ALESTA

19. BÖLÜM: "BAL"

Natasha Blume – Black Sea

Skylar Grey – Words

Geçmiş insanın ayağına dolanan bir sarmaşık gibidir. Ne ondan kurtulabilirsiniz ne de ondan kaçabilirsiniz.

19.Bölüm: "BAL "

Sabahın çok erken saatlerinde Sibel Hanım'ın ses kaydını aldığı ve hemen harekete geçtiği haberini almıştık. Sibel Hanım ilk iş olarak ses kaydının orijinal olup olmadığını kontrol ettirmiş ve sonrasında başlarında Ufuk abinin olduğu bir ekip ile birlikte Hamza Candar hakkında soruşturma başlatmıştı.

Hemen karşımda duran ekrandan son dakika haberlerini izlerken içimde tarifsiz bir mutluluk vardı.

"Pulsar polisi bugün sabah saatlerinde Sarmila Katliamı hakkında önemli bir kanıt ele geçirdi. İddiaya göre polisin ele geçirdiği bu kanıt ünlü iş adamı Hamza Candar'ın katliamın faillerinden biri olduğunu itiraf ettiği bir ses kaydıydı. Candar, elde edilen bu kanıt üstüne hemen gözaltına alındı ve emniyete götürüldü. Soruşturması devam eden Candar hakkında ortaya atılan iddialar oldukça dikkat çekici. Olayla ilgili yeni bilgiler geldikçe sizinle paylaşmaya devam edeceğiz."

Elimdeki kumandayla televizyonun sesini biraz kıstıktan sonra kumandayı önümdeki masanın üzerine bırakıp derin bir nefes aldım.

Bakışlarımla odanın içindeki yüzleri hızlı bir şekilde incelerken "Ufuk sorguda olduğu için gelemedi," diye lafa girdi babam. "Biz başlayabiliriz. Sendeyiz Duru."

Sabah Uzay ve Feza ile yaşadığım an yeniden zihnimde canlanırken Barış'a dönüp "Tablonun resmini ekrana yansıtabilir misin?" diye sordum. Barış başını olumlu anlamda sallayıp dediğimi yaparken ben de anlatmaya başladım. "Uzay ve Feza'yı biliyorsunuz, Ejder'in çocukları. Bugün sabah bize gelmişlerdi. Uzay astrolojiye çok ilgili ve bu konuda oldukça bilgi sahibi. Tesadüfen duvarda asılı olan bu tabloyu gördü ve bakmak istedi. Ben de bir mahsur görmediğim için izin verdim. Tabloyu dikkatlice inceledikten sonra bana ilk sorduğu soru 'Burası neresi?' oldu."

Barış'ın ekrana yansıttığı resmin yanına yaklaşıp gökyüzünü gösterdim. "Bu yıldızlar Avcı takımyıldızlarıymış. Konumları oldukça doğru resmedildiği için Uzay tablonun gerçek bir yerin resmi olduğunu iddia etti. Aynı zamanda bu takımyıldızları kuzey yönünü işaret edermiş. Eğer iddiası doğruysa bu yer kuzeyde bir yer olmalı."

"Araştırmadığımız bir tek kuzey bölgesi kalmıştı zaten," dedi İpek.

Başımı salladım. "Bir an önce kuzeye gidip araştırmaya başlamalıyız. Kuzey'deki bütün limanları, koyları ve sahilleri didik didik etmeliyiz. Bu göz ardı edebileceğimiz bir ihtimal değil."

"Tamam o zaman," dedi babam da ciddi bir ses tonuyla. "Yarın sabah erkenden yola çıkalım. Ufuk, Hamza ile ilgilendiği için onun yerine Karan bizimle gelir."

O an içimden itiraz etmek geçse de küçük bir kız çocuğu gibi davranamazdım, profesyonel olmak zorundaydım. Bu sebeple babamın kararlarını sorgulamadan başımı sallamakla yetindim. Elbet bir bildiği olmalıydı, babam bütün ayrıntıları düşünmeden karar vermezdi. Bu özelliği bana Karan'ı anımsatsa da bu düşüncemi bir rafa kaldırıp ana odaklandım.

Babam, "Karan'ın yarına kadar plandan ve daha önce olanlardan haberdar edilmesi gerekiyor," derken bakışları beni buldu. "Bu işi sen halledebilir misin Duru?"

Olumlu anlamda kafamı salladım. Babamın bu görevi özellikle bana vermesinin nedenini de tahmin etmek zor değildi, geçmişte Karan ile aramızda ne yaşanmış olursa olsun ikimizin de profesyonel davranıp görevlerimizi duygusal ilişkilerimizin önünde tutmamızı istiyordu. Bizi de tam olarak bu yüzden karşı karşıya getiriyordu.