16. BÖLÜM: "ACI"

129 24 19
                                    

Bol bol Duru&Karan ikilisini okuyacağınız bir bölüm oldu. Umarım keyifle okursunuzzz 💙💙


🎶 Die For You - Starset

🎶 War of Hearts - Ruelle


Herkesin gerçekleşmemiş ve asla da gerçekleşmeyecek hayalleri vardır.


HATIRLATMA

Bakışlarım bir anlık Karan'ın bakışları ile buluştuktan sonra yeniden ekrana döndüm. "Aç hadi," dedim Barış'a. Kalbim çıkacak gibiydi. Yıllardır uğruna hayatımı adadığım bilgiler şu an karşımda duruyordu.

Barış dosyanın üzerine tıklayınca oldukça kalın bir erkek sesi odanın içine doldu.

"Para konusunda böyle anlaşmamıştık, o katliamı ben tek başıma düzenlemedim. Senin de o 37 insanın kül olmasında benim kadar parmağın var. Eğer polise ötmemi istemiyorsan yarına kadar paramı yollamış ol. Sen benim yaptığımı kanıtlayamazsın ama ben seninkini kanıtlarım, beni sakın hafife alma..."

Bir damla göz yaşı yanaklarımın üzerinden kayıp giderken ruhumun çekildiğini hissettim. Bedenimin kontrolü ellerimden kayıp gidiyordu sanki. Kulaklarıma dolan ses beynimin içinde fırtınalar kopmasına sebep olurken güçlü bir intikam arzusu bedenimin her zerresine yayılmıştı. Sesin sahibini kesinlikle çok iyi tanıyordum.

Bu kişi Hamza Candar'dan başkası değildi.


16. BÖLÜM: "ACI"

Bakışlarım babama doğru çevrildi. Yüzü çenesini sıkmaktan gerim gerim gerilmiş, kaşları derince çatılmıştı. Gözleri öyle ciddiydi ki neredeyse ateş çıkacak gibiydi. Bense ne hissedeceğimi şaşırmış vaziyetteydim. Zihnimde nefret kazanları fokur fokur kaynarken ve binlerce şimşek çakarken kalbim zihnimin aksine sakindi. Yıllardır taşıdığım bir yük kalkmıştı sanki kalbimden. Şüphelerim azalmış, kalbim kuş gibi hafiflemişti.

"Bu ses kaydını nereden buldun?" diye sordu Barış aniden. Onun sorusu benim de düşüncelerimi dağıtıp bu konu üzerine yoğunlaşmama neden olmuştu. Bu sorunun cevabını ben de oldukça merak ediyordum.

Karan derin bir nefes aldı. "İstanbul'a taşındıktan sonra," diye başladı sözüne. "Sarmila ile ilgili araştırmalarıma hep devam ettim. İlk zamanlar tek bir ipucuna bile ulaşamıyordum ancak birkaç ay önce biriyle karşılaştım. Hasan Çelik."

"Hepimizin tanıdığı Hasan Çelik'ten mi bahsediyorsun?" diye sordu İpek. "Emekli polis?"

"Ta kendisi," dedi Karan kafasını olumlu anlamda sallarken. Bahsettiği kişi yıllarını Tan'a harcamış ancak katliamdan bir sene kadar önce polislik mesleğinden emekli olunca Tan'daki görevini de bırakmış olan Hasan abiydi. Hepimizin çok yakından tanıdığı ve sevdiği biriydi. "Beni görünce yanıma gelip selam verdi ve birlikte oturup biraz sohbet ettik. Sonra da bağımızı koparmadık ve İstanbul'da olduğum süre boyunca iletişim halinde kaldık. Benim araştırmalara devam ettiğimi bildiği için arada yanıma geliyordu ve birlikte çalışıyorduk. Bir gün bana kardeşi gibi sevip sahip çıktığı bir yakınından bahsetti. Birkaç sene Hamza'nın yakın korumalığını yapmış genç bir adamdı bahsettiği kişi. Hamza katliamın yaşandığı dönemlerde bütün çalışanlarına oldukça kötü davranıyormuş ve güvenlik önlemlerini her daim üst seviyede tutuyormuş. Bahsettiği bu adamı da birkaç kez tehlikeli işlerinde görevlendirmiş ve görevlerde başarısız olması halinde ailesini öldürmekle tehdit etmiş."

Karan ayrıntıları anlatmaya devam ederken ben de pür dikkat onu dinliyordum. Yüzündeki ifade oldukça net ve kendinden emindi. Yıllarca şüphelerimi diri tutmama sebep olan bu bal rengi gözler şimdi bir hayli samimiyken duygularımı dizginlemekte zorlanıyordum.

ALESTAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin