orada ilgilenecek. Sen iyi olduğuna emin misin?"

Babamın sesini duymak nerede olursam olayım ve başıma ne gelmiş olursa olsun bana güven veriyordu. "Gerçekten iyiyim, merak etme."

"Tamam, bekliyorum seni."

"Enzo'nun bütün adamlarını indirmiştik. Mermi polisten gelmiş olmalı," diye araya girdi Mete. Enzo ve kaptan baygın oldukları için rahatça konuşabiliyorduk. "Polisin nereden haberi oldu aklım almıyor. Ayrıca bunca zaman Hamza denen herif nerelerdeydi?"

"Yakında çıkar kokusu." Koluma kısa bir bakış attım, üzerine bastırdığımız bez tamamen kan olmuştu ve bir an önce değiştirilmesi gerekiyordu.

Kısa bir yol gittikten sonra arabanın aniden durmasıyla İpek'in yanına geldiğimizi anlamıştım. Birkaç saniye içinde de aracın kapısı açılmış ve İpek'in karanlıkta bile kendini belli eden mavi gözleriyle göz göze gelmiştim. Sağlam olan kolumla ondan destek alıp arabadan indim. Bulunduğumuz yer çok fazla evin bulunmadığı bir sokak arasıydı. Aracımı değiştirdikten sonra Transporter ara yoldan yoluna devam ederken biz de ana yola çıkmış ve şirketin yolunu tutmuştuk. Konum olarak şirketten yaklaşık 45 dakika kadar uzakta olsak da İpek'in sayesinde 25 dakikada şirkete varmıştık. Trafik kurallarına ne olursa olsun fazlasıyla dikkat eden İpek bu sefer tek bir tanesine bile uymamıştı ve bu ne durumda olursam olayım beni güldürmüştü.

ALESTAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin