4. BÖLÜM: "ANI"

930 69 25
                                    

Medyaya Duru ve Karan için temsili bir kolaj koydum. Umarım keyifle okursunuz. Yorumlarınızı benimle paylaşmayı unutmayın 🤞💙


TNK – Sirenler

Red – Hymn For The Missing


Ardında bıraktığı kapıları yakamaz bazen insan. Yakmaya çalıştıkça kendi kül olur.


4.Bölüm: "ANI"


Geçmişte yaşanılan kötü olaylar gardımızı aşıp ruhumuzda yaralar açarlardı ve o yaralar hayatımız boyunca bizimle kalırdı. Bazısı kabuk bağlardı. Bazı derin yaraların ise kanaması asla durmazdı. Ne yaparsanız yapın kanamasını bir türlü durduramazdınız ve zaman geçtikçe o akan kanla yaşamak zorunda olduğunuzun farkına varırdınız.

Ben oldukça derin bir yaradan akan kanda boğulmuştum. Çırpındıkça daha çok yanmıştı canım. Çırpındıkça daha çok karanlığa batmıştım.

Acı insanı değiştirirdi.

Ben o kızıl denizde boğularak can vermiştim bir kez.

Ve bir daha eski ben olamamıştım.

Kalbim çıkacak gibi hızlı atsa da derin bir nefes alıp yine ve yine sakinleşmek adına kendimi zorladım. Gözlerimin değdiği bu gözlerde ister istemez bir duygu aramıştım ancak çabam boşunaydı, o bakışlarda bir şaşkınlık belirtisi bile yoktu. Hoş, burada olacağımı tahmin etmesi de zor değildi zaten.

Babam bendeki tersliği sezip hemen müdahale etmiş ve konuyu benden çekmişti. Yeniden kendileri hakkında konuşmaya başladıklarını işitince bir nebze olsun rahatlamıştım. Ancak bu rahatlamam kısa sürmüştü.

"Karan, gel oğlum gel," dedi Metin amca neşeli bir ses tonuyla. Karan gülümseyerek yanımıza gelirken devam etti. "Alpay amcanla biz de taşınma işlerini konuşuyorduk."

Karan elini babama doğru uzattı. "Uzun zaman olmuştu sizi görmeyeli. Yeniden merhaba."

Nasıl? Nasıl bu kadar rahat olabilirdi? Nasıl babamla bu kadar samimi konuşmaya cesaret edebilirdi?

"Merhaba Karan. Gerçekten uzun zaman olmuştu görüşmeyeli. Nasılsın?"

"İyiyim, siz nasılsınız?"

"Ben de iyiyim, teşekkürler. Sen ne düşünüyorsun bu taşınma konusunda?" diye sordu babam hafifçe gülümseyerek. Üzerindeki siyah takım elbisenin yakasını düzeltirken etrafındakilere karşı samimi ancak bir o kadar da mesafeliydi. Babam çok detaycı ve dikkatli bir insandı. Dikkati tamamen karşısındaki insanda gibi görünürdü ancak gözleri fark ettirmeden etraftaki her şeyi takip eder, kulakları bütün her şeyi duyardı. Bu özelliğini yıllarca ben de uygulamaya çalışmıştım ancak hiçbir zaman onun kadar iyi olamayacaktım sanırım. "Sen de istiyor muydun yoksa baban seni zorla peşinden mi sürüklüyor?"

Ben sessizce onları dinlerken çok kısa bir an Karan'ın bakışları bana döndü. Ah o gözlerine bir yumruk atmayı ne kadar çok isterdim şimdi.

"Aslında ben de istiyordum yeniden Pulsar'a dönmeyi. Eskileri özlüyor insan bir zamandan sonra. Doğup büyüdüğü yerleri arıyor."

"Evet, sen de haklısın."

O sırada İpek ve Barış da yanımıza gelmişlerdi. İpek Karan'ı görmüş olsa da hiçbir şey yokmuş gibi yanımda durdu ve gülümseyerek konuşmaya dahil oldu. Barış ise kafası ile selam vermekle yetinmişti.

ALESTAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin