XII

218 40 86
                                    

Akaashi'nin zihni neler olduğunu idrak edebildiğinde yarım dakika çoktan geride kalmıştı.

"Yo..." diye fısıldadı Bokuto'ya doğru ilerlerken. "Lütfen. Hayır..."

Bütün bedeni titreyerek çöktü Bokuto'nun yanına.

Bu sefer onu vuracak bir kurşun bekledi Akaashi. Ama gelmedi. Sonra yavaşça düştü jetonu.

En başından amaçları buydu. Düşman, onların ana sığınağının yerini öğrenebilmek için pusuda beklerken bazı kişilerin geride kalmasına izin veriyordu. Geride kalanlardan da tek bir kişiyi sağ bırakacaklar, o geri dönerken de takip etmeleri yeterli olacaktı.

Ama bunları düşünmedi Akaashi. Şu anda diğer hiçbir şey umurunda değildi.

Ağzından bir öksürük kaçırdı Bokuto. Gözlerindeki şaşkınlık yerini acıya bırakıyordu giderek.

"Keiji-" diyecek oldu ama "Bir şeyin yok." diyerek kesti onun lafını. "Sıyırmış sadece. Bak, saracağım şimdi."

Kendini inandırmaya çalışırken bu yalana, hızlıca açtı Bokuto'nun göğsünü.

Gördüğü manzarayla donakaldı Akaashi. Bir inilti çıktı ağzından. Gözlerine akın etmiş yaşları yutkunarak geri gönderdi. Bokuto'nun yanında ağlamaya hakkı yoktu.

"Su ve bez." diye mırıldandı farkında olmadan. "Su ve bez bulayım." Zihni ilk kez düşünmeyi tamamen kesmiş, Akaashi'yi bedeninde yalnız bırakmıştı.  Sersemlemiş halde bakındı etrafına. Tabii ki ne matara vardı ne de sargı bezi.

Bulamayınca vaktin geçmesine izin vermeden yırttı kendi üniformasından. Ne ellerinin titremesine ne de gözyaşı akıtmaya izin verdi kendine. Bütün odağı Bokuto'nun yaralarını sarmaktı şimdi.

"Bir şeyin yok." diye fısıldadı Bokuto'ya.

Seni de kaybetmeyeceğim.

"Bak sardım bile."

Seni de kaybedemem.

"Şimdi Yukie'ye gidelim."

Aynı şeyi üçüncü defa yaşayacak gücüm yok.

"Keiji-" diye mırıldandı Bokuto.

"Yukie daha detaylı bir biçimde ilgilenir."

Senden başka kimsem kalmadı.

"Sonra hemen iyileşirsin zaten. Bir şeyin kalmaz."

Sen de beni bırakma.

"Keiji." diyerek böldü Bokuto, Akaashi'nin sayıklamalarını. Akaashi ilk kez başını kaldırıp onun yüzüne baktı.

Acıdan çattığı kaşları ve yarı kapalı gözleriyle yüzündeki incecik tebessüm tamamen zıttı birbirine Bokuto'nun.

"Daha önce de vuruldum." dedi tek nefeste. Sesi boğuk, kelimeleri ağzından zorla alınıyor gibiydi. "Bu... bu diğerlerinden çok farklı."

"Öyle söyleme." diye atıldı hemen. Sanki Bokuto konuştukça daha gerçek oluyordu. "Kendini yormana değmez."

"Önemli değil Keiji." diye salladı elini gevşekçe. Akaashi yakaladı elini ve aldı avuçları arasına. Elini bırakırsa Bokuto'yu da bırakmış olacakmış gibi sıktı iyice. "Gerçekten. Böyle bitecekti zaten." diye devam etti Bokuto tek nefeste. "Güzel bir hayat yaşadım. Seni tanıdım. Hem... umudum yoktu. Canım yanmıyor o yüzden."

Umudum yoktu.

Aynı cümle tekrar ve tekrar yankılandı Akaashi'nin zihninde.

Umudum yoktu.

querencia • bokuakaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin