ALESTA

8. BÖLÜM: TABLO

Keyifli okumalar ❤❤ 

Young and Beautiful – Lana Del Rey

My Immortal – Evanescence

Her insanın zayıf noktaları vardır. Onları birilerine göstermeniz o kişilere birer bıçak vermenizle aynı anlamı taşır.

8.Bölüm: "TABLO"

Bir önceki gün şirkette gerçekleşen mini toplantının sonunda baloya katılmamda karar kılmıştık. Babam ilk başlarda kesin bir dille itiraz edip başka bir ajanı gönderme konusunda ısrar etmişti ancak mesaj açıktı. Benim gitmem gerekiyordu. Gerçek kimliğimi bilen ve beni bununla tehdit eden biri vardı. Belki de tehdit konusunda blöf yapıyordu fakat tehdidi umurumda değildi. Umurumda olan o baloda olacaklardı. Çünkü içimde Sarmila ile ilgili bir bilgiye ulaşabileceğim umudu vardı ve bu olayla ilgili ufacık bir ipucu ihtimali için bile bu riske girerdim. İyi ya da kötü o baloda bir şeyler olacaktı.

Bütün güvenlik önlemleri alınmış, en ufak bir aksilik bile çıkmaması için her şey gözden geçirilmişti. Babam içeriye Mete ve Hakan'ın da içinde olduğu dört tane adam yerleştirmişti. Kameralar her zaman olduğu gibi yine Barış'ın kontrolündeydi. Acil bir durum olursa içeri girmek için İpek mekânın arka giriş kapısını ayarlamıştı.

Umarım mesajda yazanlar doğru olurdu ve aradığım bir şeyi orada bulurdum.

"Her şeyi anladım da, bu bene ne gerek vardı ki?"

Dudağımın hemen üzerindeki takma bene garip bakışlar atarken bu tarz bir benin bana hiç yakışmadığını fark ettim. İyi ki yüzümde gerçekten bir benim yoktu.

Eliz omuzlarımdan tutup beni kendine çevirdi. "Tanınmaman için bunlar önemli detaylar."

Haklı olduğu için sadece kafamı sallamakla yetindim ve ardından karşımda duran boy aynasından kendime baktım. Kahverengi saçlarımı özenle saklayan ve maşayla hafifçe dalgalandırılmış sarı bir peruk takmış; siyah, boyundan askılı, şık bir büstiyerle yan tarafında derin bir yırtmacı olan uzun, siyah ve kabarık bir etek giymiştim. Eteğin yırtmacının başladığı noktanın hemen üzerinde biten ve acil bir duruma karşı eteği çıkartıp kolay hareket edebilmemi sağlayacak esnek bir şort da vardı.

"Vay be!" Barış'ın sesini duymamla bakışlarımı aynadaki yansımamdan çekip arkamı döndüm ve Barış yanıma yaklaşıp elimden tutarak beni kendi etrafımda döndürürken gülümsedim. "Bir casusun görevi dikkat çekmemektir, girdiği ortamda bütün dikkatleri üzerine toplamak değil."

Omuz silktim. "Elimde değil."

"Hadi vakit kaybetmeden makyajını da tamamlayalım," diye atıldı Eliz gülerek. Kafamı sallayıp makyaj masasının geniş koltuğuna oturdum.

Barış da kapıya doğru yönelirken, "Ben de arabayı hazırlatayım o zaman," dedi. "Sen içerideyken biz de arabadaki kameralardan seni izleyeceğiz. Bir aksilik olursa en yakınındaki kameraya el sallaman yeterli." Ve gülerek odadan çıktı.

Eliz bana doğal, aynı zamanda şık bir makyaj yaptıktan sonra boy aynasında son kez kendime baktım. "Eliz Ateş," dedim Eliz'e dönerken. "Sen mükemmel bir insansın."

Eliz elindeki tüylü, siyah ve şık balo maskesini bana uzattı. "Bir dahaki sefere bilmediğim bir şey söyle."

Güldüm. "Denerim."