Saat akşam 8'di ve Felix hâlâ kimya ödevini bitirmeye çalışıyordu. Okul ona kafasının üstünde taşıması gereken büyük bir metal yığını varmış gibi hissettiriyordu. Tüm enerjisini yok ediyor ve günlerinin kötü geçmesine neden oluyordu.
En sonunda yarın başka birinin ödevini koplyalayıp şimdilik biraz dinlenmeye karar verdi. Chris'i bir süredir görmüyordu ve endişelenmeye başlamıştı, en son gördüğünde ona başındaki garip histen bahsediyordu ve Felix bunun hayalet baş ağrısı falan olduğunu düşünmüştü ama şimdi onu merak ediyordu.
Derin düşüncelere dalmışken birden biri onun omzuna dokundu. Kim olduğunu tahmin edebiliyordu, ama yine de elinde bir buket plastik çiçek tutan hayaleti görünce çok sevindi.
"Hey. Um bunlar... Senin için. Evet."
Felix'in neler olup bittiği konusunda hiçbir fikri yoktu ama yine de çiçekleri aldı.
Chris aşırı gergindi ve yanakları iyice kızarmıştı. "Şey... Benimle... Yemeğe çıkmak ister misin?"
"Bir-"
"Evet bir randevu olarak."
Felix'in yüzünde bir gülümseme belirdi. "Evet tabii ki ama bir hayalet beni nereye götürebilir ki?"
"Salona."
"Peki ya ailem?"
"Onlar Jisung'un ailesiyle dışarıdalar ve gerçekten geeeeeç bie saate kadar gelmeyecekler." Chris 'e'leri uzatarak gülümsedi. "Çabuk ol Jisung bizi bekliyor." Felix'in elini tuttu ve knu salona doğru sürükledi.
Işıklar kapalıydı ama etrafta yanan mumlar Felix'e ilk kez Mikey Mikey Challange oynadığı günü hayırlatmıştı. Odanın ortasına küçük bir masa çekmişlerdi böylece orada yemek yiyebilirlerdi. Bir süre slnra köşede duran Jisung'u fark etti. Beyaz bir gömlek ile kravat, siyah bir kot pantolon ve siyah bir ceket giyiyordu. Elinde menü olarak da iki kağıt parçası vardı.
"Christopher için rezervasyon mu?" Jisung sorduğunda Chris başıyla onayladı.
"Üzgünüm ama tamamen doluyuz."
"Kapa çeneni."
Jisung sırıttığında Chris gözlerini devirdi ve Felix'in oturması için sandalyesini çekti.
Jisung onlara menüleri uzattıktan sonra mutfağa geri döndü.
Menü:
Donmuş pizza 12 dolar
Puding 134 dolarChris hırladığında Felix kahkaha atmaya başladı.
"Siktiğimin gerizekalısı.."
Aniden Jisung elinde bir not kağıdı ve kalemle geri döndü. "Ne alırdınız?"
Chris, Jisung'un nasıl her şeyi mahvettiği hakkında bir şeyler mırıldandıktan sonra Felix yarım bir pizza sipariş etti -Jisung diğer yarısını onları beklerken yemişti- Ama Chris hiçbirşey 'sipariş' etme çünkü bir şeyler yemesine gerek yoktu -Nasıl olsa hayaletler gerçekten yemek yemezlerdi- ve Jisung'un yemekler için gerçekten onlardan para beklemediğini umdu.
"Yani bu bir randevu, değil mi?"
Chris onayladı. "Evet sanırım. Öyle olmasını ister miydin ki?"
"Evet isterdim."
"Teşekkürker Tanrım, eğer hayır deseydin düş kırıklığına uğrayacaktım."
Felix hafifçe gülümsedi.
"Yani şimdi neden bir randevuda olduğumuzu düşünüyorsundur. Ve şey... Sana bir şey söylemek istiyorum."
Felix'in gözleri umutla ışıldadı.
"Söyle."
"Ben uh... Ben..."
"Hm?"
"Ben seviyorum... se... "
"Neyi seviyorsun?"
"S-se...ebze. Sebze yemeklerini seviyorum ve yemeden duramıyorum. Heh."
Chris gergince kahkaha attığında Felix hayal kırıklığını gizlemeye çalıştı. Bir saniyeliğine de olsa Chris'in ondan hoşlandığını düşünmüştü ama kesinlikle yanılmıştı.
Jisung, Felix'in yemeğini getirene kadar Felix'in okul hayatı hakkında konuştular. Sonrasındaysa birbirleriyle göz temask kurmaktan kaçınarak yemek yediler.
Bu Chris'in canını sıkmaya başlamıştı ve bir şeyler yapmalıydı. 'Randevusu' istediği gibi gitmiyordu ve durumun daha da kötüleşmesini istemiyordu. Ona söyleyecekti.
"Felix sanırım senden hoşlanıyorum."
Bh sözlerin üzerine Felix'in kalbi hızlandı. "Bir arkadaş olarak mı?"
"Bir bakıma."
Felix dudaklarını ısırıp gergin ortamı bozana kadar bir süreliğine sadece birbirlerine baktılar. "Ben de senden hoşlanıyorum. O anlamda."
Chris iç çekti. "Ben sadece... Korkuyorum. Bu imkanlı mı ki? Aramızda bir şeyler olabilir mi? Hayalet olmak iğrenç. Keşke seninle yaşarken tanışmış olsaydım. Böylece seni dışarı çıkarabilir, arkadaşlarıma me kadar mükemmel olduğunu gösterebilir, ailemle tanıştırabilirdim... Tamam belki bunun için biraz erken ama ne fark eder. Bundan önce bir insan olmak istememiştim, asla. Neden beni bu kadar etkiliyorsun? Cidden kafamı karıştırıyorsun ama bunu seviyorum. Tekrar ölebildiğim, ya da senin öleceğin güne kadar seninle olmak istiyorum."
Chris'in sözleri Felix'i etkilemişti ve duygularının karşılıklı olması onu gülümsetti.
"Lanet olsun senden çok hoşlanıyorum."
******
Ölmedim sadexe internetim ypktu ıdlanfkaöfnKontrol etmwdim ins yanlıs yazmamısımdır
Vote vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın
Sizi seviyorum
~♥
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Challenge | ChanLix
Fanfiction"jisung, kalem hareket etti" "Görebiliyorum aptal, hadi ona bir şey sor"